Buradasınız
Bir UPS İşçisinden Mektup: Sınıf Bayrağını Yükseltelim!
Kurtköy’den UPS direnişçisi bir işçi
UPS kargo işçileri olarak yaklaşık 7 ay önce başlattığımız sendikalaşma çalışmalarımız, Nisan ayında UPS yöneticilerinin sendikalaşan bizleri işten atmasıyla direnişle sonuçlandı. 130 gündür UPS kargo işçileri olarak hakkımız olan sendikanın işyerine girmesi için mücadele ediyoruz.
Patronlar TÜSİAD’a, MÜSİAD’a benzeri patron örgütlerine üye olmaktadırlar. Bunun için hiçbir sınırlama, yasaklama ile karşılaşmazken, biz işçiler insanca yaşama, insanca çalışma haklarımızı kullanmak için sendikalaştığımızda tazminatsız ve akıl almaz iftiralarla işten atılıyoruz. Ama yağma yok! Kapı önüne konduk diye kuzu kuzu evimizin yolunu tutmadık. UPS’nin bütün işyerlerini eylem alanına çevirdik. UPS’ye sendika girene kadar bizi orada görmeye devam edecekler. UPS yöneticileri ve diğer kargo patronları bilmelidirler ki, biz sendikayı UPS Kargoya sokacağız. Kargo patronları anlamalıdırlar ki, yaptıkları hiçbir toplantı, hiçbir baskı sendikanın kargolara girmesini engelleyemeyecektir. Biz UPS kargo işçileri olarak işçi sınıfının mücadele tarihine yeni bir direniş zaferi yazmak için yola çıktık. UPS kargo işçisinin kazanımı sadece UPS işçisinin zaferi olmayacaktır. Tüm işçi sınıfının zafer hanesine yazılacaktır.
Tekel işçisinin 78 gün süren direnişi ve 2010 1 Mayıs’ında Taksim’e çıkan 300 bin emekçi ile ayağa kalkmaya hazırlanan işçiler yeni zaferlere ihtiyaç duymaktadır. UPS kargo işçisi ayağa kalkmaya hazırlanan işçi sınıfının sınıf bayrağını yükseltmek için yola çıkmıştır. Bu bayrağı yükseltmek tüm işçi ve emekçilerden yana olanların görevidir. Bunun için dayanışma eylemleri, direnişler, grevler örgütleme zamanıdır. Bunun için mücadeleci işçi örgütü olan sendikalar gereklidir. Bunun için dürüst, mücadeleci sendikacıların sendika yönetimlerine gelmeleri gerekmektedir. Mücadele eden işçi önderlerinin ön saflara geçmeleri gerekmektedir. Hak verilmez alınır. Zafer mücadeleyle kazanılır.
Enplast’ta İş Kazası
Son Eklenenler
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...
- DİSK 24-27 Aralık tarihleri arasında bölge temsilciliklerinin olduğu şehirlerdeki vergi daireleri önlerinde, Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde “İnsanca Ücret Vergide Adalet” talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İşyerlerinde...
- Bir an için zifiri karanlıkta kaldığımızı düşünelim. Yanımızı yöremizi görememenin huzursuzluğuyla korkuya kapılırdık. Ne yazık ki bugün milyonlarca işçi ve emekçi yüreğinde benzer bir korku taşıyor. Çünkü dünyamıza egemen olan kapitalist düzende,...
- İşçi Dayanışması’nın 197. sayısında, Emekçi Gençlik köşemizdeki “Yaşadım Diyebilmek İçin” yazısında şöyle deniyordu: “Öyle bir zamandan geçiyoruz ki her geçen gün daha fazla sayıda genç arkadaşımızın kendine “en güzel yıllarım bu mu?” diye sorduğunu...
- Merhaba, ben Polonez işçisiyim. Daha doğrusu işçisiydim. Direnişimizin 163. günündeyiz, son 21 gündür direnişimizi Çatalca Adliye Sarayı önünde yürütüyoruz. Geçenlerde bir gazeteci arkadaşımız “2025’ten beklentiniz nedir?” diye bir soru sordu. “...
- Sendikalı, sendikasız, hatta sigortasız çalıştırılan işçi kardeşlerim, her yılın son ayında hepimizin kulak kesildiği asgari ücret tiyatrosu başlar. Bu sene de aynı şekilde adeta bir tiyatro izledik. Sınıf temelinde örgütlü mücadelenin bir parçası...