Buradasınız
Savaş ve Biz İşçiler
Gebze’den bir grup işçi

Bizler metal ve petrokimya fabrikalarında çalışan işçileriz. Bugün dünyanın birçok bölgesinde savaşlar sürüyor. Ölen insanlar, yaralananlar, yakılan yıkılan kentler, ister uzağımızda isterse Suriye’de olduğu gibi yanı başımızda olsun hepsi için çok üzülüyoruz. Şimdi de İsrail’in Filistin’de yürüttüğü savaş gündemimizde. Bazı arkadaşlarımız olan biteni “Yahudi-Müslüman düşmanlığı” olarak yorumluyor, sivillerin öldürülmesine, orantısız güç kullanılmasına tepki gösteriyor, marketlerden İsrail ürünlerinin alınmaması gerektiğini savunuyor. Kimileri de Arapların Türklere düşmanlık ettiğini, kendi davalarına sahip çıkmadığını, başlarına ne geliyorsa hak ettiklerini savunuyor.
İşçi arkadaşlarımızın neden böyle düşündüğünü biliyoruz. İşçiler olarak işyerlerinde, sendikalarda, mücadele örgütlerimizde bir araya gelmiş, kaynaşmış, birlik olmuş değiliz. Medyanın zehirli yalanları pek çok işçi ve emekçiyi etkiliyor. Türkiye’de egemenler biz işçilere iktidarın politikaları etrafında kenetlenmemiz gerektiğini söylüyorlar. Filistin’de katliam yapan İsrail devletiyle İsrailli emekçileri aynı kefeye koymamızı istiyorlar. İsrailli emekçilerin faşist Netanyahu hükümetinin baskılarına rağmen sokaklara çıkıp Filistinli kardeşlerinin katledilmesine karşı çıktığını söylemiyorlar. Meseleyi Müslüman-Yahudi savaşı olarak görmemiz için başta medya olmak üzere ellerindeki tüm araçları kullanarak her türlü kirli propagandayı yapıyorlar. Peki, kendileri ne yapıyorlar? Mesela İsrail’e esip gürleyen iktidar İsrail’le ticari ve askeri ilişkilerini kesti mi? Ya da İsrail’e arka çıkan, savaş gemilerini gönderen İngiltere ve ABD’ye karşı durdu mu? Yaptıkları her şey lafta kaldı, adeta İsrailli egemenlere “böyle tepkiye can kurban” dedirttiler. Savaşı kendi konumlarını, kendi etkinliklerini güçlendirmek için fırsat olarak görenlerden başka ne beklenebilir ki?
Avrupa’da, Amerika’da yüz binlerce insan Filistin halkıyla dayanışma eylemleri yaptı. Hatta bu ülkelerin iktidarları İsrail’i protesto eden gösterileri yasaklamalarına rağmen işçiler cesaretle meydanlara çıktılar ve “asıl terörist İsrail’dir”, “emperyalist savaşı durdurun” diye haykırdılar. Savaşta öldürülenlerin Müslüman mı yoksa Yahudi mi olduğuna bakmadan savaşa karşı çıktılar. Egemenlerin düşmanlaştırma, yapay temellerde kutuplaştırma politikalarına rağmen halkların kardeşliğini, işçilerin birliğini savundular. Bu bize bir şey anlatmıyor mu?
