Buradasınız
Dünyada işçi hareketi
Güney Afrikalı İşçiler İsrail Gemisini Engellediler
Güney Afrika Taşıma İşçileri Sendikasına üye liman işçileri, İsrail yanlısı lobinin tüm tehditlerine ve çeşitli provokasyonlara rağmen, Güney Afrika’ya İsrail malları taşıyan bir gemiyi boşaltmayı reddettiler. Olası bir karşı koyuşu engellemek için normal tarihinden üç gün önce limana giren Johanna Russ adlı gemi, şirketin bütün oyunlarına rağmen 5 Şubatta işçilerin direnişiyle karşılaştı. Geminin yük boşaltmak üzere limana girdiğini fark eden birkaç işçi, derhal sendikaya haber vererek durumdan tüm işçilerin haberdar olmasını sağladı. Sendika üyesi işçiler, gemiye dokunmadıkları gibi bu işin dışarıdan getirilen sendikasız işçilere yaptırılmasının da önüne geçtiler. Aynı sendikaya bağlı işçiler, geçen yıl da Zimbabwe’ye silah taşıyan Çin bayraklı bir gemiyi bloke ederek bu silahların Zimbabwe’de muhtemel bir soykırımda kullanılmasını engellemişlerdi.
Taşıma İşçileri Sendikasının da bağlı olduğu COSATU sendika federasyonu, Filistin halkının mücadelesini desteklemek için çeşitli eylem kararları almıştı. Taşıma işçilerinin bu başarısı, COSATU’ya üye olan diğer işçileri de, terörist İsrail devletini yalnızlaştırmak için mücadeleyi daha da ilerletme konusunda cesaretlendirdi. Şimdi COSATU’ya bağlı diğer sendikalar da, alınan kararları (boykot, ambargo, İsrail mallarını yüklemeyi reddetmek, İsrail’le diplomatik ve ticari ilişkileri kesmesi için hükümet üzerinde baskı kurmak gibi) etkin kılmak için neler yapılabileceğini tartışıyorlar.
COSATU, Filistin’de adil, demokratik ve herkesin eşit haklara sahip olduğu bir devlet kurulana kadar tüm halkı İsrail ürünlerini ve kurumlarını boykot etmeye çağırıyor. COSATU’lu işçiler geçmişte Güney Afrika’da ırkçı rejim mevcutken dünya işçi sınıfından ve ezilen halklardan aldıkları desteği unutmadıklarını söylüyorlar. Ayrıca Filistin halkıyla dayanışmalarının Filistin halkı haklarını elde edinceye kadar devam edeceğini vurguluyorlar.
Güney Afrikalı işçiler, ezilen halkların tek güvenilir dostunun, dil, din, ulus ayrımı olmaksızın dünya işçi sınıfı olduğunu bir kez daha kanıtladılar. Arap sermayedarları başta olmak üzere Müslüman sermayedarlar İsrail’in Filistinlileri katletmesine göz yumarken ve hatta onun yanında yer alırken, Müslüman olmayan Güney Afrikalı işçiler ezilen Filistin halkının yanındaydılar.
Bu noktada, Yunan işçi sınıfının geçtiğimiz günlerdeki önemli eylemini de unutmamak gerek. Yunan işçiler, ABD’nin Yunanistan limanları üzerinden İsrail’e göndereceği 325 konteyner silahın sevkiyatını limanı basarak engellemişlerdi. Böylece Filistin halkının yanında olduklarını sadece lafta değil anlamlı eylemleriyle de herkese göstermişlerdi.
Mısır: İşçiler Birleşirse Yenilmezler!
Mısır’da demiryolu işçileri, taleplerini kabul ettirmek için 20 ve 27 Ocak tarihlerinde iş durdurdular. Bir hafta içerisinde gerçekleştirilen bu iki eylem, Mısır’daki demiryolu işçileri açısından önemli bir aşamayı temsil ediyor. Çünkü demiryollarında çalışan makinistler, kondüktörler, sinyal operatörleri ve tamir-bakım işçileri farklı koşul ve ücretlerle çalıştırıldıkları için çıkarlarının ortak olduğunu bilince çıkaramıyor ve birlikte hareket edemiyorlardı. Sendika devletin kontrolünde olduğu için sendikacılar işçileri bölüyor ve sıkça ihanet ediyorlar. Devlet bağımsız sendikal hareketleri şiddetle bastırıyor ve işçileri tutuklayıp, bozgunculukla, hatta teröristlikle suçluyor.
