16 Mülteci Daha Donarak Can Verdi
Baskıcı rejimlerden, savaş ve yıkımdan kurtulmak, bir lokma ekmek, çalışabilecekleri bir iş bulmak ve daha iyi bir yaşam umuduyla Avrupa’ya geçmek isteyen mültecilerin ölüm haberlerine her gün yenisi ekleniyor. Son olarak Yunanistan sınır güvenliğinin geri ittiği (pushback) 16 mülteci, Edirne’nin İpsala ilçesinde donarak hayatını kaybetti.
Mültecilerin Avrupa’ya kaçak yollardan geçiş güzergâhlarından biri olan Ege Denizinde, Yunanistan ve Türkiye mültecilerin canı üzerinden bir soğuk savaş yürütüyor. Avrupa Birliği’nin ve Avrupa’nın sınır güvenliğini sağlaması için kurulan AB Sınır ve Sahil Güvenlik Ajansı’nın (Frontex) gözetiminde süren bu savaşın kaybedeni ise mülteciler oluyor.
İnsan hakları örgütlerinin yayımladığı onlarca rapor, Yunanistan Sahil Güvenliğinin “geri itme” müdahalesini uzun yıllardır yaptığını anlatıyor. Ne var ki, siyasi iktidarın göçmenleri Avrupa ülkelerine karşı koz olarak kullanarak sınır kapılarını açtığı ve binlerce göçmenin Yunanistan sınırına yığıldığı 2020 yılının Şubat ayından bu yana bu müdahaleler daha sık yaşanıyor. Yunanistan Sahil Güvenliği, Ege Denizinde yakaladığı mülteci botlarını etrafında dalga oluşturarak geri itmekle kalmıyor aynı zamanda Yunanistan’a ulaşmış olan mültecilerin bir kısmını da Ege denizinin açıklarına bırakarak ölüme terk ediyor. Meriç Nehri üzerinden Yunanistan’a geçen ya da geçmek isteyen pek çok kişi bu yolla geri gönderildi. Meriç Nehri, sayısı tam olarak bilinmeyen yüzlerce insana mezar oldu.
2 Şubatta, 12 mültecinin İpsala sınır bölgesinde donmuş cansız bedenlerine ulaşıldıktan ve ölü sayısı artarak 16’ya ulaştıktan sonra da Yunanistan ve Türkiye yetkilileri aynı senaryoyu sahneye koymakta hiçbir beis görmediler. İki ülke yönetimi de ikiyüzlülükte sınır tanımıyor. Yunanistan “geri itme” yaptığını kabul etmezken, Türkiye’nin yapılan anlaşmalara uymadığını, mültecilerin sınırlardan çıkışına göz yumduğunu, dolayısıyla yaşananlardan Türkiye’nin sorumlu olduğunu iddia ediyor. Türkiye ise hem Yunanistan’ın hem de Avrupa Birliği’nin insanlıktan yoksun olduğunu söylüyor. Sırf Avrupa’yı tehdit etmek için mültecileri sınır kapılarında günlerce aç susuz bekleten, Yunan ordusunun önüne atan kendileri değilmiş gibi… Avrupa Birliği ülkelerinin de Yunanistan devletinin de insanlıktan yoksun olduğu doğrudur. Ama göçmenler söz konusu olduğunda hiçbir ülkenin insanlıktan yoksun olma konusunda diğerinden aşağı kalır yanı yoktur.
Donarak ölen 16 mülteci ilk değil ve kapitalist devletlerin bu pervasızlığına müsaade edildikçe son da olmayacak. Geçtiğimiz ay Van sınırında donarak ölen Afgan annenin ve elleri donmuş minik çocuklarının görüntüleri hâlâ gözlerimizin önünde. Ne yazık ki ölen anne de son değildi. Sonrasında da aynı bölgede donarak ölen mülteciler oldu.
Göç sorunu bugün küresel bir sorundur. Emekçilere doğdukları topraklarda yaşama hakkı tanımayan, yaşam alanı bırakmayan kapitalist düzenin yarattığı bir sorundur. Bu nedenle çözümü düzen temsilcilerinin elinden olamaz. Hangi büyük lafları ederlerse etsinler döktükleri yaşlar timsah gözyaşlarıdır. Hangi milletten, hangi coğrafyadan olursa olsun kimsenin göç yollarında donarak ya da başka nedenlerle ölmediği bir düzen ancak işçilerin ellerinde kurulabilir.