Dünyanın neresinde olursa olsun, dili, dini, ırkı ne olursa olsun savaşlarda katledilen, yerinden yurdundan edilen, yoksulluğu büyüyen işçilerdir, emekçilerdir. Mesela dünyanın hangi bölgesinde savaş başlasa bir müddet sonra olumsuz sonuçlarıyla karşı karşıya kalıyoruz. Örneğin Libya’da savaş çıktığında Türkiye’deki fabrikalara verilen klima siparişleri iptal edilmişti, Ukrayna’da savaş başladığında aynı şekilde temizlik ürünleri siparişi iptal edilmişti, tahıl ürünleri pahalanmış, kimi ülkelerde açlık tehlikesi baş göstermişti. Çin ve Amerika arasında ticari anlaşmazlıklar olduğunda otomobil üretimi durmuştu. Tedarik sisteminin kopması ve siparişlerin iptal edilmesi nedeniyle fabrikalarımızda işten atılan işçiler oldu. Sözleşme yapılan işyerlerinde ücret zammı düşük tutuldu. Taşeronlaştırma daha da yaygın hale geldi. Yani savaşları biz çıkarmadığımız ve kendimizin savaş bölgesine çok uzak olduğunu düşündüğümüz halde işçiler olarak savaşın olumsuz etkilerini bizzat yaşadık.
İktidar sahipleri, patronlar savaşlardan güç devşirmeye, kârlarını arttırmaya bakıyorlar. Uluslararası anlaşmalar, toplantılar, ittifaklar yapıyorlar. Ticari, siyasi işbirliğini geliştiriyorlar. Bize düşman bellettikleri ülkelerle silah anlaşmaları yapıyorlar. Gemilerini, uçaklarını, hava sahalarını, askeri güçlerini birbirlerine kullandırtıyorlar. Bütün savaşlar göstermiştir ki egemenler çıkarları için dünyayı yangın yerine çevirmekte tereddüt etmezler. Halklar arasına din, dil, ırk temelinde düşmanlıklar sokarlar. Kirli, haksız savaşlarda insanların ölmesinden hiçbir acı duymazlar. Demek ki asıl düşman bizi birbirimize karşı kışkırtanlar, yani işçileri bölenler, halklar arasında düşmanlık tohumları ekenlerdir. İşçilerin birliği ve halkların kardeşliği temelinde yan yana gelmek son derece hayatidir.
Bizler İsrail ve Filistin halklarının çıkarlarının ortak olduğunu düşünüyoruz. Egemenlerin kışkırtmaları olmasa din, dil, ırk ayrımlarının düşmanlığa, savaşlara neden olmayacağını biliyoruz. Bu savaşı yaratan, işçileri sömüren, halkları birbirine düşman eden sermaye sınıfından başkası değildir. Eğer savaşların nedenini, savaşlardan kimin çıkar sağladığını anlamaya çalışırsak bize kurulan tuzakları da boşa çıkarma şansımız olur. İşçilerin birliği ve halkların kardeşliği temelinde bir araya gelip adaletsizliklere, zulme birlikte karşı durursak egemenlerin dünyamızı felakete sürüklemesini de engelleriz.
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- 7 Ekim’in Birinci Yılı: Emperyalist Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Filistin ve Ortadoğu’da Emperyalist Savaş Yangını Devam Ediyor
- Bütçe Holdinglere Akıyor, Holdingler Savaştan Besleniyor!
- Milyonlar Meydanlarda Filistin Halkıyla Dayanışmayı Büyütüyor
- Emperyalist Savaşa Karşı İşçilerin Uluslararası Dayanışmasının Önemi
- Savaş ve Biz İşçiler
- Akan Kan Bizim de Kanımızdır!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Büyüyor: Emperyalist Savaşa Hayır!
- Japon Doro-Çiba Sendikasının Filistin Sendikalarına Yanıtı
- Filistin Sendikalarının UİD-DER’in Mesajına Yanıtı
- Türkiye’de ve Dünyada Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri: “Savaşı Durdurun!”
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Haksız Savaşlar Memleket Sormaz!
- Haksız ve Emperyalist Savaşlara Hayır Diyoruz!
- Emekçiler Haykırdı: Rusya Elini Ukrayna’dan Çek! NATO’nun Genişlemesine Hayır!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- Emekçiler Haksız Savaşlara Hayır Diyor!
Son Eklenenler
- Dünyanın pek çok ülkesinde işçi ve emekçiler, gençler eşitlik ve özgürlük talepleriyle, daha iyi bir yaşam özlemiyle bir araya geliyor, meydanlara çıkıyor. Almanya’da yapılan görkemli eylemlere katılan insanlar bu eylemlerine “iyi insanların isyanı...
