Buradasınız
Babaanneme Rağmen 1 Mayıs!
Kütahya’dan bir öğrenci
Ben de 1 Mayıs’a ilk kez katılanlardanım. Ve bunun mutluluğunu hâlâ yaşıyorum. Annemin, ablamın, babaannemin karşı çıkmalarına rağmen o gün oradaydım. Ailem dayak yiyeceğimden, hatta daha kötü bir şey olacağından korkuyordu. Çünkü 1 Mayıs medyada dayak yediğimiz, polislerin insanları alıp götürdüğü bir gün olarak gösteriliyor.
Ailemin tüm karşı çıkışına rağmen 1 Mayıs’a katıldım ama aslında benim içimde de biraz korku vardı. Gittim ve gördüm. O kadar mükemmel bir duygu ki, bütün insanlar hangi grupta olursa olsun aynı şeyleri haykırıyor, herkes tek yürek olmuştu. Sloganları atarken, marşları söylerken o kadar mutlu ve gururluydum ki, evet ben de sesimi çıkarabiliyordum. Bir şeyler değişsin diye ben de sesimi yükseltebiliyordum.
1 Mayıs’ta UİD-DER’le olmak da ayrı bir güzellikti. Çok düzenli ve disiplinli bir şekilde çalıştıkları, emek harcadıkları alana yansıyordu. İlk kez 1 Mayıs’a katıldığım için sürekli gözlem içindeydim. UİD-DER’deki düzen, disiplin ve çaba çok dikkatimi çekti. Ve UİD-DER’de hoşuma giden bir şey daha: Dönerken otobüslerde arkadaşlar yaptıkları börekleri dağıttılar. Nasıl bir birlik ve beraberliktir diye düşündüm. Her şey çok güzeldi. Anlatarak bitiremem herhalde. Herkesin bu duyguları yaşaması için o alanlarda olması lazım.
Ve eve dönüş. Eve döndüğümde herkes derin bir oh çekti resmen. Babaannem “ben bugün hep seni düşündüm, eve dönmeyeceksin sandım” dedi. Bayağı korkmuştu gerçekten. Annem yüzüme gözüme baktı bir şey olmuş mu, dayak yemiş miyim diye. Onlara da 1 Mayıs’ın güzelliğinden bahsettim. Nasıl geçtiğini anlattım. Çocuğundan yaşlısına herkesin orada olduğunu söyledim. Ve bana söyledikleri tek şey, “helal olsun sana, seneye biz de geliyoruz” oldu. Bir öğrenci olarak ordaydım. Geleceğin işçisi olarak ordaydım. 1 Mayıs sadece işçilerin alanlara gittiği bir gün değil. İşçi, yaşlı, genç, öğrenci hepimizin kavgası bu… Bunun bilincinde olarak gittim. Bir sonraki 1 Mayıs’ta da UİD-DER’le alanlarda tek yürek olmak dileğiyle.
Mücadelelerden Doğan Gün: 1 Mayıs
Yürüdükçe Büyüyor UİD-DER
Son Eklenenler
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında işçiler Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlendikten sonra gerekli şartları sağlamalarının ardından yetki başvurusunda bulunmuş ve hemen ardından 146 işçi işten atılmıştı. İşten çıkarmaların ardından...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları, 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 6-10 Ocak günlerinde Türkiye genelinde iş bırakıyor. ASM çalışanları “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirdikleri...
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...