Buradasınız
1 Mayıs’ta Fabrikalardan Alanlara Çıktık
Ankara’dan UİD-DER’li bir işçi
Uzun süredir hazırlıklarını yürüttüğümüz işçi sınıfının birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayıs’ta Taksim Alanında yüz binlerce işçiyle birlikte taleplerimizi haykırdık. Sabahın erken saatlerinden itibaren toplanma yerinde bir araya gelen UİD-DER’li işçiler ve öğrenciler olarak düzenli bir şekilde kortejimizi oluşturduk ve sloganlarımızı hep bir ağızdan dillendirdik. Uzun bir aradan sonra birleşik ve kitlesel bir şekilde kutlanan 1 Mayıs, işçi sınıfına gücünü ve birliğini göstermesi açısından da gayet olumlu bir izlenim yarattı. Daha önceki senelerde yaşananın aksine coşkulu bir şekilde kutlanan 1 Mayıs’ta bizler de UİD-DER’li işçiler olarak tüm sesimizle var olan coşkuya ortak olduk. Kortejimiz atılan sloganlar ve söylenen marşlarla oldukça coşkuluydu. Attığımız sloganlar ve coşkumuzla alandaki pek çok kimsenin dikkatini çektik. Pek çok kişi yanımıza gelerek “UİD-DER ne demek?” diye sordu. UİD-DER’in kıpkızıl flamaları ise alanı daha da renklendiriyordu.
Taksim alanı oldukça kalabalıktı, saatlerce alana girmek için beklemek durumunda kaldık. Alana yaklaştığımızda ise yol kenarlarında sendikalı işçilerin alandan çıktığını gördük. Bu da gösteriyor ki sendika bürokratları yine üzerlerine düşen görevi yerine getirmiş ve işçilerin bir arada olmasının o gücü daha da fazlasıyla hissetmesinin önüne geçmişti. Bütün bir yıl boyunca 1 Mayıs için herhangi bir çalışma yürütmeyen sendika bürokratları var olan kitleyi de bölmekle meşguldüler. Bizler alana girdiğimizde KESK Genel Başkanı Sami Evren bir konuşma yapıyordu, onun ardından Süleyman Çelebi konuştu. Sonrasında Grup Yorum sahneye çıktı ve çekilen halaylarla birlikte 1 Mayıs mitingi sona erdi. Bizler de her zamanki disiplinimizle birlikte otobüslerimize ulaşana kadar kortejimizle yürüdük, sloganlarımızı ve işçi sınıfının marşlarını söylemeye devam ettik.
Bizler UİD-DER’li işçiler ve öğrenciler olarak geçen 1 Mayıs’ın ardından bu seneki 1 Mayıs’ın hazırlıklarına başlamıştık ve özellikle son süreçte gerek afişlerimizle gerekse dağıttığımız bildirilerle bu süreç biraz daha hızlanmıştı. Ve alanda gördük ki söylediklerimiz karşılığını bulmuştu. Pek çok işkolundan işçiler ve aileleri o gün bizlerle birlikte yürüyordu ve haklı taleplerimizi haykırıyordu. Attığımız her sloganda var olan sorunları sermayenin yarattığını ve çözümün işçi iktidarında olduğunu haykırıyorduk. Ancak bunun gerçekleşebilmesi için bizler biliyoruz ki işçi sınıfı kendi örgütleri içinde örgütlenmeli ve mücadeleye atılmalıdır. Bunun için de UİD-DER bizlere yol göstermeye devam ediyor. Patronlar sınıfına nasıl bir güç olduğumuzu göstermeli ve taleplerimiz karşılanana kadar, patronlar sınıfının düzenini yerle bir edene kadar, işçi iktidarını kurana kadar mücadeleye devam etmeliyiz. Bizler şimdiden 2011 1 Mayıs’ı için çalışmalarımıza başladık bile.
Yaşasın 1 Mayıs, Biji Yek Gulan!
UİD-DER Yürüyor, Mücadele Büyüyor!
Kriz-Savaş-İşsizlik, Çözüm İşçi İktidarında!
