Buradasınız
1 Mayıs’ı Hiç Unutmayacağım
Bahçelievler’den bir meslek lisesi öğrencisi
Bir Pazar sabahı, günlerden 1 Mayıs. Kendimi yarı uykulu şekilde bir otobüsün içinde buldum. Sabahın erken saatleri olmasına rağmen mutluydum, çünkü sevdiğim insanlar ve sevdiğim türküler de benimle beraber yolculuktaydı.
İlk defa 1 Mayıs’a katılıyordum ve başıma geleceklerden haberim yoktu. Türküler, marşlar, sloganlar ve dostlarla yolun sonu gelmişti. Otobüsten indiğimizde yüzlerce UİD-DER’li gördüm. İlk slogan atıldı ve yüzlerce dost, yüzlerce UİD-DER’li, yumruğunu kaldırıp haykırdı özgürlüğün sesini. O anın tasvirini yapmak imkânsız. Bütün ömrüm boyunca dilediğimi söyleyememek, haykıramamak boğazımda bir yumru oluşturmuştu. 1 Mayıs’ta o yumrudan kurtulmuştum. İşte başıma bu gelmişti. İlk defa isteklerimi hür irademle, son sesimle ve hep bir ağızdan söylüyordum.
Çevremdeki insanlar neden bir öğrencinin işçi bayramına katıldığını merak ediyordu. Ne olursak olalım önce insanız ve çarkın bir dişlisiyiz. O meydanda kendim için, nefes alan bütün canlılar için, akan ve akmaya devam eden kanlar için, sömürülen insanlık için, sınırlar ve sınıflar olmadan hep beraber insanca yaşamak için bulundum. Bunun için insan olmak yeterli. Bu yüzden insan olan ve insanlığını kaybetmemiş herkesin meydanda yeri hazırdır. Kimse hiçbir şeyden korkmamalı. İşçiler gücünü keşfetmeli ve duyurmalı sesini bütün insanlığa. Bu 1 Mayıs bana çok şey hissettirdi, çok şey öğretti. Fakat UİD-DER olmasaydı bu hislerimin ortaya çıkması imkânsızdı. Disipliniyle, tutarlılığıyla, tutkusuyla UİD-DER korteji olarak meydandaki tüm gözleri üzerimize çektik. 1 Mayıs’a damgamızı vurmuştuk. Bunu herkese hissettirmiştik.
Ve en önemlisi 1 Mayıs’ta çok güzel bir şey daha tecrübe ettim. Ben hayatta din, dil, ırk ayrımı yapmadan bütün insanlığı hiçbir önyargım olmadan sevdim ve sevmeye devam edeceğim. Bütün insanları kardeşim olarak gördüm. Ve ilk defa o gün aldım bu sevgimin karşılığını. Hiç tanımadığım insanlar beni bağırlarına bastılar, kardeşleri gibi gördüler. İçim umut doldu bütün insanlığa karşı. Lafı daha fazla uzatmadan söylemek isterim ki bu 1 Mayıs hayatımda unutamayacağım bir gün oldu benim için. Bütün UİD-DER’li dostların payı var bu günde. Umarım her geçen gün büyürüz ve meydanlara sığmayız.
Yok edin insanın insana kulluğunu bu davet bizim!
Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...