Buradasınız
Adana’da “İş Kazaları Kader Değildir” Semineri

UİD-DER olarak 9 Aralıkta, Adana’da “İş Kazaları Kader Değildir” seminerimizi gerçekleştirdik. Seminerimize Amylum Nişasta, karayolları ve poşet fabrikası işçileri ile öğrenci arkadaşlarımız katıldı.
İki bölümden oluşan seminerimizin ilk bölümünde iş kazasında hayatını kaybeden işçilerin ailelerinin anlattıkları ve iş kazası geçirmiş işçilerin görüntüleri izlendi. Görüntüleri izleyen işçilerin öfkesi yüzlerine yansıdı. Sunumda iş kazalarının kader olmadığı, patronların neden önlem almadığı, kazaların nasıl engellenebileceği ve nelerin yapılması gerektiği anlatıldı. Seminerimizle birlikte kampanyamızı Adana’da da başlattık.
Seminerde başbakanın “kader,” bakanın “güzel öldüler” sözlerine yer verildi, Hamdi Alkan’ın pişkin açıklamaları etkinliğimize katılan işçilerde büyük bir öfkeye neden oldu. Bu haklı öfkenin kaynağında patronlar sınıfının işçileri insan yerine koymaması ve işçilerin yaşamını hiçe sayması vardı.
Seminerimizin ikinci bölümünde işçi arkadaşlarımız söz aldılar. Bir poşet işçisi, “13 saat iki vardiya çalışıyoruz. İş güvenliği ile ilgili hiç bir şey yapılmıyor. Sürekli ayaktayız ben parmağımı kaybettim hastanede iş kazası raporu tutturdum, hiç bir şey yapılmadı. Üstelik beni dikkatsizlikle suçladılar” dedi. Başka bir poşet işçisi, “üç ay kadar önce iş kazası geçirdim. Çalıştığım makinede elektrik kaçağı varmış. Elektrik çarptı. Sağ tarafım hala ağrıyor. Olay olduğunda patronum ‘verilmiş sadakan varmış, çok şükür ölmedin. Ölseydin başım çok ağrırdı’ dedi. Onun için benim canımın bir değeri yok çünkü” diyerek işçilerin can güvenliğini maliyet olarak gören patronların pervasızlığını dile getirdi.
Karayollarında çalışan bir işçi şöyle konuştu: “Kamuda çalışan işçiler de aynı kaderi paylaşıyor. İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili herhangi bir şey yapılmıyor. Ölümler ve kazalar olmaya devam ediyor. İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili yapılan seminerlere işçileri götürmüyorlar iş aksamasın diye. İşletmede çalışan bahçıvan, temizlik görevlisi arkadaşları götürüyorlar. Prosedür gereği verilen eğitimler için ise sadece imza attırılıyor.”
İŞKUR aracılığıyla yurtdışına giden bir işçi ise şunları anlattı: “İnşaat firmasında çalışıyorum Güney Afrika’ya gittim. Önce İŞKUR ile sözleşme yapıldı. Ardından şirket kendi içerisinde bir sözleşme daha yaptı. Oraya gittiğimizde hiçbir şey söylendiği gibi olmadı. 30 saat aralıksız çalıştırdılar. 2 haftada 1 gün izin verdiler. Çok kötü koşullarda kalıyorduk. Verdikleri eğitimde söylediklerinin hiçbirini uygulamıyorlardı. Ayaklarıma ağır demir düştü, verdikleri bot çok ağırdı. Giyince hareket edemiyorduk aşırı sıcak oluyordu. Yurtdışına giderken bunların olacağını hiç bilmiyordum.”
Seminerimize katılan işçiler yaşadıkları iş kazalarını, çalışma koşullarının ağırlığını anlattılar. Seminerimizin bitiminde kampanyamıza destek vermek için imza atan işçiler, iş yerlerinde imza toplamak üzere imza metni alarak etkinliğimizden ayrıldılar.
Son Eklenenler
- 2025-2026 eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte, öğrencilerin okul ve kırtasiye masraflarının artması Türkiye’nin birçok ilinde tepkiyle karşılandı. 5 Eylül’de İstanbul’dan Ankara’ya, Edirne’den İzmir’e birçok kentte Eğitim Sen öncülüğünde “...
- Kayyum yönetimindeki Van Büyükşehir Belediyesi tarafından işten atılan 223 işçinin işlerine geri dönme, İzmir Karşıyaka Belediyesi işçilerinin ücretleri için mücadelesi devam ediyor.
- Sonbahar geldi. Ama hâlâ yıllık izne veya tatile çıkmayan arkadaşlarımız, komşularımız ve yakınlarımız var. “Tatile gideyim, şöyle bir kafamı dinleyip koca bir yılın yorgunluğunu atayım” diyebilen insan sayısı her geçen gün azalıyor. Asgari...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK’in araştırma birimi DİSK-AR tarafından hazırlanan “Enflasyon ve Artan Vergi Yükü” Raporu, 2025 yılının ilk 8 aylık döneminde işçilerin yaşadığı ücret kayıplarını gözler önüne serdi. Raporun sonuçları, 5...
- Her gün yeni bir gündemle uyanıyoruz. “İktidardakilerin dertleri ya da amaçları nedir, neyi hedefliyorlar” gibi sorular sormamız bile tuhaf oluyor. Güya bizi düşündüğünü, bizim için çalıştığını ileri süren iktidar sorunları büyütüyor, içinden...
- ABD’de geleneksel olarak her yıl Eylül’ün ilk Pazartesi günü kutlanan Emek Günü’nde, bu yıl da ülke genelinde yüz binlerce emekçinin katıldığı kitlesel eylemler düzenlendi. New York, Boston, Şikago başta olmak üzere birçok şehirde sokaklara çıkan...
- Afganistan’da on binlerce emekçi, 31 Ağustos gecesi derin bir acıya uyandı. Ülkenin doğusunda yer alan Kunar eyaletinde meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki deprem, kısa sürede büyük bir yıkıma yol açtı. İlk belirlemelere göre en az 2200 kişi yaşamını...
- Düşük ücretler, iş güvenliği önlemlerinin alınmaması ve ağır çalışma koşulları nedeniyle işçilerin yaşadığı sorunlar büyüyor. Çalışma yaşamını düzenleyen yasalar yalnızca kâğıt üzerinde kalıyor, patronlar hiçbir yaptırıma maruz kalmadan hukuksuz...
- Sosyal medyaya, Türkiye’nin geleneksel sermaye kesimlerinin önde gelenlerinden olan bir annenin paylaşımı düştü.
- Birleşik Metal-İş ve Türk Metal sendikaları 4 Eylülde sendika genel merkezlerinde basın toplantıları yaparak TİS tekliflerini açıkladılar.
- Rejimin toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik saldırıları artarak sürüyor. 2 Eylülde İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP İstanbul 38. Olağan İl Kongresini iptal etti. İl Başkanı Özgür Çelik’i ve yönetimi görevden alarak yerine kayyum atadı.
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...