Buradasınız
Ben de Hayır Diyorum!
Hacettepe Üniversitesi’nden bir öğrenci

Hepimizin bildiği gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlık sevdasına tutulmuş durumda. Bunun siyasi propagandasını yapan siyasetçiler ise meydanlarda çeşitli açıklamalar yapıyorlar. Neymiş efendim “Büyük ve Güçlü Türkiye” yolunda en büyük engel parlamenter sistemmiş, başkanlık gelmezse ülke bölünürmüş vs. Tüm bu açıklamaların amacı insanların ilgisini başka yöne çevirmektir. Dahası bu açıklamaların çoğu pervasız ve fütursuz açıklamalar. Öyle ki bir ilçe başkanı çıkıp evet çıkmadığı takdirde iç savaşın olacağını söyleyerek tehditler savurmaktan geri durmuyor. Esasen başkanlık sisteminin gelmesini isteyenlerin çoğu bu tehditleri dolaylı ya da doğrudan dile getiriyorlar. Başkanlık sisteminin içeriği ile ilgili bu açıklamalarda doğru ve dişe dokunur hiçbir şey yok. Diyorlar ki “şunlar şunlar hayır dediği için biz evet diyoruz”. İnsanın aklına da gelmiyor değil “onlar evet derse siz evet demeyecek misiniz?” diye.
Kuşkusuz bu propagandalarla emekçi kitlelerde şöyle bir algı yaratılmak isteniyor: “Hayır diyen herkes vatan hainidir.” Böylece insanlar birbirine düşman edilmek; işçiler, emekçiler bölünüp kutuplaştırılmak isteniyor. Nitekim bu kutuplaştırma olmadan sevdalının sevdasına kavuşması pek de mümkün görünmüyor. Yani toplumu ayrıştırma siyaseti egemenler tarafından oluşturulmuş bir oyundan başka bir şey değildir. Bu oyun egemen sınıfın çıkarınadır, işçi sınıfının değil. Bizler asla bu oyuna gelmemeliyiz. Bizler yıllardır adına kapitalizm denilen bu sistemde ezilen ve sömürülen işçi sınıfının insanlarıyız. Ve çok iyi biliyoruz ki bu tek adam rejimi işçi sınıfının çıkarına değildir.
Ekonomik krizin kara bulutları ülkeyi çepeçevre sarmış durumda. İşçiler üzerindeki sömürü arttıkça artıyor. İş cinayetlerinde ölen işçilerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Pek çok fabrika ve işyerinde toplu işten çıkarmalar ve ücretsiz izinler yaygınlaşıyor. Gençlerde işsizlik %20’leri aştı. Tüm bunlarla birlikte toplumsal çürüme de git gide derinleşiyor. İşçi sınıfının penceresinden bakan biri olarak kutuplaştırmaya, haksız savaşlara, ezilmeye ve sömürülmeye, kadın cinayetlerine, çocuk istismarına, sendikal-anayasal hakların gaspına, kıdem tazminatının fona devredilmesine, kiralık işçi bürolarına ben de HAYIR diyorum. Sorunlarımızı büyütecek olan tek adam rejimine ben de HAYIR diyorum.
Size Bu Referandumda Evet Yok
AKP’ye Oy Vermiş İşçiler de HAYIR Diyor!
Son Eklenenler
- Yıllar önce çalışıp ayrıldığım işyerinden bir işçi arkadaşım anlattı. Patron ekonomik krizden dolayı iflas ettiğini, işyerini kapatacağını söylemiş işçilere. Sonra patronla birlikte oturup ağlaşmışlar; “ne güzel bir işyerimiz vardı, ne güzel bir...
- Başlıkta yer alan ifadeler, Hakkı Özkan’ın “Grevden Sonra” romanındaki öncü işçi Nuri’nin eşinin sözleridir. Nuri, grevde öncüdür; mayası sağlam, kararlı bir işçidir. Yazar Hakkı Özkan matbaa işçiliği yapmıştır, yaşadıklarını romana aktarmıştır. “...
- Gebze Sendikalar Birliği, İsrail devletinin Gazze’de yürüttüğü katliamı, emperyalist savaşı lanetlemek, Filistin halkının sesi olmak, işçilerin dayanışmasını büyütmek için Filistinli sendikacılarla birlikte Gebze Kent Meydanında bir eylem düzenledi...
- Kenya’da, geçtiğimiz sene Haziran ayında, IMF’nin dayattığı kemer sıkma politikaları doğrultusunda yeni vergi yasası hazırlanmıştı. Bu yasa tasarısı, işsizlik, yoksulluk ve artan hayat pahalılığıyla boğuşan işçilerin ve emekçi gençliğin öfkesini...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu, Kocaeli Dilovası ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında, düşük zam dayatmasına karşı greve çıkan işçilerin mücadelesi 44. gününde kazanımla sonuçlandı. İlk yıl için yüzde 73...
- İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek için çalışan UİD-DER, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yılı vesilesiyle 29 Haziranda, “Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!”...
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kocaeli’nin Körfez ilçesinde faaliyet gösteren Gübretaş fabrikasında yüzde 30 sefalet dayatmasına karşı işçiler, 3 Temmuzda greve başladı. Devrimci Sağlık-İş Sendikasının, kamu işçilerine dayatılan sefalet...
- Geçtiğimiz hafta sonu, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55, UİD-DER’in kuruluşunun 19. yılı vesilesiyle Uğur Mumcu Kültür Merkezi’nde yüzlerce işçi arkadaşımızla yan yanaydık. Grevleri devam eden Petrol-İş üyesi DYO işçileri, DİSK’in kurucusu...
- Sivas katliamının 32. yılında Türkiye’nin birçok kentinde anma etkinlikleri ve eylemler düzenlendi. Katledilen 33 aydın ve sanatçı anıldı, katliam bir kez daha lanetlendi. Sivas katliamının unutulmadığının, tüm katliamların er ya da geç hesabının...
- Bak, ufukta görünen/ Özgürlüğün bayrağını sallayanlar/ Başı dik/ Gözleri umut umut bakanlar/
- Türk-İş’e bağlı sendikalarda örgütlü kamu işçileri, 2025-2026 yılı toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde siyasi iktidarın sefalet zammı dayatmasına karşı eylemlerine devam ediyor. 1 Temmuzda Türkiye genelinde kent meydanlarında kitlesel basın...
- İzmir Buca Belediyesi işçileri, birikmiş maaş ve alacakları ödenmediği için 18 Haziran’dan bu yana iş durdurmuş durumda. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 34. maddesi gereği yasal haklarını kullanan işçiler, belediye binası önünde maaş, gıda kartı ve diğer...
- Merhaba dostlarım. Bu yıl da Haziran ayını hem UİD-DER’in kuruluş yıl dönümünü hem de sınıfımızın tarihine damgasını vurmuş 15-16 Haziran günlerini anarak ve anlamlandırarak geçirdik. UİD-DER’imizin internet sitesinde, sosyal medyasında ve İşçi...