Buradasınız
Bu Sene Bahar Erken Geldi
Kartal’dan işsiz bir işçi
Bu sene yaşadığımız topraklara bahar erken geldi. Güneşin açması ve havaların erkenden ısınması ile her tarafta çiçekler açmaya başladı. Bahar bizleri her zaman heyecanlandırır. Tabii ki bu heyecan çiçeklerden dolayı değil. Bahar aynı zamanda işçi sınıfının uluslararası mücadele günü olan 1 Mayıs’ın da habercisidir. Bu sene erken açan çiçeklerle birlikte, işçi sınıfı da çiçekler gibi alanlarda açıverdi ve bahar heyecanını daha güçlü hissetmemizi sağladı.
Bizden önceki mücadeleci işçi kardeşlerimizin birçok bedeller ödeyerek kazandıkları haklarımızı, hükümet SSGSS yasasıyla elimizden almaya çalışıyor. Bu yasanın ismindeki SS’ler, bana Hitler’in faşist Almanya’sındaki SS subaylarını hatırlatıyor. Eğer yasa çıkarsa içerisindeki maddeler birer SS subayı gibi karşımıza dikilecek ve hem bize, hem de bizden sonraki işçi kuşaklarına kan kusturacak. Ben bu yasaya çok değinmeyeceğim çünkü içeriğini az çok biliyoruz, asıl önemli olan sınıfımızın bu yasaya geçit verip vermeyeceği. Biliyorum ki bizler karşı koyarsak bu yasayı geçiremezler.
Dünyada da benzer saldırılar gerçekleştiriliyor. Son dönemde Almanya ve Yunanistan’daki sınıf kardeşlerimizin verdikleri mücadele ve yapılan genel grevlerle hayatı felç edip hükümetlere geri adım attırması bizleri sevindirdi. Fakat yaşadığımız ülkedeki atmosfer o kadar iyi değildi ve bu bizim daha çok çalışmamız gerektiğini gösteriyordu. Her yerde işçi arkadaşlarımıza bu yasayı anlatmaya çalıştık, ama yasa mecliste görüşülmeye başlandı. Tam bu sırada sendikalar ilk defa bu yasaya karşı ortak eylem kararı aldılar. İşte erken gelen baharın nedeni buydu. Bu iki günlük bir eylem planıydı. İlk gün değişik bölgelerde basın açıklamaları yapıldı. Bunlardan biri de Harb-İş sendikasının Pendik köprüsünden başlayarak trafiği keserek yaptığı basın açıklamasıydı. Binlerce “çiçek”, yolları kesmiş alanları doldurmuştu, görülmeye değer bir manzaraydı. İkinci eylem ise ertesi gün gerçekleşti. Bu eylem daha anlamlıydı, çünkü 2 saatlik bir grevdi ve birçok sendikalı işyerinde hayat durmuştu. Sınıfımızın bilinç ve örgütlülüğünün bu kadar cılız olduğu bir dönemde yapılan bu eylemler bile hükümete geri adım attırmaya yetti ve hükümet sendikalardan görüşme talebinde bulundu. Bu görüşmelerden istenen sonuç alınamayınca eylemlere devam edilme kararı alındı.
Evet arkadaşlar, bahar coşkusunu erkenden yaşadık ve önümüzde güzel günler var. 1 Mayıs geliyor. Tüm sınıf kardeşlerimizi, burjuvaziyle mücadele etmek ve bize yaşama hakkı tanımayan sistemlerini başlarına çalmak için kortejimize katmalı ve daha da büyümeliyiz. Çünkü kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!
“Size iş de yok, oksijen de”
Örgütlenmek Zorundayız
Son Eklenenler
- Türkiye’de emekçilere yaşamı zehir eden; fiziksel, toplumsal, psikolojik olarak derinden etkileyen bir yoksullaşma var. Ancak toplumdaki çıkışsızlık duygusu, bu yoksullaşmanın çok daha katmerli biçimde hissedilmesine neden oluyor. Tek adam rejimi,...