Son Eklenenler
- Arjantin’de sendikaların çağrısıyla işçiler 9 Mayısta 24 saatliğine genel greve gitti. Faşist devlet başkanı Javier Milei ve hükümetine karşı yapılan genel grev çağrısına çeşitli sektörlerden işçiler karşılık verdi. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT...
- Zorlu bir yıldan geçerken işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ı, heyecan ve coşku içinde karşıladık. UİD-DER olarak 1 Mayıs’a işçi kentleri Lüleburgaz ve Bursa’da katıldık. Lüleburgaz’da geçirdiğimiz ilk 1 Mayıs’ımız...
- Emekli bir işçi: Bu 1 Mayıs’ta da sınıf kardeşlerimizle kol kola yürüdük. Sınıfımızın taleplerini hep birlikte haykırdık. İyi ki önümüzde bizlere yolu açan sınıfımızın mücadele örgütü UİD-DER var. Kendini, sınıfın taleplerine ve sadece sınıfın...
- Bugün 13 Mayıs 2024. Soma madenci katliamının 10. yıldönümü. 10 yıldır dinmeyen bir acı ve öfkedir Soma Türkiye işçi sınıfının kalbinde. Çünkü Soma’nın hesabı sorulmadı, çünkü Somalar devam ediyor, çünkü kapitalistlerin kâr hırsı yeni Somaların...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- Çorum’un Dodurga ilçesinde bulunan maden ocağında faaliyet gösteren ODAŞ Elektrik bünyesindeki Yel Enerji’de çalışan işçiler patronun sendika düşmanlığına karşı 9 Mayısta direnişe başladı. Yel Enerji işçileri kötü çalışma koşulları ve düşük...
- Sınıfımızın uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs’ı geride bıraktık. Mücadele örgütümüz UİD-DER, bu sene 1 Mayıs’ı işçi kentleri olan Bursa ve Lüleburgaz’da kutlama kararı aldı. Bizler de bu doğrultuda tüm hazırlıklarımızı yaparak...
- Öz İplik-İş Sendikası, Başkanlar Kurulunu, direnişteki Durak Tekstil işçileriyle dayanışmak amacıyla Bursa’da gerçekleştirdi. Kurulun ardından sendika yöneticileri direnişlerinin 83. gününde Durak Tekstil işçilerini ziyaret etti. Burada yapılan...
- 1 Mayıs işçi sınıfının uluslararası birlik ve mücadele günü. Her 1 Mayıs’ta UİD-DER’li mücadeleci işçiler bir gelincik tarlasını andırır gibi dolduruyorlar meydanları. Her 1 Mayıs’ta, işçi sınıfının bu çalışkan evlatları coşku dolu, disiplinli...
- Merhaba dostlar, uzun zamandan beri çalışma şartlarım nedeniyle birçok etkinliğe katılamıyordum. Yaşımın genç olmasına rağmen heyecanımı yitirmiştim. Hem yaşadığım şehirlerde etkinliklerin olmaması hem de maddi imkânsızlıklar yüzünden uzak kalmıştım...
- İstanbul Eyüpsultan’da özel bir lisenin müdürü 74 yaşındaki emekli öğretmen İbrahim Oktugan öğrencisi tarafından silahla vurularak öldürüldü. Öğretmenler “Can Güvenliğimiz Sağlansın, Gerekli Tedbirler alınsın!” talebiyle İzmir’den Bursa’ya, Mardin’...
- 21-28 Nisan Ebeler Haftası ve 12-18 Mayıs Dünya Hemşireler Haftası vesilesiyle 10 Mayısta İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde bir araya gelen hemşire ve ebeler basın açıklaması gerçekleştirdi.
- Bu sene 1 Mayıs’a UİD-DER’le birlikte bir işçi kenti olan Lüleburgaz’da katıldım. 1 Mayıs heyecanımız sabah saatlerinde başladı. Yol boyunca türkülerimizle, marşlarımızla 1 Mayıs alanına gittik. Tabii içimizde İstanbul’da kitlesel ve birleşik bir 1...