- Geçtiğimiz günlerde, sigorta girişleri 1 Ekim 2008’den sonra olanların, emekli olduktan sonra çalıştıkları takdirde emekli maaşlarının kesileceği gündeme geldi. Üç kuruşluk emekli maaşıyla değil geçinmek, zorunlu gıda harcamasını bile karşılamak...
- Gece vardiyasında çalıştığımız bir gün elektrik kesildi. Biz de karanlıkta ayrı ayrı beklemek yerine üretimdeki arkadaşlarla yan yana geldik. Haliyle sohbet etme şansımız oldu. Bir ablamız iş kazası geçirmiş ve işvereni dava etmiş. İş güvenliği...
- Kapitalizm altında sağlık sistemi bolca kâr elde edilen büyük bir rant kapısı haline getirildi. Sağlık sektörü patronları için durum böyleyken sağlık çalışanları açısından tablo uzun çalışma saatleri, can güvenliğinin olmadığı iş ortamı, ağır...
- Ben Tahran Üniversitesinde öğrenciyim. Üniversiteye bağlı bir yurtta kalıyorum. Örgütlü bir şekilde hareket etmediğimiz için her gün yeni bir felaket haberiyle uyanıyoruz. Geçtiğimiz ay 14 Şubat akşamı bir arkadaşımızı kaybettik. Hem yurt hem de...
- Sağlık çalışanları 14 Mart Tıp Bayramında Türkiye genelinde iş bıraktı, hastaneler ve İl Sağlık Müdürlükleri önlerinde, kent meydanlarında basın açıklamaları yaptı.
- Suriye’nin Lazkiye, Tartus, Humus ve Hama kentlerinde 6 Martta başlayan Alevilere yönelik saldırılarda yüzlerce kadın, erkek, çocuk katledildi. “Eski rejim kalıntılarının temizlenmesi” bahanesiyle gerçekleştirilen saldırılarda cihatçı çeteler evlere...
- İstanbul Şişli Belediyesi’nde DİSK/Genel-İş Sendikasına üye işçiler, ücretleri zamanında ödenmediği ve eksik ödendiği için 12 Martta belediye önünde eylem yaptı. İstanbul Tuzla’da bulunan Kuzey Star Tersanesi’nde taşeron şirkette çalışan DİSK/Limter...
- Almanya genelinde Birleşik Hizmet Sendikası Ver.di’nin çağrısıyla 10 Martta ülke genelindeki havalimanlarında 24 saatlik bir uyarı grevi gerçekleştirildi. Grev nedeniyle Frankfurt, Münih, Berlin ve Hamburg gibi en büyük ve en işlek havalimanlarında...
- Kış neredeyse geçiyor ve şu sıralar çevremdeki herkesten “hastalandım, bir türlü geçmiyor, öksürük devam ediyor” gibi şeyler duyuyorum. Ben de bu hastalığı yakın zamanda atlattım. Sonra kafama şu takıldı: Neden hastalıklar bu kadar uzun sürüyor? Bu...
- Hepimizin bildiği gibi sağlığa erişim bizim için neredeyse imkânsız hale gelmiş durumda. Sağlıklı kalmak, yoksullar için Fizan kadar, hatta uzay kadar uzak bir mesele haline geldi. Tıp teknolojisi hızla ilerliyor, ancak sömürü düzeni biz işçileri...
- Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde Arslanbey Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Tezcan Galvaniz’de toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 11 Martta grev başladı. İzmir Narlıdere Belediyesi taşeron şirketi olan NAR-BEL’de...
- İşçilerin bilinç ve örgütlülük düzeyini yükseltmek için çalışan UİD-DER, bu amaçla işçi sınıfının saflarında mücadele eden sanatçıları ve eserlerini işçilere tanıtmaya devam ediyor. UİD-DER Web TV, bu kapsamda filmleriyle işçi sınıfını anlatan...