Buradasınız
Bizler Acılara Sevinecek Kadar Vicdansız ve Onursuz Olamayız
Beylikdüzü’nden bir kadın işçi

Van’da olan deprem yüreklerimizi, ciğerlerimizi parçalarken, ırkçı, şoven saldırganlık devam ediyor. Van depremiyle birlikte insanlıklarını kaybetmiş olanları görmüş olduk. Bu durum çok acı bir tablo. Bir insan depreme, enkaz altında kalanlara sevinir mi? Yardıma muhtaç olan insanların şiveleriyle, söyledikleriyle dalga geçer mi? Depremi, kim enkaz altında çığlıklarıyla kurtarılmayı beklemeyi kim ister? Ve bu nasıl insanlıktır ki Van’daki insanların ölümü ve çektikleri acılar karşısında oh olsun diyebiliyorlar? Bu insanlar nasıl böyle konuşabiliyorlar? Bu ırkçı faşist yaklaşım insanlara ağzından zehir saçtırıyor.
Burjuva zihniyetin beslediği faşistler depremi fırsat bilip kusuyorlar nefretlerini. Medyada yalan yanlış haberler insanları hepten körüklemeye yetiyor. Bu deprem başka bölgede de olabilirdi. Sırf Van’da Kürtler olduğu için bu kadar acımasızca saçma sapan yorumlar yapıyorlar insanlar. Yapılan yardımların yetersizliği nedeniyle insanların yardım malzemesi taşıyan kamyonları durdurup ihtiyaç duydukları şeyleri almaya çalışmalarının adı da yağma oluyor. Sanatçılar, zenginler seferber olmuşlar depremzedeler için, ama yaralar nedense sarılamıyor. Kurtlar sofrası kurulmuş, planlar yapıyorlar. Türk işçileri olarak Kürt kardeşlerimizin yaralarını saralım. Irkçı, şoven yaklaşım egemenlerin ekmeğine yağ sürmek demektir. Biz emekçi insanlarız, acılara sevinecek kadar vicdansız, duygusuz, onursuz olamayız. Irkçı zihniyete kanmayalım, Van’daki kardeşlerimize yardım etmemiz ve dayanışmayı yükseltmemiz gerekir. Eğer kin ve öfkemizi kusacaksak bunu Kürt kardeşlerimize değil, hep birlikte patronlar sınıfına karşı kusmalıyız.
“Koca Dayağından Kurtulma Kılavuzu”
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...
- Geçtiğimiz ay Emekçi Kadın köşemizde, 1840’lı yıllarda Ignaz Semmelweis adlı genç bir doktorun annelerin hayatını kurtaran mücadelesine yer vermiştik. Zorluklara, engellere, baskılara rağmen doğru bildiği yolda yürüyerek kadınların ve bebeklerin...
- Bundan 1162 yıl önce, 863’te köleler Abbasi İmparatorluğuna isyan ettiler ve bataklığın ortasında bir şehir kurdular. Bu şehrin adı El-Muhtare idi, yani “Özgürlük Kenti”… Bu bölge, Dicle ve Fırat nehirlerinin Basra Körfezine dökülmeden önce...
- 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi kapsayan toplu sözleşme sürecinde iktidarın ilk zam teklifi 2026 yılının ilk 6 ayı için yüzde 10, ikinci 6 ayı için yüzde 6; 2027’nin ilk 6 ayı için yüzde 4, ikinci 6 ayı için yüzde 4 olmuştu. İkinci...
- Kamu emekçilerinin 2026–27 yıllarını kapsayacak toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başladı. Yaklaşık 6 milyon kamu emekçisi var ve aileleri ile birlikte düşünüldüğünde 20 milyon insanı ilgilendiren bir süreç başladı. Kamu işvereni yani devlet, 2026’nın...
- İşçi Dayanışması’nın sayfalarında dünyadan işçi mücadelelerine, yüz milyonlarca işçinin katıldığı grevlere, farklı millet ve inançlardan yüz binlerce emekçinin bir araya geldiği Filistin’le dayanışma eylemlerine, ülkeden ülkeye yayılan emekçi...