Buradasınız
Aydınlı’da 12 Eylül Mitingine Çağrılarımız Devam Ediyor
Aydınlı’dan bir kadın işçi

Kadıköy’de 11 Eylülde yapılacak olan “12 Eylül Darbecileri Yargılansın!” mitingine çağrılarımız devam ediyor. Tuzla temsilciliği olarak Aydınlı mahallesinin merkezinde stant kurup mahalledeki genç, yaşlı demeden tüm işçi ve emekçileri derneğimizde gerçekleştirdiğimiz “12 Eylül Darbecileri Neden Yargılanmalı” seminerine ve 11 Eylülde yapılacak mitinge davet ettik.
Stant çevresinde uzaktan durup bakanların yanına gidip mitinge davet ettiğimizde ilginç ama yabancısı olmadığımız tepkilerle karşılaştık. Aslında 12 Eylül darbesinin toplumda nasıl da derin yaralar açtığını, birbirine güvenmeyen, her koyun kendi bacağından asılır mantığıyla hareket eden bir toplum yarattığını bir kez daha gördük. Gençlerin neredeyse tamamı daha önce hiç “12 Eylül”ü duymamış. O dönemi görenler ise “Aman ha… Bizden uzak dursun” diyorlar. Biz ısrarla anlattığımızda ise “Aslında iyi şeyler yapıyorsunuz. İyi ki sizler bir şeyler yapıyorsunuz, yoksa daha kötü olur” diyorlar. Bir kısmı ise “Hiçbir şey değişmez, boşuna uğraşıyorsunuz” diyor. Bunu en çok da gençlerin söylemesi darbecilerin başarılı bir darbe gerçekleştirdiklerini gösteriyor. Ancak şunu bilmiyorlar ki, gerçekleştirenler o darbeyi kelle koltukta, işçi sınıfının karşılarına dikilmesinden korkarak gerçekleştirdiler. Aslında bugün de hâlâ korkuyorlar işçi sınıfının birleşmesinden ama ne yazık ki işçi arkadaşlarımızın büyük bir çoğunluğu bunun farkında dahi değil.
Tüm bu olumsuzlukların yanı sıra, kendiliğinden standımıza gelip selam verenler, “İşçi Dayanışması” bültenimizi alanlar, dernek hakkında bilgi almak isteyenler de var. Darbe üzerinden 31 yıl geçmiş olmasına rağmen toplumun üzerine serpilen bu korku toprağı hâlâ atılabilmiş değil. Bizler bugün tırnaklarımızla bu toprağı kazıyarak üzerimizden atmaya çalışıyoruz. Bu nedenle de bizleri bu cendereye sokan darbecilerden ve bunun arkasında duran patronlar sınıfından hesap sormak için 11 Eylülde yapılacak olan mitinge tüm duyarlı işçi ve emekçi kardeşlerimizi davet ediyoruz.
Son Eklenenler
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...