Buradasınız
10 Milyon İmza Kampanyamız Sürüyor
Kartal’dan bir işçi

Japonya’da yaşanan tsunaminin Fukuşima Daiiçi nükleer santraline verdiği zararla, tüm dünya nükleer enerji santrallerinin insanlık için ne denli büyük bir tehlike olduğunu bir kez daha gördü. Egemen sınıfın ve burjuva medyanın bu santrallerin çok az zararı olacağı yolundaki yalanı, en sağlam ve son teknoloji olarak inşa edilen, üstelik de deprem bölgesi olduğu için tüm önlemlerin alındığı söylenen Japonya’da bile açığa çıktı.
Bildiğimiz üzere kapitalist sistemde insan yaşamı, sağlığı, geriden gelen neslin sağlıklı yetişmesi gibi durumların bir önemi yoktur. Kapitalistlerin tek derdi daha fazla kâr etmektir. Zararı ise her zaman ezilen halk, işçi sınıfı görür. Bizler de UİD-DER olarak Japonya’daki sınıf kardeşlerimizin başlattığı “nükleer santrallere karşı tüm dünyada 10 milyon imza kampanyası”nın Türkiye ayağını yürütüyoruz.Bu kapsamda Kartal-Kurfalı mahallesinde açtığımız standımıza ve Kartal sahilde yaptığımız imza kampanyalarına büyük ilgi vardı. Genelde bu tür kampanyaları çevreci örgütlerin düzenlemesine alışkın olan işçi arkadaşlarımız da gördü ki, işçi sınıfı dünyanın tüm sorunlarıyla ilgilidir.
Kampanyalarda en çok dikkat çeken konulardan biri, halkımıza milliyetçilik aşısının nasıl zerk edildiğiydi. Çünkü az da olsa, “diğer ülkelerde varsa bizde de olması lazım” gibi söylemlerle karşılaştık. Tabii biz de bu kampanyanın sadece Türkiye’de nükleer santral yapılmasın diye değil, tüm dünyadakiler kaldırılsın diye başlatıldığını anlattık.
Kardeşler unutmayalım, din, dil, ırk ayrımı sadece işçi sınıfına, ezilen yoksul halka var. Patronlar arasında böyle bir ayrım yok. Kâr getiren tüm ilişkiler, onlar için mubahtır. Biz bu oyunlara gelmeyelim ve Japonya’dan yükselen sese destek verelim. Tüm dünyadaki nükleer santrallerin kapatılması ve yerlerine alternatif temiz enerji kaynaklarının kullanılmasını sağlayalım. Unutmayalım bir felaket olduğu zaman doğmamış çocuğumuz bile etkilenecek. Üstelik böyle bir bu durumda bu Japon, bu İngiliz, bu Amerikan, bu Türk diye bir ayrım yok. Dünyanın öbür ucunda olması bile tehlikenin boyutlarını hafifletmiyor. Üstelik mücadeleci işçiler için dünyanın öbür ucu diye bir kavram yoktur; çünkü biz dünyanın tümünü üretiyor ve dünyanın tümünü istiyoruz.
Baharı Karşılamak
Düzensiz Düzen
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...