Buradasınız
Barış İstiyoruz, Duymadınız mı?
Gebze’den bir kadın işçi
Ben fabrikada çalışan bir kadın işçiyim. Ama aynı zamanda Karadenizli bir anneyim. Bu günlerde hepimizin içi kan ağlıyor. Nedeni ise yalnızca seçim hesapları, çıkar çatışmaları… Biz işçiler evlatlarımızı başkanlık rüyaları nedeniyle kaybedilsin, öldürülsün diye büyütmedik. Anayız yüreğimiz yanıyor. Bu dayanılmaz acıyı ancak insan gibi düşünenler yüreğinde hisseder ve biz anaları anlayabilirler!
Hepimiz evlerimizde televizyon izlerken üzülüyoruz. Tepki duyuyoruz ama evden dışarı çıktığımızda komşumuzla bu haklı öfkemizi paylaşıyor muyuz? Benim aklım hep dolu ve komşularımla bu haksız ve kirli savaşı konuşuyorum. Evde, sokakta, durakta, dolmuşta hep savaş olmasın diye insanlarla sohbet açıyorum. İnsanlar Karadenizli olduğumu duyunca şaşırıyorlar. Benim milliyetçi, ayrımcı olmamı bekliyorlar, yanılıyorlar. Kadınlar “bu kan dursun” diyor benim gibi. Kendimi her yerde bunu anlatmaya mecbur hissediyorum çünkü bu bizim savaşımız değil. Bu acılar hak ettiğimiz acılar değil. Bu sorun bir Kürt ananın olduğu kadar benim de acımdır, bizim de acımızdır. Hep Doğu’da öldürülen o minnacık çocuklar, genç delikanlılar, damdaki ana kız gözümün önüne geliyor. “Böyle huzur olur mu? Böyle iktidar olunur mu? Oy alamadılar diye bizi ne hale getirdiler?” Ölenler öz çocuğum değiller ama öz çocuğum kadar ciğerim yanıyor. Benim de çocuğum yetişiyor. Ben çocuğumu bizim olmayan bir savaşta ölsün diye mi askere göndereceğim? Fabrikada kendimi işe veremiyorum. Çalıştığımız fabrikada mola aralarında kadınlarla bunları konuşuyoruz. Bazıları milliyetçi sözler söylüyor ama ben çoğunun gözlerinde biriken yaşları görüyorum. Anayız ya birbirimizin halinden anlarız. Sanki bana bakarken şunları söylüyorlar “artık haksız savaş bitsin.” Çaresiz bakan gözler bunu anlatır en fazla.
Evet, kardeşlerim; artık bu haksız savaş bitsin. Huzur, refah diyorlar ya ikisi de bizde yok. Patronlar ve onların hizmetindeki hükümetler huzur ve refahı kendileri için istiyorlar. Biz çocuklarımızın bir hiç uğruna öldürüp öldürülmesine daha fazla göz yumamayız. “Şehitlik mertebesine” ulaşmak isteyen Enerji Bakanımız gitsin oğluyla birlikte bu mertebeye ulaşsın. Allah daim etsin. Biz bu kanlı savaşın acı meyvesini de yemek istemiyoruz, ciğerimiz yanıyor. Varsın tadına doyamayan saltanat düşkünleri bu acı meyvenin tadına kendileri baksın. Biz acının rengini, tadını, ağıtların acı sesini iyi biliyoruz. Vicdanınız birazcık da olsa duyuyorsa sesleniyoruz: “Biz işçiler barış istiyoruz, her yerde bunu haykırıyoruz. Haksız savaş son bulsun!”
HAYIR De!
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Filistin ve Ortadoğu’da Emperyalist Savaş Yangını Devam Ediyor
- Bütçe Holdinglere Akıyor, Holdingler Savaştan Besleniyor!
- Milyonlar Meydanlarda Filistin Halkıyla Dayanışmayı Büyütüyor
- Emperyalist Savaşa Karşı İşçilerin Uluslararası Dayanışmasının Önemi
- Savaş ve Biz İşçiler
- Akan Kan Bizim de Kanımızdır!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Büyüyor: Emperyalist Savaşa Hayır!
- Japon Doro-Çiba Sendikasının Filistin Sendikalarına Yanıtı
- Filistin Sendikalarının UİD-DER’in Mesajına Yanıtı
- Türkiye’de ve Dünyada Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri: “Savaşı Durdurun!”
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Haksız Savaşlar Memleket Sormaz!
- Haksız ve Emperyalist Savaşlara Hayır Diyoruz!
- Emekçiler Haykırdı: Rusya Elini Ukrayna’dan Çek! NATO’nun Genişlemesine Hayır!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- Emekçiler Haksız Savaşlara Hayır Diyor!
- Emperyalist Savaş Emekçiler İçin Yıkımdır! Ukrayna’da Emperyalist Savaşa Hayır!
- Haksız Savaşların Yükü Altında Ezilen Çocuklar
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...