Buradasınız
Çorlu’da “Ulusal İstihdam Stratejisi ve Kıdem Tazminatı” Semineri

Çorlu’da Pazar günü “Ulusal İstihdam Stratejisi ve Kıdem Tazminatı Saldırısı” konulu bir seminer düzenledik. Türkiye’nin en önemli sanayi bölgelerinden biri olan Trakya’da; Çorlu, Çerkezköy, Lüleburgaz üçgeninde yürüttüğümüz çalışmalar sonucunda çok verimli bir işçi etkinliği gerçekleştirdik. Etkinliğimize metal, petrokimya, gıda, tekstil, hizmet ve çeşitli işkollarının yanı sıra, Polyplex ve Bekaert direnişinden işçiler katıldı.
“Ulusal İstihdam Stratejisi” 2012’de hayata geçirilmek isteniyor. Bu yasa, işçi düşmanı AKP hükümeti tarafından hayata geçirilmeye çalışılıyor. Büyük bir gayretle, gerçekler sumen altı edilerek yasalaştırılmak istenen bu saldırı karşısında, işçi sınıfının örgütleri olan sendikalar elle tutulur bir tepki göstermiyorlar. Aylardır yürüttüğümüz “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyelim!” kampanyamızdan da anlaşıldığı üzere, işçi sınıfının büyük bir bölümü bu saldırıdan habersiz. Haberdar olduğunu söyleyenler de yeteri kadar haberdar değil! Sendika üyesi işçiler dâhi sendika bürokratlarının görevlerini yerine getirmemeleri yüzünden saldırıdan habersizler!
Etkinliğimiz, imza kampanyasından ve işçilerle yapılan röportajlardan oluşan bir sinevizyon gösterimiyle başladı. Röportaj yapılan işçiler, saldırıyla ilgili olarak AKP hükümetine tepki yağdırıyorlardı! Etkinliğe katılan işçiler, büyük bir ilgiyle etkinlikte anlatılanları dinlediler. Esnek çalıştırmanın yaygınlaşması, deneme süresinin 25 yaş altındaki işçiler için 2 aydan 4 aya çıkarılması, özel istihdam (kölelik) bürolarının kurulması, bölgesel asgari ücret uygulaması ve kıdem tazminatının gaspı konularını dikkatle takip ettiler. Etkinliğimizin ikinci bölümünde çaylarımızı yudumlarken sohbetimiz devam etti. Genel olarak hükümete ve sendika bürokratlarına tepkiler yoğundu. Seminere katılan işçi arkadaşlarımız çeşitli sıkıntılarını dile getirdiler, sorular sordular. Petrokimya iş kolunda çalışan sendikalı işçiler etkinliğin kendileri için çok öğretici ve yararlı olduğunu söylediler. Etkinliğe katılan işçiler şunları da söylediler: “Biz sendikalı bir işyerinde çalışıyoruz. İşyerimizde işçilerin bu konulardan haberi yok. Sendikanın fabrikamızdaki temsilcileri bile bunları bilmiyorlar. Sorsan cevap veremezler!” Etkinliğimizde örgütlülüğün zorunluluğuna ve işçilerin örgütlü mücadelesinin gerekliliğine vurgu yapıldı.
TÜSİAD, MÜSİAD, TİSK, TOBB ve TUSKON gibi patron örgütleri, işçilerin kazanılmış hakkı olan kıdem tazminatının kaldırılmasının hayalini kuruyorlar. AKP hükümeti işçilere çaktırmadan, işçileri uyutarak bu yasa tasarısını allayıp pullayıp uygulamak istiyor. Biz UİD-DER olarak bu saldırıya karşı çıkmamız gerektiğini imza kampanyalarıyla, değişik bölgelerde gerçekleştirdiğimiz seminerlerle işçilere duyurmaya, anlatmaya devam ediyoruz. Yüz binlerce işçinin çalıştığı Trakya bölgesinde ve işçilerin yaşadığı her yerde patronlar sınıfının saldırılarına karşı işçi kardeşlerimizi mücadelemize katmaya devam edeceğiz. Hak verilmez alınır! Sınıf mücadelesini yükseltelim!
Fazla Mesailer Çözüm mü?
