Buradasınız
Haklıyız Kazanacağız!
Pendik’ten bir işçi
Egemenler her daim işçi sınıfını ezmek, sindirmek ve örgütsüz bırakmak için açıktan ya da örtülü her türlü yolla örgütlü olmayı kötü bir şey olarak beyinlere zerk etmeye çalıştı ve çalışmaya da devam ediyorlar. Ama buna rağmen ezilenlerin ezenlere karşı mücadelesi hiçbir zaman son bulmadı. İşçi sınıfının örgütlülük düzeyinin çok geri olduğu dönemlerde bile daima bir ışık işçi sınıfına göz kırpmaktadır. Yeter ki bu ışığı işçiler olarak bizler görelim ve gücümüzün farkına varalım.
Gücümüzün farkına vardığımız yerlerden biri de 1 Mayıs alanlarıdır. Milyonlarca işçi dünyanın her yerinde aynı gün meydanlarda hep bir ağızdan taleplerini haykırıyorlar. Muazzam bir güçle ve ortak paydada buluşan işçi sınıfı, ortak taleplerini alanlarda yükseltiyor. Dinleri, dilleri, ırkları farklı olan ama talepleri ortak olan milyonlarca emekçi meydanlara çıkıyor. Bu güç örgütlü olduğunda karşısında hiçbir şeyin duramayacağı o kadar açık ve net ki. İşte bu yüzden egemenler alanlara çıkmamızı istemiyorlar ve bizden korkuyorlar.
Korkuları o kadar büyük ki. Bu 1 Mayıs’ta da her zamanki gibi topluma korku aşılamaya devam ettiler. 1 Mayıs öncesinde, 1 Mayıs gündemi televizyon ekranlarında kendine ufacık bir yer buldu; o da mitingin nerede yapılacağıydı. 1 Mayıs günü ise televizyonlarda bir dakika bile sürmeyen işçilerin yürüyüş görüntülerine yer verildi. İşçilerin talepleri ve coşkusu ise burjuva basında hiç yer almadı. Fakat neredeyse on dakika boyunca kargaşa, kavga, gözaltılar ekranlarda yer buldu. Aynı görüntüler tekrar tekrar ekranlara yansıdı. Bu arada altyazı ile defalarca “1 Mayıs’ta 165 kişi gözaltına alındı” bilgisi geçip durdu. Zaten Avrupa yakasında ve birçok yerde metro seferleri, otobüs seferleri iptal edildi. Tabii bunların hepsi ne içindi? Toplumumuzun rahat etmesi ve onların güvenliği içindi!
Biz UİD-DER’li işçiler 1 Mayıs’ı Gebze’de kutladık. Coşkumuzla, disiplinli kortejimizle yerlerimizi aldık. Çevreden geçenlerin kortejimize ilgileri oldukça fazlaydı. Sendikasıyla katılan bir abimiz yanımıza gelip “siz ne kadar coşkulusunuz, bizimkiler alana gelir gelmez dağıldı” diyerek kortejimizin coşkusundan etkilendiğini ifade etti. “Keşke herkes sizin gibi katılsa” diye de temennisini paylaştı. Sendikalarda devrimci işçilerin örgütlü olduğu 80 öncesi dönemde işçiler, 1 Mayıs miting alanlarında ve yürüyüş kollarında oldukça disiplinli ve örgütlüydüler. Biz UİD-DER’li işçiler olarak bu geleneğin takipçisiyiz. Ne yazık ki içinden geçtiğimiz dönem işçilerin örgütlülüğünün zayıf olduğu bir dönemdir. İşçi sınıfı tekrar ayağa kalkıp örgütlenmeye başladığında aynı disiplini ve mücadele coşkusunu tekrar kazanacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
1 Mayıs işçi sınıfının mücadele ve dayanışma günüdür. Biriken öfkemizi alanlarda haykırdığımız gündür. Gücümüzü dosta düşmana gösterdiğimiz bir gündür. Yeni bir dünya özlemi için meydanları dolduran işçi sınıfının sesidir, gücüdür. Kriz, savaş, işsizlik ve açlığa karşı hayır diye haykırdığımız gündür. Baskılara, yasaklara, anti-demokratik uygulamalara OHAL düzenine hep bir ağızdan HAYIR dediğimiz gündür.
