Buradasınız
Saldırıların Üstüne Zamlar da Geldi
Sefaköy’den bir işçi
Sistem krizi derinleştikte saldırıların şiddeti de artıyor. Kıdem tazminatına yönelik saldırı meclis gündeminde. Çalışma saatleri keza yine gündemde. Bu saldırıların üzerine bir de bütün tüketim maddelerine zam yapıldı. Zam yaptık demiyorlar, herkes tükettiği maddenin vergisini ödesin diyorlar. Saldırı ÖTV’nin arttırılması şeklinde oldu. Doğal gazdan elektriğe, sigaradan otomobile, ilaçtan telefona pek çok alanda yapılan zamlar işçi-emekçiler için yaşamlarından biraz daha feragat edip patronlara daha fazla çalışmak anlamına gelmektedir. Ücretlere zam yapılırken oranlar en düşük miktarda tutulurken, tüketim maddelerine gelince bu tutukluk birden yok oluveriyor. Bir işçinin aldığı asgari ücretle nasıl geçimini sağlayacağı patronlar ve onların sözcülerinin hiç de umurlarında olmamakta.
Saldırılar arttıkça artarken kaybolan biz işçi-emekçilerin yaşamları olmakta. Zam demek daha fazla çalışma, daha fazla sömürü, daha fazla iş cinayeti, daha fazla kaybolan yaşam demek. Bugün fabrikalarda 12 saat çalışma normal hale gelmiş durumda. Ayın sonunu getirebilmek için fazla mesai çalışmasına kalmayı normal görüyor işçi. Yasalar haftalık çalışma süresini 45 saat olarak belirliyor, oysa esnek çalıştırma dayatması ve hayat şartlarının gerekleri işçiyi daha fazla çalışmaya zorluyor.
Dünyanın birçok yerinde işçi-emekçiler yapılan saldırıları cevapsız bırakmıyor. Bizde ise işçiler tek tek tepkilerle yetiniyor. Basıyor küfürü! Oysa bu saldırılar karşısında tek tek değil toplu hareket edebilsek, birlikte davranmayı öğrenebilsek, örgütlü hareket edebilsek sesimiz daha gür, daha güçlü çıkar. Biz güçlü olursak, biz örgütlü olursak bu kadar pervasızca saldıramaz patronlar sınıfı ve onların temsilcileri.
Her yerde hazır ve nazır
Bizleri Güçlü Kılan Örgütlülüğümüzdür
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
- Son Gülen İyi Güler!
- Şu Promosyon Meselesi…
- “MasterChef” Erman Yemeğini Neden Yapamadı?
- Protesto Saygısızlık mıdır Demokratik Hak mı?
- Yeşim’in Annesine Yaşatılanlar…
- Kartal ve Tavuk Hikâyesi
- Zam İsterken Nelere Dikkat Etmelisiniz?
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- Biz Mücadele Ettikçe Güzel Olacak Her Şey
- UİD-DER’le Tanışmak
- Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde Yaşanan Sorunlar
- “Zincir Marketi Zincirine Bağladık”
- “Patronların Değil Abi, İşçilerin Grev Günlüğü Bu!”
- Patronlar mı Değişti, Yoksa İşçiler mi?
- Örgütlenen İşçinin Değişimi
- Patronun Ayak Oyunu Küflü Pasta
Son Eklenenler
- Türkiye’nin çeşitli illerinde üretim yapan Şirikçioğlu Tekstil’de işçiler 2017 yılından bu yana sendikal mücadele yürütüyor. İşçiler çalışma koşullarının düzeltilmesi, ücretlerinin yükseltilmesi ve iş güvenliği önlemlerinin alınması talebiyle HAK-İŞ...
- İşçi sınıfımızın üç yürek işçisini Haziran ayında kaybettik. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet, 2 Haziran 1970’te Orhan Kemal, 2 Haziran 1991’de ise Ahmed Arif’in güzel yüreği artık atmaz oldu, söylenecek sözleri yarım kaldı. Fakat kalemlerini...
- Ben metal sektöründe çalışan bir işçiydim. İşçiydim diyorum çünkü hakkımızı aradığımız için işten çıkarıldık. İşveren biz işçilerin ve temsilcilerimizin taleplerini karşılamamak için her yola başvuruyordu. Sorunları çözmek bir yana daha fazla baskı...
- Seçimlerden önce siyasi iktidar türlü vaatler sıralamış, 24 Nisan-31 Mayıs tarihleri arasında kullanılan doğalgazın tamamının ve gelecek yıl Mayıs ayına kadar kullanılacak gazın ise ay bazında 25 metreküplük kısmının ücretsiz olacağını duyurmuştu. “...
- İşçi ve emekçileri ilgilendiren tüm alanlarda devasa bir sorunlar yumağı her geçen gün büyüyor. Ama bunlar seçim meydanlarında gündem olmadı. Sorunların üstü milliyetçilikle, hamasetle örtülmeye çalışıldı.
- Yunanistan'da Pire Emek Merkezi’nin çağrısıyla düzenlenen ve binlerce emekçinin, çeşitli sendikalardan temsilcilerin ve işçilerin katıldığı yürüyüşte “iş cinayetleri durdurulsun” denildi.
- Fransa’da Disneyland Paris işçileri artan hayat pahalılığına ve düşük ücretlere karşı ücret artışı ve çalışma koşullarının düzeltilmesi talebiyle 30 Mayısta iş durdurdu.
- İşçi ve emekçilerin ezici çoğunluğu gidişattan endişeli, hoşnutsuz, sorunların çözülmesini, ekonominin düzelmesini istiyor. Ama öte yandan çok sayıda işçi ve emekçi sorunlarımızın kaynağında olan, hoşnutsuzluğumuzun nedeni olan mevcut iktidara oy...
- İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı bir şirkette çöp işinde çalışan bir işçiyim. Dışarıdan bakıldığında, belediyede çalıştığımız için, insanların gözünde güzel bir işimiz var gibi algılanıyor ve sohbetlerde de dile getiriliyor. Ama işin iç yüzü...
- Bağımsız Maden İş Sendikası Genel Başkanı Gökay Çakır ve sendika yöneticileri Soma Yeni Anadolu Madencilik’te üyelerine yönelik baskı, mobbing ve EYT kapsamındaki ayrımcılığa karşı maden önünde açıklama yapmak istediler. Ancak jandarma tarafından...
- Zorlu bir seçim sürecini geride bıraktık. Seçim sonuçlarının olumsuz etkilerini asıl olarak önümüzdeki dönemde yaşayacağız. Ancak şimdiden toplumun çoğunluğunda giderek baskın hale gelen bir duygunun açığa çıktığını görüyoruz: Umutsuzluk. Tek adam...
- Toplum örgütsüz olsa bile kendisi örgütlü olan bir işçi umutsuzluğa düşmez. Umutsuzluğun panzehirinin örgütlülük olduğunu, sadece istemekle baskı ve zorbalığın son bulmayacağını, bunun için sorumluluk almak ve mücadele etmek gerektiğini bilir....
- İnsanların, toplumların bir tarihi vardır, sınıfların da öyle. Ve bu tarih geleceğe yürürken o sınıflara yol gösterir. Dünya işçi sınıfının bir parçası olan Türkiye işçi sınıfımızın tarihi de bugüne ve geleceğe ışık tutan, unutulmaması gereken...