Tuzla Tersanelerinde 147. İş Cinayeti!
Son Eklenenler
- 1 Mayıs 1977’de hayatını kaybeden emekçiler, DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla Taksim Kazancı Yokuşunda bir araya gelinerek anıldı. “Yaşasın 1 Mayıs” pankartının açıldığı anmaya sendikalar, emekten yana kurumlar, siyasi partiler ve UİD-DER...
- İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi ve İstanbul Tabip Odası (İTO) 28 Nisan İş Cinayetlerinde Ölenleri Anma ve Yas Günü dolayısıyla Kadıköy’de Süreyya Operası önünde “Çocuk İşçiliğiyle Mücadeleye” şiarıyla basın açıklaması gerçekleştirdi.
- İşçi sınıfının Uluslararası Birlik Dayanışma ve Mücadele Günü 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı. Tüm dünyada ekonomik yıkımın emekçileri, emekçi gençliği çıkışsız bıraktığı bir dönemde, Türkiye’de de baskıları, yasakları arttıran, korku iklimi yaratarak...
- Merhaba kardeşler. Biz İstanbul Avrupa Yakasında yaşayan kadınlarız. Kimimiz çeşitli sektörlerde çalışan işçileriz, kimimiz emekliyiz, kimimiz de ev emekçisiyiz. Ankara’dan, Gebze’den UİD-DER’li kadınların 1 Mayıs’ta haykıracakları taleplerini...
- Bizler genç işçi ve öğrencileriz. Kendimizi bildik bileli, “böyle gelmiş böyle gider” denildi bize hep. “Bu insanlardan bir şey olmaz, sen sesini çıkarırsan yalnız kalırsın”… Fakat geçtiğimiz günlerde neredeyse bütün kentlerde işçi ve emekçiler, ön...
- Bugün dünyanın pek çok ülkesinde büyük kitleler, sömürüye, baskılara, emperyalist savaşa karşı meydanlara çıkıyor, isyan ediyor, genel grevler örgütlüyor. Tarih gösteriyor ki sömürüye ve faşizme son verebilecek, kitlelerin isyanını başarıya...
- 1 Mayıs işçilerin çalışma koşullarını düzeltmek için bir araya geldiği tarihsel bir günün adıdır. Bizler de her yaştan, her meslekten işçiler olarak çalışma koşullarımızı düzeltmek için 1 Mayıs’ta bir araya gelmeli, taleplerimizi hep bir ağızdan...
- UİD-DER’li gençler 1 Mayıs’a hazırlanıyor. İstanbul Anadolu Yakasından genç kardeşlerimiz neden 1 Mayıs alanında olacaklarını anlatıyorlar.
- Zenginlerin milyonlarca dolar ödeyerek kendilerine “kıyamet sığınakları” inşa ettirdiklerini biliyor muydunuz? Sığınak deyince aklınıza öyle soğuk ve karanlık, daracık mahzenler gelmesin. Bu sığınaklarda yok yok! Yapay zekâ destekli tıbbi bakımdan...
- Sırrı Süreyya Önder, Türkiye’de önemli bir siyasi figür. Ama biz UİD-DER’li işçiler, onu, önce temsilciliklerimizde, ev buluşmalarımızda izlediğimiz Beynelmilel filmiyle tanıdık ve sevdik. Sonra “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!”...
- Mersin’de “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” adlı etkinliğimizin ardından biz emekçi kadınlar olarak 1 Mayıs’ta alanlarda haykıracağımız taleplerimizi dile getirdik. 1 Mayıs coşkumuzla tüm emekçi kadınları 1 Mayıs’ta birlik olmaya, dayanışmaya...
- Hizmet-İş Sendikasında örgütlü Ankara Altındağ Belediyesi işçilerinin 21 Nisanda başlayan grevi devam ediyor. İstanbul Şişli Belediyesi işçileri alacakları ödenmediği için 24 Nisanda belediye önünde eylem yaptı. 31 Mart yerel seçimleri sonrası İzmir...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, 1886’dan günümüze inatçı bir gelenek olarak yaşamaya devam ediyor. Türkiye’de 1 Mayıs’ın sembolü haline gelen 1 Mayıs Marşı, “Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır...