Arçelik Direnişini Ziyaret Ettik

Arçelik, bünyesinde çalıştırdığı taşeron işçilerin anayasal hakları olan örgütlenme, sendikalaşma ve özgürce sendika seçme hakkını hiçe sayıp, yapılan toplu sözleşmeyi de feshetmişti. İşçilerin bu saldırıya karşı direnişleri devam ederken, Gebze Sendikalar Birliği, vardiya çıkışında çeşitli fabrikalardan işçi servislerinin fabrika önünde toplanmaları doğrultusunda bir karar aldı. Bunu duyduğumda çok sevindim. Sendikalar Birliği’ne bağlı yüzlerce hatta binlerce işçinin orada olacağını düşünüyordum. Diğer taraftan temsilciler bu konu ile ilgili hiçbir açıklama yapmamışlardı. Hiç kimsenin bu durumdan haberi yoktu. Biz duyarlı birkaç arkadaşla gittik. Vardığımızda ne servisler ne de yüzlerce işçi vardı. Yalnızca sendikalardan yönetici ve temsilcilerden oluşan bir grup ve bazı fabrikalardan işçi arkadaşlar küçük gruplar halinde gelmişlerdi. Sınıf dayanışması vurgulanıyor, sloganlar atılıyor, yoldan geçen arabalar kornaları ile destek veriyorlardı. Sendika başkanlarının ve en son Sendikalar Birliği başkanın konuşması ile basın açıklaması son buldu.

Katılıma bakıldığında en çok slogan atanların direnişteki işçiler olduğu anlaşılıyordu. Devletin polisi de boş durmamıştı. Yığınağını çoktan yapmıştı. Fabrika içinde hazır kıta beklemekteydi. Orada sayımız az da olsa anlamlı ve onurlu bir davranış sergileniyordu. Temel görevlerimizden biri de bunu tabanın tamamına yayıp örgütlü bir şekilde bu tür direnişlere kitlesel katılımı sağlayabilmektir. Bunun içinde bürokrat sendikacılığı yok etmeli, bilinçli ve örgütlü sınıf sendikacılığını yaymalıyız.