Buradasınız
Ankara’da 2 Temmuz Anması

22 yıl önce 2 Temmuz 1993’te Madımak Otelinde bir katliam yapıldı. Bu katliamda ölen 33 canı anmak için Türkiye’nin birçok yerinde eylemler gerçekleşti.
2 Temmuz günü Ankara’da bir anma gerçekleşti. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin tertiplediği anmaya KESK, TMMOB, Ankara Tabip Odası, HDP, Emek Partisi ve çeşitli demokratik kitle örgütleri destek verdi. Saat 17.00’de Toros Sokak’ta toplanan kitle Kolej Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş esnasında “Sivas’ı Unutma, Unutturma”, “Sivas’ın Işığı Sönmeyecek”, “Faşizme Karşı Omuz Omuza”, “Birleşe Birleşe Kazanacağız” sloganları atıldı.
Kolej Meydanı’ndaki anma saygı duruşu ile başladı. Katledilen 33 canın isimleri tek tek okundu. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Merkezi Sekreteri Haydar Şahin ilk konuşmayı yaptı. Şahin şöyle konuştu: “Madımak Oteli’nde devlet tarafından işlenen cinayetin hesabı sorulmalıdır. Otel yanarken devletin güvenlik görevlileri nerede idi?” Şahin, otel yandıktan sonra davayı zamana yaymak için türlü oyunlar oynandığına, aranan suçlulara karşı sergilenen tutumlara değindi. Katliamın bir numaralı sanığının aranırken kendi evinde ölü bulunduğunu, kimi suçluların yine aranırken askerlik yaptığını, sürücü belgesi aldığını hatta belediye şirketinde işçi olarak çalıştığını belirtti.
Tertip komitesi adına konuşmayı yapan Ali Başak şunları söyledi: “Madımak Katliamı yüzlerce yıldır egemen güçler tarafından yapılan Koçgiri ile başlayan Dersim’le devam eden Maraş, Malatya, Sivas, Gazi, Roboski, Gezi Katliamlarının toplamıdır.” Başak, konuşmasını şu sözlerle devam ettirdi: “Madımak katliamı davası hakkında verilen zamanaşımı kararını unutmadık. Bu karar hakkında dönemin başbakanının ‘bu karar Türkiye’ye hayırlı uğurlu olsun’ demesini de unutmadık. İnsanlık suçunda zamanaşımı olmaz. İnancı, kültürü, dili, dini, mezhebi ne olursa olsun Madımak katliamı insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Madımak Oteli Utanç Müzesi yapılmalıdır.”
Dönülen semahlar ve söylenen türküler insanların duygularını daha da yoğunlaştırdı. Söylenen türkülerin ardından anma etkinliği son buldu.
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevinin Gösterdikleri
- Tüm İnsanlık İçin Atan Kalplerin Anısına
- Enflasyonun Bize Faturası
- Örgütlü Gücümüzden Korkuyorlar Kardeşlerim
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
- Sırrı Abi, Beynelmilel ve İşçi Sınıfının Enternasyonali
- Yaşasın Sınıf Dayanışması
- Soma Katliamının 11. Yılında 301 Madenci İçin Eylemler Yapıldı
- Erol Eğrekler Katlediliyor, Holdingler İşçilerin Kanıyla Büyüyor!
- Benim Onurlu ve Dirençli Devrimci Hasan Dayım
- ERLAU Direnişinde İşçinin Gücü
- Koca Yürekli İnsan, Güle Güle…
- “Gerçek Enflasyonun Altındaki Zammı Kabul Etmiyoruz!”
- “Deprem Siyaset Üstüdür” Yalanına Kanmamak İçin Örgütlü Mücadeleye
- On Binler Sırrı Süreyya Önder’i Sonsuzluğa Uğurladı
- Sırrı Süreyya Önder’i Kaybettik, İşçi Sınıfı Anısını Yaşatacak
- 1 Mayıs 1977’de Yaşamını Yitirenler Anıldı
- İSİG Meclisi ve İTO’dan Ortak Açıklama: “Çocuk İşçiliğiyle Mücadeleye!”
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyon (KRT) çalışanları, düşük ücret dayatması, aylardır maaşlarının, yemek haklarının ödenmemesi, ağır çalışma koşulları, artan iş yükü ve baskıya karşı iş bırakma eylemlerini sürdürüyor. 4 Hazirandan bu yana iş görmekten kaçınma...
- İngiltere hükümeti işçi haklarına yönelik saldırılarını arttırdı. 7 Haziranda başkent Londra’da bir araya gelen işçiler, öğrenciler, sendikalar ve kampanya grupları, hükümetin kemer sıkma ve savaş politikalarını protesto etti. “Savaşa Değil Emekçiye...
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...