Buradasınız
1 Mayıs Meydanına Gitmemek Olmazdı! Yaşasın 1 Mayıs
Pendik’ten bir ofis işçisi
1 Mayıs mitingine daha önce de bir kaç defa gitmiştim, fakat bireysel olarak katılmıştım. Her gittiğimde annem ve akrabalarım arar “senin ne işin var oralarda? Başına bir iş gelecek” derlerdi. Bana mitinge gitmemem için sürekli baskı yaparlardı. Ben yine de gizli gizli giderdim. Zaten günler öncesinden televizyonlarda sürekli 1 Mayıs meydanlarında kavga-gürültü görüntülerini vererek insanları korkuturlardı. Ailem de 1 Mayıs’a hiç gitmediği için bu görüntülerden oralarda sürekli kargaşa olduğuna kanaat getirirdi doğal olarak. Onlar kendilerince beni korumak adına böyle davranırlardı. Aslında beni koruduklarını düşünerek bilmeden de olsa çok yanlış yaptıklarının farkındayım. Keşke tüm aileler de farkında olsa ne güzel olurdu.
Benim bir geleceğim var. Eşim ve çocuğumun ve tüm toplumun bir geleceği var. OHAL koşulları, savaş, kriz, işsizlik gibi daha birçok sorunumuz varken duyarsız kalmak olmazdı. Bu gidişata sessiz kalmak benim mizacıma ters bir durum olurdu. Bir nebze de olsa çorbada tuzum olsun diyerek bu 1 Mayıs’ta da Gebze’deki mitingde yerimi aldım. Bu seferki mitingim çok farklıydı. Her şeyden önce örgütlü bir şekilde ilk kez UİD-DER’le katıldım. UİD-DER inanılmaz bir disiplin ve coşkuyla alanda göz dolduruyordu. Ben bir ofis işçisiyim. İlk defa bu kadar çok sanayi işçisini bir arada mitingde haklarını ve taleplerini sloganlara dönüştürürken gördüm. Bu beni çok mutlu etti. UİD-DER’le 1 Mayıs mitingine katılmak benim için çok heyecan vericiydi. Her ne kadar bu sene de eşim endişe duyarak “kendine dikkat et” dediyse de benim gideceğimi bildiği için pek de bir şey demedi. Elbette bende de bir parça endişe olmasına rağmen gitmem gerektiğini düşündüğüm için gittim. Ama alana vardığımda UİD-DER’in coşkusu beni gerçekten etkiledi. Çocuklarıyla gelen aileler olmuştu. Benim de 5 yaşında bir kızım var. Beni davet eden UİD-DER’li arkadaşım daha önceki 1 Mayıs görüntülerini bana izlettiğinde dikkatimi çekmişti. Bebek arabalarında çocuklarıyla gelen aileler vardı. Bu sene benim de aklımdan geçti ama götüremedim, artık bir dahaki seneye.
İyi ki UİD-DER’le katılmışım 1 Mayıs’a. Benim için çok güzel bir gündü. Buradan işçi arkadaşlara duyurmak isterim. Mutlaka sizler de bu duyguyu tadın isterim. Birlik, dayanışma ve mücadeleyle özgür olsun istiyorum tüm insanlık.
YAŞASIN 1 MAYIS
Haklıyız Kazanacağız!
Son Eklenenler
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...