Buradasınız
14 Aralık KESK Eylemi
UİD-DER üyesi bir eğitim emekçisi
14 Aralıkta KESK’in aldığı karar doğrultusunda kamu emekçileri bir günlük iş bıraktı. Türk-İş, DİSK, TMMOB ve TTB’nin de desteklediği eylemde hükümetin planladığı 2007 bütçesi protesto edildi. İstanbul Saraçhane’de 3 bini aşkın emekçinin katılımıyla öğlen saatlerinde basın açıklaması yapıldı. Alanda KESK’e bağlı farklı işkollarından emekçiler vardı. Eylemcilerden Anadolu yakasından vapurları doldurarak gelenler, kortejler oluşturarak Saraçhane’ye kadar sloganlar atarak ilerlediler. Ağırlıklı olarak hükümeti protesto eden sloganlar atılırken, “savaşa değil emekçiye bütçe”, “parasız eğitim, parasız sağlık”, “zafer direnen emekçinin olacak”, “insanca yaşamak istiyoruz”, “yaşasın örgütlü mücadelemiz”, “susma, sustukça sıra sana gelecek”, “yaşasın halkların kardeşliği”, “tecrite hayır” gibi sloganlar da atıldı. Mitinge katılan sendikalar arasında Eğitim-Sen ağırlığı oluşturuyordu. Sendikaların yanı sıra siyasi partiler ve örgütler de kamu emekçilerini desteklemek için alana gelmişlerdi. Eylemcilerin ellerinde taşıdıkları dövizler de çoğunlukla hükümeti protestoya yönelikti.
KESK, emekçiyi gözeten bütçe planı, grev ve toplu sözleşme hakkı için hizmet durdurarak bir günlük genel grev kararı almasına rağmen, bu karar Eğitim-Sen’de sevkli iş bırakma olarak gerçekleşti. Son haftaya kadar hizmeti üretmeme eylemi olarak açıklanan ama bu hizmeti üretmemenin grev olarak mı yoksa yasal prosedürlerle onaylanmış bir şekilde mi olacağı ve iş bırakıldıktan sonra da nerede toplanılacağı netleşmemişti. Aslında bu da bugüne kadarki birçok eylem gibi iyi örgütlenmemiş ve dolayısıyla sınırlı sayıda katılımın kaçınılmaz olduğu diğer KESK eylemleri gibiydi. Eylem sabahı televizyonlarını açan emekçiler, bir yandan ücretlerinin arttırılacağına ilişkin düzmece haberlerle diğer yandan da eylemin meşruluğunu sorgulatmaya dönük kafa karıştırıcı yayınlarla karşılaştılar.
Burjuvazi için örgütsüz işçi sınıfının attığı her hamleyi boşa çıkarmak çocuk oyuncağı gibidir. İşçi sınıfı örgütlü olsaydı, işyerlerinde hizmet durdurulması demek, işyerlerinin kapısının kilitlenmesi demek olurdu. Hastanelerde, okullarda, fabrikalarda, işyerlerinde işçiler, iş bırakmanın şeklinin nasıl olması gerektiğini tartışmadan, yalnızca eylem zamanı geldiğinde sendikalarını, örgütlülüklerini sorgulama ve eleştirme alışkanlığından kurtulur, eylem zamanı canla başla mücadeleye girişir, eylemden sonra da sendika yöneticilerine eksikliklerin hesabını sorarlardı. Eğer işçi sınıfı örgütlü olsaydı hem işyerlerinde gerçekten hizmet dururdu, hem de o hizmetten yararlananlar, hizmet verilenler; hastalar, öğrenciler, veliler, yolcular, evlerinde oturanlar eylemin neden yapılacağına dair bilgilenir, eylem yapıldığında da desteğe gelirlerdi. Eğer işçi sınıfı örgütlü olsaydı yalnızca hükümetlerin bütçelerini protesto etmez, hükümetlerin kendilerini ve o hükümetlerin iplerini tutan sermayeyi de protesto eder, gerçek kurtuluşun ancak onların iplerini çekmekten geçtiğini bilir, burjuvazinin kendi arasındaki çekişmede bir tarafın kuyruğuna takılmazdı.
Paris Komünü
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Dev Maden-Sen: “İliç’te Toprak Altındaki 8 Maden İşçisi Sahipsiz, Maden İşçileri de Çaresiz Değildir”
- BİRTEK-SEN’e Verilen Para Cezası Çalışma Bakanlığı Önünde Protesto Edildi
- Agrobay İşçileri Ankara’da Basın Açıklaması Yaptı
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- İktidarın ve Sermayenin Saldırılarına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Borusan Lojistik’te Sendika Düşmanlığına Karşı Eylem
- Belediye İşçileri, Öğretmenler, Emekliler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- İzmir, Manisa, İstanbul, Denizli: İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı Derhal Serbest Bırakılsın!
- Emekçi Kadınlar 8 Mart Coşkusuyla Alanlardaydı
- Güvenlik-Sen Vakıfbank’ta Mobbing ve Sürgünleri Protesto Etti
- Patronların Sendika Düşmanlığına ve Ücret Gaspına Karşı İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Patronların Saldırılarına Karşı İşçi Direnişleri Sürüyor
- Tekgıda-İş’ten Perfetti Van Melle’de Basın Açıklaması
- Esitaş İşçileri Sendikalı Olma Hakkını Mücadeleyle Kazandı
- Antep’te Düşük Ücret Dayatmasına Karşı İş Bırakma Eylemleri
- İşçiler Patronların Düşük Ücret Dayatmasına Boyun Eğmiyor
- Patronların Sendika Düşmanlığına Karşı İşçiler Direnişte
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...