Buradasınız
8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü
Ankara Üniversitesi’nden bir işçi
8 Mart 1857’de ABD’de yaklaşık 40 bin kadın tekstil işçisinin “8 saatlik çalışma süresi” ve “eşit işe eşit ücret” istemleriyle başlattıkları grev, kadın işçilerin mücadelesinde bir dönüm noktası oluşturdu. Direnişteki kadınlara polis saldırısı sonucu bir katliam yaşandı ve 129 kadın işçi vahşice öldürüldü. Bu direnişin 51. yıldönümünde, yani 8 Mart 1908’de, kadın işçiler yine ABD’nin New York eyaletinde bir yürüyüş gerçekleştirdiler. Fakat kadın işçilerin bu seferki talepleri daha siyasal taleplerdi. Kadınlara oy hakkı ve çocuk emeğinin bir yasayla korunması talepler arasında yer alıyordu. 1910 yılında II. Enternasyonal Kadınlar Konferansı’nda Clara Zetkin’in, ABD’li kadın işçilerin başlattığı ilk kadın grevinin tarihi olan 8 Mart’ın Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlanması önerisi kabul edildi.
Fakat günümüzde, emekçi kadınların mücadele günü olan 8 Mart’ın içi burjuvazi tarafından boşaltılmaya çalışılıyor, sınıfsal özelliği bir kenara bırakılıp “kadınlar günü” haline getirilmeye uğraşılıyor. Ya da küçük- burjuva feminist yaklaşımlarla sınıf mücadelesiyle ilişkisi olmayan bir zemine çekilmeye çalışılıyor. Ankara’da yapılan iki mitingden ilki bunun bariz bir örneğiydi. 8 Mart Ankara Kadın Platformu’nun tertiplediği mitinge DİSK Ankara Kadın Komisyonu, Haber-Sen, SES Ankara Şube, Tez-Koop-İş, KESK Ankara Şubeler Platformu ve çeşitli demokratik kitle örgütleri katıldılar. Eyleme ilgi oldukça yoğundu. Fakat mitingin başlamasına yakın, erkeklerin kortejlerin dışına çıkması için yapılan anons, küçük-burjuva feminizminin bu sendikalarda ve kitle örgütlerinde ne kadar etkili olduğunu bir kez daha gösterdi.
Elbette kadın işçiler erkek işçilere oranla daha çok sömürüye maruz kalmaktalar. Fakat bu sorun sadece kadın işçilerin sorunu değildir. Aynı oranda erkek işçilerin de sorunudur. Mücadele kadınıyla erkeğiyle verilirse başarıya ulaşabilir. İşçi sınıfının kadınlarının yaşadığı sorunlar da sınıflı toplumun bir ürünüdür ve bu yüzden de sınıf mücadelesinden ayrı düşünülemez. Kimileri hangi sınıftan olurlarsa olsunlar, kadınların sınıflarüstü veya dışı birtakım ortak sorunları olduğunu söyleyebilir. Ancak bunlar küçük-burjuva feminist yaklaşımlardır. İşçi sınıfından kadınların sorunlarıyla burjuva kadınların sorunları ortak değildir, dolayısıyla çözümler de farklıdır. Emekçi kadınların kurtuluşu, kadın ve erkek işçilerin birlikte yürütecekleri mücadeleyle mümkündür.
- İşçiler, Emekliler Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Eğitim Sendikaları Proje Okullara Yapılan Keyfi Atamaları Protesto Etti
- İşçiler, Emekliler Mücadele Ediyor, Mücadele Kazandırıyor
- “Eziyet Yönetmeliği İstemiyoruz” Diyen Sağlık Emekçileri Bir Kez Daha İş Bıraktı
- SES: Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir!
- İşçiler, Kamu Emekçileri, Çiftçiler Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Tokat’tan Diyarbakır’a Maden Şirketlerine Karşı Köylüler Mücadele Ediyor
- Çiftçiler Düşük Fiyat Dayatmasına Karşı Çıkıyor
- 112 Acil Sağlık Çalışanlarından Eylem
- Tüm Emeklilerin Sendikası: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Mersin Dizge Okulu Öğretmenleri Kazandı!
- Mersin Dizge Okulu Öğretmenleri Düşük Ücretlere Karşı Eylem Yaptı
- Manisa Gördes’te Madene Karşı Direniş Nöbeti Sürüyor
- Özel Sektör Öğretmenleri Hakları İçin Eylemde
- Bursa ve İzmir’de İşten Atma Saldırılarına Karşı Eylemler
- Hak Gasplarına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- IFFCO Türkiye Fabrikasında Sendika Düşmanlığı
- Sendikalaşma Hakkı Engelleniyor, İşçiler Mücadele Ediyor
- Belediye ve Sağlık İşçileri Haklarını İstiyor
Son Eklenenler
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...