Buradasınız
ABD’li Emekçiler Haykırıyor: “Nefes Alamıyoruz!”
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
ABD polisinin 25 Mayısta George Floyd adında bir siyahîyi sokak ortasında vahşice boğarak katletmesi ülke çapında büyük infiale yol açtı. Amerikalı işçi ve emekçiler sokaklara dökülerek eylemlerle tepkilerini ortaya koyuyorlar. 46 yaşındaki George Floyd Minneapolis eyaletinde sokağın ortasında katledildi. Elleri kelepçelenerek polis aracının yanına yüz üstü yatırılan Floyd, dizleriyle boynuna bastıran polise defalarca “nefes alamıyorum” demesine ve nefessiz kalıp inlemesine rağmen polis umursamadı. Diğer polisler nefes alamadığı belli olan Floyd’un ölümünü seyretti. Polis, yoldan geçen ve video çeken insanların “onu boğuyorsunuz” uyarılarına da aldırış etmedi. Dahası polis, Floyd son nefesini verirken bu uyarıları yapanları oradan uzaklaşmazlarsa gaz sıkarak dağıtmakla tehdit etti. Sadece siyahî olduğu için bir insan daha ırkçı nefretin ve polis şiddetinin kurbanı oldu.
ABD’de daha önce de pek çok polis cinayeti yaşanmış, “Siyahîlerin Yaşamı Değerlidir” diyen işçi ve emekçiler meydanlara dökülerek polis şiddetine, ırkçılığa, baskı ve sömürüye karşı öfkelerini dile getirmişti. 2014 yılında yine polis tarafından gözaltına alınırken boğularak öldürülen Eric Garner’ın ardından hem beyaz hem de siyahî emekçiler meydanlara dökülmüştü. Garner da benzer şekilde defalarca nefes alamadığını söylemesine karşın polis boğazını sıkmaya devam etmiş ve ölümüne neden olmuştu. Hiçbir cezayla karşılaşmayan polis için takipsizlik kararı çıkmıştı.
Garner’ın ve Floyd’un “nefes alamıyorum!” çığlığı şimdi ABD sokaklarında on binlerce kişinin dilinde bir slogana dönüştü: “Nefes Alamıyoruz!” Eylemler ABD’nin tüm eyaletlerine yayıldı. Öfkeli halk Floyd’u katleden polislerin görevli olduğu karakolu bastı ve ardından da ateşe verdi. Eylemlere yalnızca Siyahîler değil beyaz emekçiler de yoğun olarak katılıp kardeşlerine destek veriyor. Tepkinin büyümesi üzerine Floyd’u katleden polisin görevden uzaklaştırıldığı açıklandı ama olayın münferit olmadığını bilen, ırkçılık ve adaletsizliklerden bıkan emekçiler eylemlerine devam etti.
Aylar içinde işsiz sayısının 40 milyona ulaştığı, ultra zenginlerin servetlerini dağ gibi katladığı, cinayetlerin alıp başını gittiği ABD’de halk, “nefes alamıyoruz, haksızlıklara, adaletsizliklere daha fazla tahammül etmeyi reddediyoruz, boyun eğmeyi reddediyoruz” diyor. ABD’li egemenler ve Trump ise eylemlere katılan emekçilerin üzerine silahlarla saldıracağı tehdidinde bulunuyor. Koronavirüs gerekçesiyle sefalete itilen, nefessiz bırakılan, yaşamı ve gelecek ümidi elinden alınan halk bazı kentlerde marketlere girip tüm rafları boşaltarak ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor. Yine egemenler bu eylemlerin “yağma ve şiddet” eylemleri olduğunu, en ağır şekilde cezalandırılacağını ileri sürüyor. İşçi ve emekçiler cehenneme döndürülen yaşamlarını değiştirmek isterken egemenler efendisi oldukları sömürü düzeninin devamı için her türlü zalimliği yapmaktan vazgeçmiyor.
