Buradasınız
Hakkımı Patrondan Söke Söke Alacağım
İşten atılmış bir çorap işçisi

Ben bir çorap fabrikasında 11 yıl boyunca çalıştım, emek verdim. 11 yıl boyunca üzerimde bir baskıyla çalışmak zorunda kaldım. Son zamanlarda iş yükümü daha da artırmak amacıyla 29 makineye bakmam gerektiğini söylediler, ben de itiraz ettim. Fakat bu durum patronun hoşuna gitmedi. Çeşitli bahanelerle üzerimde psikolojik baskı uygulamaya başladılar. Ben her seferinde konuşmaya çalıştım, ama beni dikkate almadılar. Ben de birkaç defa gidip çalışma bakanlığına şikâyette bulundum. Müfettişler fabrikayı denetlemeye gelmişler, patron beni müfettişlerle görüştürmeden uğurlamış onları. Birkaç saat sonra patron odasına çağırıp istifa etmemi istedi. Ben de ben kendim istifa etmem dedim. Önce bana 5000 lira önerdiler. Ben kabul etmeyince 11.000 liraya çıkardılar. Bunu da kabul etmedim, avukatıma sormam gerekir dedim. Patron iyice kızarıp bozarmaya başladı. Benden avukatın numarasını istedi, kendi aklınca arayıp konuşacakmış, “olmaz veremem” dedim.
Ertesi gün patron tekrar beni çağırıp “gel anlaşalım” dedi. Odasına girer girmez kuyruğuna basılmış gibi bağırıp çağırmaya başladı: “Sen hainsin, koynumuzda yılan beslemişiz. Sana ve senin avukatına paramı yedirmem, benim haramilere yedirecek param yok, bir daha buralara gelme, çık git. O avukatına söyle, açsın davayı, 5 yılda anca kazanır.” Ben de güldüm, kendisi de biliyor 5 yıl da olsa işçinin kazanacağını. Karşısında rahat durmam patronu iyice zıvanadan çıkardı. Güvenlikleri çağırıp “atın bu haini dışarı” dedi. Hiçbir şeye imza atmadan çıktım fabrikadan. Hemen ertesi gün çalışma bölge müdürlüğüne gidip işten atıldığıma dair dilekçemi verdim. O esnada telefonuma mesaj geldi. “Ustalarınızın bilgisi dışında bugün işe gelmemeniz nedeniyle geçerli bir neden yoksa iş aktiniz tazminatsız feshedilecek.” Hemen oradaki memura gösterdim, memur “bunun geçerliliği yok. Dilekçeniz o mesajı boşa çıkaracaktır” dedi.
Ben hakkımı patrondan söke söke alacağım, çocuklarımın hakkını yedirmem onlara. İşçi kardeşlerim, ben haksız yere işten çıkarıldım, bugün yarın diğer işçi arkadaşlarım da işten çıkarılabilirler. Onun için yasal haklarımızı iyi öğrenmemiz gerekiyor. İşyerlerinde birbirimize sahip çıkalım. İşten atıldıktan sonra selam verdiğim arkadaşlarım korkularından selamımı almadılar. Ben bütün işçilerin UİD-DER’e katılmalarını ve haklarını öğrenmelerini istiyorum.
Bir Direniş Ziyareti ve Kazanımlarımız
- Çare Sınıfımızda ve Örgütlü Mücadelemizde
- “Eşim Öyle Yerlere İzin Vermiyor”
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...