Buradasınız
Ankara’da 1 Mayıs Çalışmalarımız
Hacettepe Üniversitesi’nden bir işçi
Dostlar, malum önümüz 1 Mayıs. Biz de her sene olduğu gibi bu sene de işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ta, mümkün olduğunca fazla sayıda işçi kardeşimizin 1 Mayıs’ın anlamına ve mücadele tarihine yaraşır bir şekilde alanlarda yerlerini almaları için özenli bir çalışma yürütüyoruz. Bunun için işçi sınıfının bugün en yakıcı sorunlarında olan uzun çalışma saatleri ve düşük ücretler sorununu “Ücretler Yükseltilsin, İş Saatleri Düşürülsün” talebiyle dile getiriyoruz. Bu vesileyle kurduğumuz stantlarımızda ulaşabildiğimiz dostlarımıza hem 1 Mayıs’ın önemini anlatıyoruz hem de 1 Mayıs’a neden katılmak gerektiğini.
Kampanyamızın ana sloganı üzerinden sohbet ettiğimizde karşılaştığımız yanıtlar aslında ne denli isabetli bir talebin dile getirildiğini bir kez daha gösteriyor. Çünkü bugün işçiler ya ortalama 10-12 saat bilfiil bir iş yerinde çalışıyor ya da biraz daha yaşanabilir bir ücret almak için ek iş yapıyor. Özellikle genç işçilerle karşılaştığımızda birçoğu 18 yaşın üstündeki işçilerle aynı işi yaptıkları halde hem daha fazla çalıştırıldıklarını hem de daha düşük ücretler aldıklarını söylüyorlar. Yine karşılaştığımız bir işçi, akşam normal mesaisi bitince ek iş olarak boya ve badana işleri yaptığını söylüyor ve ekliyor: “Böyle yaparak ancak denk getiriyorum ayın sonunu.” Benzer cümlelerle fazlasıyla karşılaşıyoruz ve her defasında tekrarlıyoruz biz de, var olan bu sorunları ancak işçilerin örgütlü gücü kırabilir, bunun için de önümüzde 1 Mayıs var, sen de katıl bize ve 1 Mayıs alanlarında daha gür bir sesle hep birlikte haykıralım patronlara taleplerimizi.
Gerek iş saatlerinin alabildiğine uzadığı, taşeronlaştırmanın, sendikasızlaştırmanın yaygınlaştığı gerekse de ücretlerin bu denli düşük olduğu bir dönemde biz UİD-DER’li işçiler yükselttiğimiz talebin ne denli haklı ve doğru bir talep olduğunu görüyor ve inatla haykırıyoruz:
Ücretler Yükseltilsin, İş Saatleri Düşürülsün!
Taşeronlaştırmaya, Sendikasızlaştırmaya, Patronların Keyfince Esnek Çalıştırılmaya Hayır!
Son Eklenenler
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...