1 Mayıs’ta Krize Karşı Haykırdık!
Son Eklenenler
- DİSK 24-27 Aralık tarihleri arasında bölge temsilciliklerinin olduğu şehirlerdeki vergi daireleri önlerinde, Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde “İnsanca Ücret Vergide Adalet” talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İşyerlerinde...
- Bir an için zifiri karanlıkta kaldığımızı düşünelim. Yanımızı yöremizi görememenin huzursuzluğuyla korkuya kapılırdık. Ne yazık ki bugün milyonlarca işçi ve emekçi yüreğinde benzer bir korku taşıyor. Çünkü dünyamıza egemen olan kapitalist düzende,...
- İşçi Dayanışması’nın 197. sayısında, Emekçi Gençlik köşemizdeki “Yaşadım Diyebilmek İçin” yazısında şöyle deniyordu: “Öyle bir zamandan geçiyoruz ki her geçen gün daha fazla sayıda genç arkadaşımızın kendine “en güzel yıllarım bu mu?” diye sorduğunu...
- Merhaba, ben Polonez işçisiyim. Daha doğrusu işçisiydim. Direnişimizin 163. günündeyiz, son 21 gündür direnişimizi Çatalca Adliye Sarayı önünde yürütüyoruz. Geçenlerde bir gazeteci arkadaşımız “2025’ten beklentiniz nedir?” diye bir soru sordu. “...
- Sendikalı, sendikasız, hatta sigortasız çalıştırılan işçi kardeşlerim, her yılın son ayında hepimizin kulak kesildiği asgari ücret tiyatrosu başlar. Bu sene de aynı şekilde adeta bir tiyatro izledik. Sınıf temelinde örgütlü mücadelenin bir parçası...
- Yıllar önce fabrika önlerine gidip işçi kardeşlerimize vardiya çıkışlarında İşçi Dayanışması’nı ulaştırıyorduk. Bu fabrikalar arasında sendikalı olan da vardı olmayan da. Amacımız sendikalı ya da sendikasız olsun fabrikalardaki işçi kardeşlerimize...
- Kocaeli’de Gebze Organize Sanayi Bölgesinde üretim yapan Betek Boya (Filli Boya) işçileri Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinde örgütlendiler. Çoğunluğu sağlayarak yetki belgesini alan sendika, toplu sözleşme görüşmeleri için haftalardır patrona çağrı...
- 24 Aralıkta Balıkesir’de ZSR A.Ş’de meydana gelen patlamada 11 işçi hayatını kaybetti. Katledilen işçilerin kimi henüz hayatının baharında fidan, kimi ana, kimi babaydı. Hepsi bir ananın evladıydı. Patlamanın ardından şirket internet sitesinde...
- Birleşik Metal-İş’in Aralık ayında grev kararı aldığı işletmelerden beşincisi olan Green Transfo Energy’de 25 Aralıkta grev başladı. Kocaeli Çayırova’da bulunan fabrikada çalışan 263 işçi, “sefalet ücreti dayatmasına boyun eğmiyoruz” diyerek şalteri...
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı temsilcileri, 2025 yılı için belirledikleri asgari ücreti düzenledikleri ortak toplantıyla açıkladılar. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol ve Çalışma ve Sosyal...
- 11 fabrikada 2 bin işçiyi kapsayan toplu sözleşme görüşmelerinde metal işçilerinin MESS’e cevabı grev olmuş, Birleşik Metal-İş Sendikası, 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin 4 fabrikasında, 13 Aralıkta Grid Solutions ve Schneider Elektrik fabrikalarında...
- Balıkesir’in Karesi ilçesinde bulunan ZSR A.Ş. mühimmat fabrikasında 24 Aralıkta sabah saatlerinde meydana gelen patlama sonucu 11 işçi hayatını kaybederken 3 işçi yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Mühimmat, av, spor ve ses fişeği gibi patlayıcılar...
- Merhabalar dostlar. Yaklaşık 9 yıldır iş güvenliği uzmanı olarak çalışıyorum. Aslında yapmamız gereken çok daha fazla şey varken yasalar, yönetmelikler, patronların baskıları ve işçilerin canını umursamamaları nedeniyle temel olarak yapabildiğimiz...