Buradasınız
Bizleri Güçlü Kılan Örgütlülüğümüzdür
Esenyurt’tan UİD-DER’li bir işçi
Bizler İşçi Dayanışması bültenimizi işçilerin yoğunlukta olduğu ve fabrikalarla iç içe olan Esenyurt/Kıraç bölgesinde de işçi kardeşlerimize ulaştırmaya çalışıyoruz. Bu bölgedeki fabrikalarda çoğunlukla yakın yerlerde oturan insanlar çalıştırılıyor. Servis sorununu ortadan kaldırmak ve işçiye yol parası vermemek için, fabrikalara yakın yerlerdeki insanlar tercih ediliyor. Bölgedeki fabrikalarda 12 saat çalışmak artık normal hale gelmiş durumda. Patronlara sorarsan işyerinde 8 saat uygulaması var. Fakat fiili durum ise bambaşka. 10 saat altında çalışan işyeri yok denecek kadar az. 8 saat üzerini fazla mesai çalışması olarak gösteren yerler varsa da ücretler asgari ücretin üzerine çıkmıyor. Yaşam koşullarının dayatması nedeniyle işçiler fazla mesai çalışmasına razı olmak durumunda kalıyor. Yoksa aldığı asgari ücretle yaşamını idame ettirmesi mümkün değil. Çalışma koşullarına baktığımızda iş güvenliği yok, işçi sağlığı hiçe sayılıyor. Sosyal yaşam diye bir şey kalmamış. Hemen hemen her evde mutlaka bir işsiz var. Sendikalı işçi yok denecek kadar az. Her yerde olduğu gibi bu bölgedeki fabrikalarda da sosyal hak diye yemek, servis ve SSK gösteriliyor. Oysaki işveren SSK primini zaten ödemek zorundadır. İkramiye, gıda, yakacak parası, giyecek parası gibi şeylerinse buradaki fabrikalarda esamisi bile okunmamaktadır.
Biz UİD-DER’li işçiler olarak işçi kardeşlerimize hem yasal haklarımızı anlatmaya çalışıyoruz hem de haklarımızı nasıl alabileceğimizi. Başlangıçta bütün işçiler bir sorunlarının olmadığı, işlerinden ve işyerinden memnun olduklarını söyleseler de, sohbetlerimiz ilerledikçe bütün işyerlerinde pek çok sorun olduğunu, sorunlar karşısında işçilerin ya işsiz kalırım korkusuyla sessiz kaldığını ya da bireysel şekilde çözüm yolları aradıklarını görüyoruz. Örgütlü olmanın ve örgütlü hareket etmenin ne kadar önemli olduğunu, örgütlü olan işçilerin çeşitli işyerlerinde ne gibi kazanımlar elde ettiklerini anlattığımızda, “bizim işyeri farklı, kimse kimseye güvenmiyor, burada birlik olmaz” türünden klasik yanıtlarla karşılaşıyoruz. İşçi sınıfının fabrikalarda nasıl pasifize edildiğini, birbirine güvensizleştirildiğini hem görüyor, hem yaşıyoruz.
Patronlar karşısında hakkımızı almak istiyorsak birlikte çalıştığımız arkadaşımıza güvenmek zorundayız. Birlikte hareket etmeyi öğrenmek, öğretmek zorundayız. Çünkü birlikten kuvvet doğar. Çünkü örgütlü birliktelik bizleri güçlü kılar. O nedenle patronlar sınıfına karşı bireysel değil örgütlü mücadele etmeliyiz.
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...