YAŞASIN 1 MAYIS, YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ!
Son Eklenenler
- Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 4 No’lu Şube ile Kartal Belediyesi yönetimini temsil eden SODEMSEN arasında yürüyen görüşmelerden olumlu bir sonuç alınamaması üzerine Kartal Belediyesi işçileri 30 Ekimde greve çıkmıştı. Belediye...
- Sendikaya üye olan işçilerin önüne çok çeşitli engeller çıkartılıyor. Sendikanın örgütlendiği işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi alması için hem işkolu hem de işletme barajlarını aşması ve Çalışma Bakanlığından çoğunluğu sağladığına dair yetki...
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!Dünyanın dört bir yanında farklı sektörlerden on binlerce işçi ve emekçi artan yoksullaşmaya, hak gasplarına ve emperyalist savaşlara karşı mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyen işçiler, grevlerle, kitlesel eylemlerle...
- İşçi Dayanışması’nda her vesileyle vurguladığımız gibi kapitalizmde iki temel sınıf var. Yaşam biçimi, düşünme tarzı, çıkarları, hayattan beklentileri farklı olan iki sınıf: İşçi sınıfı ve sermaye sınıfı. Bu nedenle her kavram hangi sınıftan...
- 28 Ekim 2014’te Ermenek’te 18 madenci katledildi. Ermenek katliamı, ekmek kavgası uğruna yerin yüzlerce metre altına inen sarı baretlilerin yaşamdan koparıldığı ne ilk katliamdı ne de son olacaktı. Aynı yıl 13 Mayısta Türkiye tarihinin en büyük...
- Son günlerde de Polonez işçisi kadınların direnişlerini hayranlıkla ve umutla takip ediyorum. Uzun zamandır “grevlerde kadınlar nasıl tepki veriyor” diye kadın ağırlıklı grevleri dikkatle izliyorum. Sizlere de bu merakımdan dolayı karşıma tesadüfen...
- Bu sistemde kâğıt üzerinde herkesin özgür olduğu söylenir, herkesin eşit özgürlükleri varmış gibi sunulur. Ancak gerçeklik başkadır. Gerçeği algılamak için uyanık ve sınıf bilinçli olmak, “hangi sınıfın özgürlüğü?”, “ne çeşit bir özgürlük?” gibi...
- Adana’da SASA-PTA Üretim Tesisi Şantiyesinde çalışan işçilerin Yapı Yol-İş Sendikasıyla birlikte ücret gaspına karşı başlattıkları direniş kazanımla sonuçlandı. Karşıyaka Belediyesi Kent AŞ işçileri, belediye önünde eylem yaparak ücretlerinin...
- Her gün yeni bir vahşet, felaket, savaş haberi alıyoruz. Çünkü içinde yaşadığımız ekonomik ve toplumsal düzen vahşet, felaket, savaş üretiyor. Her gün bir önceki güne göre daha kötü bir dünya ve yaşama açıyoruz gözlerimizi. Beraber çalıştığım bir...
- Çoğu işçi kardeşimiz birlikte hareket etmenin, hak mücadelesi vermenin zor olduğuna inanıyor. Gerçekten de hak mücadelesinde kolay bir yol yok. Peki ama kölelik koşullarında çalışmak, sefalete boyun eğmek kolay mı? Bireysel çabalarla hayat...
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık emekçileri 24 Ekimde pek çok ilde basın açıklamaları gerçekleştirerek devletin sağlık politikalarını, sağlık emekçilerinin maruz kaldığı sömürüyü ve tüm bunların bir sonucu olan bebek...