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası 26 Ocakta İstanbul’da bulunan Tuzla Eğitmen Koleji önünde, sendikalı olduğu ve tatil hakkını savunduğu için işten atılan öğretmen İrem Erdem için basın açıklaması gerçekleştirdi. Eylemde bir konuşma yapan İrem...
- “Sizin de bildiğiniz gibi ev kadınları işçi sayılmaz, oysa evin işi, çocuğun bakımı bizim sırtımıza yıkılmış durumda. Mutfakta yapacağımız yemeği, yakacağımız doğalgazı, elektriği, suyu yani her şeyi hesap etmek zorundayız. Ürünlere gelen zamlar...
- Bizler Gebze’de yaşayan ev emekçisi, yemekhane ve metal işçisi kadınlarız. Taleplerimizi dilden dile yaydığımız “Yoksulluk Çığ Gibi Büyüyor, Artık Yeter! Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı” kampanyamızı Eylül ayından beri sürdürüyoruz. Kampanyamız...
- Adaletsizliğe, işsizliğe ve hayat pahalılığına karşı durmak istiyorsak; toplumun yapay temelde ayrıştırılmasına ve insanların ötekileştirilip aşağılanmasına karşı çıkıyorsak; grevlerimizi yasaklayan, demokratik hak ve özgürlüklerimizi yok eden tek...
- Bursa Demirtaş Sanayi Sitesindeki Barutçu Tekstil’de çalışan kadın işçiler Öz İplik-İş Sendikası’na üye oldukları için işten atıldılar. İşçiler en meşru hakkı olan sendikalaşma haklarından vazgeçmeyerek fabrika önünde direnişe geçtiler. UİD-DER’li...
- Haklarını almakta kararlı özel sektör öğretmenleri 21 Ocakta Ankara’da bir kez daha taleplerini haykırdılar. Bingöl’de fırın işçileri kötü çalışma koşullarına artık yeter diyerek, 23 Ocakta DİSK/Gıda-İş Sendikası öncülüğünde Dörtyol Saat Kulesi...
- Ben çok fazla indirim kovalayan bir kadınım. Çünkü bir yandan kredi ödüyoruz bir yandan da tek maaşla iki çocuk yetiştiriyoruz. Mesela önceden alışveriş yaparken sıvı yağ, salça, çay gibi mutfak ihtiyaçlarından bir paket stok yapabilirken, şimdi...
- Metal patronlarının örgütü MESS ile yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamayan Green Transfo Energy Turkey Enerji Endüstrisi San. ve Tic. A.Ş’de (eski ismiyle Schneider Enerji’de) işçiler, grev yasağına rağmen greve çıktılar....
- Schneider Enerji’de 23 Ocak günü fabrikaya grev pankartı asıldı ve sloganlarla fabrikada grev başladı. Ancak siyasi iktidar işçi düşmanı olduğunu bir kez daha kanıtladı, işçilerin grev hakkını bir kez daha yok saydı. Grevin ikinci gününde Erdoğan’ın...
- MESS kapsamında olan Schneider Elektrik, Hitachi, Grid Solutions Enerji, Schneider Enerji, Arıtaş Kriyojenik’e bağlı olan 11 fabrikada toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 23 Ocakta grev kararı alınmıştı. Yapılan...
- Dili, dini, rengi, etnik kökeni ne olursa olsun kapitalizm altında dünyanın tüm işçilerinin kaderi ortaktır. Yoksullaştırma politikaları, hak gaspları, baskıcı ve antidemokratik rejimler, emperyalist savaşlar, birbirini izleyen krizler dünya işçi...
- Adana’nın Yüreğir ilçesinde yetmiş kişinin çalıştığı Arçelik Yetkili Servisinde işçiler, DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikasına üye oldular. İşyerinde sendikalı çalışmak için mücadele yürüten işçilerden bazıları işten çıkarıldı. İşten çıkarılan işçiler...