Buradasınız
Adana’da “Nasıl Sömürülüyoruz, Neden Yoksullaşıyoruz” Semineri
Adana’dan UİD-DER’li işçiler
1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER’li işçiler olarak Adana’da da çalışmalarımızı büyük bir heves ve gayretle sürdürüyoruz. İşçilerin daha mücadeleci ve daha bilinçli olabilmeleri için derneğimizde durmaksızın yürütülen faaliyetleri kendi bölgemizde de gerçekleştiriyor ve örgütlülüğümüzü geliştirmek için çaba gösteriyoruz. Bu kapsamda “Nasıl Sömürülüyoruz? Neden Yoksullaşıyoruz?” başlıklı seminerimizi değişik sektörlerde çalışan işçilerin katılımı ile gerçekleştirdik.
Seminerde, işçi sınıfının sömürülmesinin gerçek kaynağının kapitalist üretim biçimi olduğu ve kapitalizm işçi sınıfı tarafından tarihin çöplüğüne gönderilmeden sömürünün ortadan kalkmayacağı net bir biçimde ortaya kondu. Patronların işçilerin alınterine el koyarak elde ettiği artı-değeri daha da arttırmak için ne gibi yollara başvurduğu; işçilerin de bunun karşısında örgütlü biçimde mücadele etmekten başka bir yolunun olmadığı anlatıldı. Derneğimizin 1 Mayıs’a hazırlanırken yürüttüğü “Ücretler Yükseltilsin, İş Saatleri Düşürülsün” kampanyasının bu açıdan bakıldığında ne denli önemli olduğundan da söz edildi.
Kapitalistler işçilerin sömürülmesini katmerli hale getirmek için saldırılarını arttırıyor ve krizin yükünü işçilerin sırtına bindirmek için binbir türlü dalavere çeviriyorlar. Ancak her şeye rağmen kararlılıkla mücadeleye atılan ve bilinçlenen işçilerin sayısı da giderek artıyor. Derneğimizde bu yönde yaptığımız çalışmalar sonuç veriyor ve güçleniyoruz. Kapitalistlerin sömürü düzeninin çanına ot tıkayacak güçler de bu çalışmalarda filizleniyor. Bu yüzden kapitalistlerin sömürüsüne karşı ayağa kalkmak, mücadele etmek isteyen işçileri derneğimizde bir araya getirmek için çabalarımızı yoğunlaştıralım.
Yaşasın İşçilerin Örgütlü Mücadelesi! Yaşasın UİD-DER !
Ankara’da 1 Mayıs Çalışmalarımız
Son Eklenenler
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...
- DİSK 24-27 Aralık tarihleri arasında bölge temsilciliklerinin olduğu şehirlerdeki vergi daireleri önlerinde, Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde “İnsanca Ücret Vergide Adalet” talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İşyerlerinde...
- Bir an için zifiri karanlıkta kaldığımızı düşünelim. Yanımızı yöremizi görememenin huzursuzluğuyla korkuya kapılırdık. Ne yazık ki bugün milyonlarca işçi ve emekçi yüreğinde benzer bir korku taşıyor. Çünkü dünyamıza egemen olan kapitalist düzende,...
- İşçi Dayanışması’nın 197. sayısında, Emekçi Gençlik köşemizdeki “Yaşadım Diyebilmek İçin” yazısında şöyle deniyordu: “Öyle bir zamandan geçiyoruz ki her geçen gün daha fazla sayıda genç arkadaşımızın kendine “en güzel yıllarım bu mu?” diye sorduğunu...
- Merhaba, ben Polonez işçisiyim. Daha doğrusu işçisiydim. Direnişimizin 163. günündeyiz, son 21 gündür direnişimizi Çatalca Adliye Sarayı önünde yürütüyoruz. Geçenlerde bir gazeteci arkadaşımız “2025’ten beklentiniz nedir?” diye bir soru sordu. “...
- Sendikalı, sendikasız, hatta sigortasız çalıştırılan işçi kardeşlerim, her yılın son ayında hepimizin kulak kesildiği asgari ücret tiyatrosu başlar. Bu sene de aynı şekilde adeta bir tiyatro izledik. Sınıf temelinde örgütlü mücadelenin bir parçası...