Buradasınız
İşsizlik Fonunun Yarısı Patronlara Verilecek

16 Nisan referandumundan sonra Bakanlar Kurulu, işçilerden yapılan kesintilerle oluşmuş olan İşsizlik Fonundan patronların daha çok faydalanmasının önünü açan bir karar aldı. 22 Nisanda hükümet yanlısı Yenişafak’ta “işsizliğe çözüm fonu” başlığıyla çıkan haber, sermaye için müjde anlamına geliyor. Çünkü alınan karara göre, İşsizlik Fonunda biriken paradan “istihdam arttırıcı tedbirler” için ayrılan oran 2017-2018 yılları için %30’dan %50’ye çıkartıldı. Böylece işsizlik fonunda biriken 104 milyar liranın yarısı patronlara peşkeş çekilecek.
2002’de hayata geçirilen İşsizlik Fonu, 2008 krizinden sonra çıkarılan torba yasalarla patronlara peşkeş çekilmeye başlanmıştı. Son olarak istihdamın arttırılması adı altında fonun %30’u patronların kullanımına açılmıştı. Fakat neden oldukları krizin ve siyasi istikrarsızlığın faturasını işçilere kesen patronlar, işçilerin iş yükünü arttırarak işten atmalara devam ettiler. TÜİK’in yaptığı araştırmaya göre işsizlik oranı %13’lere çıkarak son 7 yılın en yüksek düzeyine ulaştı. Resmi rakamlara göre bile işsiz sayısı 4 milyona ulaşmış durumda. Gerçek işsiz sayısı ise bunun çok daha üzerindedir.
İşsizlik Fonu işçilerin maaşlarından her ay yapılan kesintilerle oluşturulan ve işçilerin işsiz kaldıklarında yararlanabilmesi gereken bir fondur. Fakat işçilerin fondan yararlanabilmesi oldukça zor. İşsiz kalanların fondan 3 kuruş işsizlik parası alabilmesi için, işten çıkarılmadan önce son 3 yıl içinde 600 gün ve son 120 günün tamamında sigorta primlerinin yatırılmış olması şartı aranıyor. Taşeronun yaygınlaştığı, patronların keyfi biçimde sigorta primlerini ödemediği, sigortasız, kayıt dışı çalışan işçilerin bu kadar çok olduğu koşullarda İşsizlik Fonu işçilerden çok patronlara yarıyor. Geçen yıl 22,3 milyarlık fon gelirlerinin sadece 3,6 milyar liralık kısmı işsizlere ödendi.
AKP hükümeti, “istihdamı arttırıcı, koruyucu tedbirler, işe yerleştirme, danışmanlık, çalışanların vasıflarını yükseltme, işsizlik riskini azaltmaya yönelik giderler” adı altında işsizlik fonundaki paranın yarısını patronlara, özellikle de yandaş sermayeye aktaracak. Hükümet tepkilerin artmaması için işsizliği azaltmaya çalışıyor. Ancak bunu yaparken işçilerin fonunu kullanıyor. Böylece işçiler kendilerine ait bir fondan ücret alarak, patronlara bedavadan çalışmış oluyorlar. Patronlar ise bu şekilde işsizlik fonuna el koymuş oluyorlar, kendi kasalarına aktarıyorlar.
Özellikle genç işçilerin işsizlik oranları çok yüksek. Hükümet bu nedenle 4 milyon gence eğitim verileceğini, iş bulmak için danışmanlık ve kendi işlerini kurmaları için destek sağlanacağını söylüyor. Böylece genç işsizleri oyalamayı planlıyor. Süslü laflarla 800 bin işçiye istihdam sağladıklarını söyleyen hükümet, buna rağmen işsiz sayısının neden 4 milyonlara ulaştığıyla, özellikle her 4 gençten birinin neden işsiz olduğuyla ilgili bir açıklama yapmıyor.
Sermaye sınıfı ve onların emrindeki hükümet, işçilerin haklarına saldırılarını arttırarak sürdürüyor. Sırada kıdem tazminatı için de bir fon oluşturmak var. Böylece işçilerin iş güvencesi olan kıdem tazminatı da gasp edilmek isteniyor. Bu saldırılar ancak ve ancak işçilerin örgütlü mücadelesiyle engellenebilir.
İran’da Madende İşçi Katliamı
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- İşsizlik Fonu Yine Patronların Hizmetinde
- Asgari Ücretin Vergi Dışı Bırakılması ve Asgari Geçim İndirimi (AGİ)
- Buzdağının Görünmeyen Kısmı: Meslek Hastalıkları Gerçeği
- Grev Kırıcılığı ve Grev Hakkı
- Kazı Bağırtmadan Yolma Meselesi: Vergi
- Patronun Keyfi Kısa Çalışma Uygulamasına Karşı Dava Açan İşçi Kazandı
- Şimdi de İstirahat Parasına Göz Diktiler!
- Kod 29 ve SGK’nın Algı Oyunları
- Kod 29 Mağduriyeti Ortadan Kalkıyor mu?
- Kölelik Düzeninin “Yeni Normali”: Uzaktan Çalışma
- Yasal Olan Meşru mudur?
- Tazminatsız İşten Atma Saldırısı: Kod 29
- Patronların Pandemi Saldırısı: Kod 29!
- Çalışma Yaşamında Orman Kanunları
- Sigorta Hakkımız Gasp Ediliyor
- Sermayenin Elindeki Kamçı: Pandemi
- Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi, Kıdem Tazminatımızın Elimizden Alınmasıdır
- Sokağa Çıkma Yasaklarıyla Birlikte Telafi Çalışması Yaygınlaşıyor
- Kısa Çalışma Ödeneği ve Ücretsiz İzin Uygulaması
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...