Bir Direniş Ziyareti ve Kazanımlarımız
Gebze’den bir grup petrokimya işçisi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Bizler fabrikamızda mücadele ederek Petrol-İş Gebze şubesine üye olup sendikalı çalışmaya başlamış örgütlü işçiler olarak, sendikalı olmak için mücadele veren Kampana işçisi arkadaşlarımıza destek olabilmek ve sınıf dayanışmasını yükseltmek için bir ziyaret gerçekleştirmiştik. O gün, tam 311 gündür direniş çadırındaydılar. 12 mücadeleci arkadaşımız, işe iade davalarını kazanmışlardı. Bu nedenle gerçekleştirecekleri basın açıklaması için çadırlarını ziyarete gitmiştik.
Öncesinde arkadaşlarımızın bu kararlı mücadelesine bir miktar da maddi destek sağlayabilmek için fabrikamızda bir dayanışma fonu oluşturduk. İstisnasız amirinden memuruna, ustasından üretim işçisine kadar tüm arkadaşlarımızın bu fona destek sunmalarını sağladık. Fabrikamızdaki işçilerin gösterdiği bu hassasiyet bizi çok mutlu etmişti.
O gün, gündüz vardiyasında çalışmayan arkadaşlarımızla Tuzla deri sanayine sloganlar atarak gittik. Direnişteki arkadaşlarımızın yanına vardık. Kısa bir selamlaşmadan sonra çadırın içerisine girerek direnişçi arkadaşlardan yaşadıkları süreci ve direniş süresi boyunca edindikleri tecrübeleri dinledik. Anlattıklarına göre, Kampana’yı kadın işçiler örgütlemişti. İşten ilk atılan ve direnişi başlatanlar yine iki kadın işçiymiş. Bu durum aslında tek bir durumun özetiydi. Hayatın her alanında ve özellikle mücadelede, kadın ve erkek eşittir. Mücadele kas kuvvetiyle ya da şekil farklılığıyla değil, yürekle ve azimle verilebilir. Kampana direnişçisi 12 arkadaş, Tuzla deri sanayiinde bunun en güzel örneğini sergiliyorlardı. Bu ziyaret bize çok şey kazandırdı. Aramızda daha önce hiç direniş, grev ya da mücadele görmemiş arkadaşlarımız bulunmaktaydı ve bu ziyaret, onlarda muazzam bir etki sağlamıştı. Öyle ki bazı arkadaşlarımız, kadın işçilerin de erkek işçiler kadar cesurca mücadele edebileceğini ilk kez kavrıyordu.
Deri sanayiinde çalışan işçilerin, öğlen yemeklerini çarçabuk yedikten sonra kalan zamanda, fabrikalarından çıkıp sloganlar atarak gruplar halinde o çadırın önüne gelmeleri, direnişçilere destek olmaları muazzam bir dayanışma örneğiydi. Bir anda 600-700 işçinin orada birikerek tek yürek, tek ses olması ve Kampana patronu şahsında bütün patronlara karşı mücadelede Kampana işçilerini yalnız bırakmaması bizi çok duygulandırmıştı. Birliktelik öyle kuvvetliydi ki, birisi düşse on kişi tutup onu kaldıracak gibi görünüyordu. Bizler örgütlü mücadelenin en büyük güç olduğunu görmüştük bir kez daha.
Direnişçi arkadaşlarımız davalarını kazanmışlardı. Ama kazanımları dava ile sınırlı değildi. Kazanımları kendileriyle de sınırlı değildi. Biz de çok şey kazanmıştık. O gün orada, genç, yaşlı, kadın, erkek, işçilerin bir araya geldiklerinde ne kadar güçlü olabileceklerini görmüştük. Onlar şimdi karakışa rağmen mücadelelerine devam ediyorlar. 8 Mart yaklaşırken Kampana direnişçisi kadın işçilerin şahsında tüm emekçi kadınları selamlıyoruz. Kadınıyla, erkeğiyle direnen onurlu Kampana işçisi kardeşlerimize mücadelelerinde yanlarında olduğumuzu söylüyoruz. Mücadeleleri mücadelemiz, direnişleri de direnişimizdir. Kazanacaklarına, kazanacağımıza inancımız tamdır.
Yaşasın işçilerin uluslararası mücadele birliği!
Yaşasın örgütlü mücadelemiz!
Hakkımı Patrondan Söke Söke Alacağım
Son Eklenenler
- Yaşanan depremlerin, yangınların, sellerin bir felakete veya katliama dönüşmesinin sebebi patronların kâr düzeni ve kâr hırslarıdır. Dolayısıyla bu yaşananlar sınıfsaldır. Tek tek kişilerin sorunu değil, bir bütün olarak işçi sınıfının sorunudur,...
- Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen 16 Şubatta ikinci kez gözaltına alındıktan sonra 17 Şubatta savcılık tarafından ifadesi alınmadan, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi ve tutuklandı. Türkmen’...
- İngiltere işçi sınıfı, Filistin halkı için yürüttüğü ulusal eylem günleri kapsamında 15 Şubatta başkent Londra’da bir kez daha meydanlara çıktı. Hükümet binalarının bulunduğu Whitehall’da toplanan çeşitli sendikalardan, siyasi partilerden ve sivil...
- 2025 yılı için asgari ücretin son derece düşük belirlenmesi işçileri şaşırttı ve haklı olarak öfkelendirdi. Pek çok işçi, “daha yüksek belirlenmesini bekliyorduk” dedi. Aynı öfke emekli maaşları için de söz konusu. Öte yandan metal işçileri de...
- Temel Conta işçilerinin grevi 10 Aralıktan bu yana sürüyor. İşçiler, yaklaşık bir yıl önce sendikalı olma kararı almış, Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi’nde örgütlenmeye başlamışlardı. Petrol-İş Sendikası, Çalışma Bakanlığı’ndan yetki belgesini...
- Sırbistan’ın ikinci büyük şehri olan Novi Sad’in tren istasyonu 2022 yılında cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri kampanyası sırasında yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de istasyonun açılış törenine katılarak, 60 yıl sonra bu istasyonu...
- Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Kadıköy Güneş Enerji Santrali’nde (GES) Kalyon ve Eksim Real Enerji şirketlerinde çalışan işçilerin 11 Şubatta başlattığı iş bırakma eylemi tüm baskılara rağmen devam ediyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi şantiyesinde...
- 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
- Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.