Ülke geneline yayılan eylemler, yalnızca ırkçılığa olan bir tepki değil, aynı zamanda kapitalist sömürüye, kapitalist krizin yol açtığı işsizliğe ve yoksulluğa da bir tepkidir. ABD bir rüyalar ülkesi değil bir çelişkiler ülkesidir. 400 dolar milyarderi, toplam hanehalkının üçte ikisinin sahip olduğuna eşit bir zenginliğe sahiptir. Bu inanılmazdır! Bir tarafta yoksullar ordusu, öte tarafta tüm zenginliği elinde tutan bir avuç asalak! İşte polis karakoluna yönelen şiddet bu adaletsizliğe duyulan bir tepkidir. Çünkü emekçilerin gözünde polis kurumu, kapitalist sömürü düzenini korumaktadır. Emekçilerin “nefes alamıyorum” çığlığı, aslında kapitalizmin insanlığı nasıl nefessiz bıraktığının da ifadesidir. İşsizlik, yoksulluk, ırkçılık, adaletsizlik, kriz ve sefalet… Böyle bir dünyada yaşamaya mahkûm değil insanlık! İşçi ve emekçiler kapitalizme ve onun yatağından türeyen her türlü zulme karşı birlikte mücadeleye etmedikçe insanlığa nefes almak yok.
Senin Fikrin, Gerçekte Kimin Fikri?
- Almanya’da Yükseltilen Irkçılığa Karşı Kitlesel Eylemler
- Örgütlü İşçiler Unutmuyor, Hesap Soruyor! Sömürüye ve Haksızlıklara Karşı Mücadeleyi Büyütüyor!
- İngiltere, ABD ve Sırbistan’da Mücadele Sürüyor
- Dünya İşçi Sınıfı Yeni Yıla Mücadeleyle Girdi
- Güney Kore’de Devlet Başkanı Görevinden Uzaklaştırıldı, Mücadele Devam Ediyor
- Güney Kore’de Devlet Başkanına Karşı Protestolar Devam Ediyor
- Almanya’da Volkswagen İşçileri Grevde
- Dünya İşçi Sınıfı İşyerlerinde, Meydanlarda Mücadeleyi Büyütüyor!
- İngiltere’de İşçi ve Öğrenci ‘Filistin için İşyeri Eylem Günü’nde Birleşti
- İspanya’da On Binlerce Emekçi Artan Kira Fiyatlarını Protesto Etti
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Yunanistan’da Kitlesel Genel Grev
- Fransa’da Demiryolu İşçileri İş Bıraktı
- Gürcistan’da Binlerce Maden İşçisi İşsiz Bırakıldı
- İspanya’da Emekçiler: Bizim Üzerimizde Çamur, Sizin Elinizde Kan Var!
- İngiltere’de On Binler Filistin Halkı İçin Yeniden Meydanlara Çıktı
- İspanya’da Sel Felaketinde Can Kaybı Yükseliyor
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!
- Yunanistan Liman İşçileri İsrail’e Silah Sevkiyatını Engelledi
- İtalya’da Ulaşım, Liman ve Otomotiv İşçileri Grev Yaptı
Son Eklenenler
- Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Kadıköy Güneş Enerji Santrali’nde (GES) Kalyon ve Eksim Real Enerji şirketlerinde çalışan işçilerin 11 Şubatta başlattığı iş bırakma eylemi tüm baskılara rağmen devam ediyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi şantiyesinde...
- 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
- Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.
- Almanya'da Ocak ayı boyunca Berlin, Münih, Hanover, Hamburg ve Nünberg gibi büyük kentlerde hükümetin aşırı sağ ve ırkçı politikalarına karşı çok sayıda sendikanın, göçmen topluluklarının ve demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla büyük çaplı...
- Gebze Plastikçiler OSB'de bulunan Chinatool Otomotiv’de grevin 4. gününde, Kocaeli Çayırova'daki Green Transfo Energy'de ise grevin 51. gününde anlaşma sağlandı.
- İzmir Gaziemir’deki Ege Serbest Bölgede bulunan Digel Tekstil’de işçiler, düşük ücret zammına tepki gösterdiler ve hakları için sendikalı oldular. Ancak Digel Tekstil patronları işçilerin zam talebini duymazlıktan geldi, sendika haklarını yok saydı...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarında çalışan işçiler, 10 Şubatta özelleştirmeye karşı Ankara’ya yürüyüş başlatmışlardı. 13 Şubatta Hazine ve Maliye Bakanlığı...
- 13 Şubat 2024’te Erzincan İliç’te SSR Mining ve ortağı Çalık Grubunun tarafından işletilen Çöpler Altın Madeninde siyanürlü toprak kaymış, 9 işçi toprak altında kalmış, cenazelerine aylarca ulaşılamamıştı.
- Antep'te direnişlerin yaygınlaşması, işçilerin ortak eylemler yapması, birlik içinde hareket etmeye yönelmesi ve pek çok örnekte mücadelelerini başarıya ulaştırmaya başlaması üzerine patronlar baskılarını arttırdı. Gaziantep Valiliği ise 13 Şubatta...