Nihayet demiryolu işçileri ortak bir noktada buluştular: Devlet kontrolündeki sendikanın yöneticilerinin ihanetlerine geçit vermemek! Sendika yöneticileri Mısır Demiryolları yönetimi ile toplu sözleşme görüşmeleri yaparken, makinistler, kondüktörler, sinyal operatörleri ve diğer demiryolu işçileri hep birlikte toplantı düzenleyerek ortak hareket etme kararı aldılar. İşçilerin toplantısına sızmak isteyen bir sivil polis ajanı işçiler tarafından toplantıdan defedilirken, işçilerden biri ajana şöyle haykırıyordu: “Defol, burada bir daha polis görmek istemiyoruz!”
Ağır baskı koşulları altında yaşayan Mısırlı işçiler, çıkarlarının ortak olduğunu ve taleplerine kavuşabilmek için mücadelenin zorunluluk olduğunu kavrayabildikleri ölçüde, birbirleriyle rekabet etmeyi bırakıp birlik olabiliyorlar. Sendikaların devlet güdümünden kurtulabilmesinin, işçiler arasına çekilen rekabet duvarlarının yıkılabilmesinin, militan sınıf sendikacılığının hayat bulabilmesinin yolu, Mısır’da ve her yerde örgütlü mücadeleyi yükseltmekten geçiyor.
Fransa’da İşçi Sınıfı “Krizin Faturası Patronlara” Dedi
Fransa işçi sınıfı, burjuvazinin kriz gerekçesi ile uygulamak istediği ekonomik programı kabul etmeyeceğini ilan etti. Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin, işçi ücretlerini düşürmeyi, işçi çıkarmayı ve bankaları kurtarmayı temel alan programını hayata geçirmesi zor görünüyor.
Sendikaların 29 Ocakta gerçekleştirdiği genel greve yaklaşık 2 milyon işçi katılırken, Fransa’nın farklı bölgelerinde 200’e yakın gösteri yürüyüşü düzenlendi. Kamu sektörü çalışanlarının yanı sıra başta otomobil fabrikaları olmak üzere özel sektöre ait pek çok fabrikada da şalterler indi. İlk ve orta dereceli okullarda öğrenim durdu. Metro, tren ve havayolu işçilerinin greve tam katılımı ulaşımı felç etti.
Düzenlenen işçi gösterilerine 1995 genel grevinden bu yana en yüksek katılım sağlandı. Paris ve Marsilya’da 300’er bin, Bordo’da 90 bin, Grenoble’de 60 bin, Nantes, Rennes, Lyon ve Mans’ta 50’şer bin, Rouen’de 40 bin, Poiters ve Dijon’da 30 bin, Nice ve Orleans’ta ise 25’er bin işçi yürüdü.
Grev ve gösterilerin ardından geri adım atmak zorunda kalan Sarkozy, sendikalarla ekonomik program üzerine görüşeceklerini açıkladı.
Fransa’da işsizlik artıyor, ücretler düşüyor, hükümet ise kadro kısıtlamasına giderek işsizliği körüklüyor. Krizin yükünü işçilere çıkarmaya çalışan patronların devleti, bankaları kurtarmak için paket üzerine paket açıklıyor. Gerçekleşen grev ve yürüyüşlerde işçiler, hükümetin parayı bankaları kurtarmak için değil, iş güvencesi sağlamak ve çalışanların gelir düzeyini yükseltmek için harcaması gerektiğini vurguladılar.
İtalya: Liman işçileri iş cinayetlerini protesto için 1 günlük grev yaptı
İtalya’daki tersanelerde artan iş kazaları ve ölümleri protesto etmek üzere ülkedeki tüm limanlarda 23 Ocakta 1 günlük grev gerçekleştirildi. Yılbaşından bu yana ard arda gerçekleşen iş kazalarında 3 işçinin yaşamını yitirmesi üzerine liman işçilerinin örgütlü olduğu sendikalar, iş güvenliği koşullarının derhal sağlanması talebiyle 1 günlük grev kararı aldı. Grev kararı alan liman işçilerinin örgütlendiği üç büyük sendika, yaptıkları açıklamada, limanlarda işyeri güvenliğinin olmadığını, bu tür kazaların kesinlikle iş güvenliği tedbirlerinin alınmamasından kaynaklandığını vurguladılar. Bu tedbirlerin alınacağına dair işverenlerin çok uzun süre önce söz verdiklerini, ancak bu sözü asla hayata geçirmediklerini de ifade ettiler.
Türkiye’de de binlerce işçi iş kazalarına kurban gidiyor. İş güvenliği için mücadele tüm dünya işçilerini ilgilendiren hayati bir sorundur. Bu sorunları ortadan kaldırmak, dünya işçi sınıfının örgütlü mücadelesinden geçmektedir.
İzlanda: Kitle Gösterileri Hükümeti Düşürüyor
Krizin İzlanda’yı vurduğu geçtiğimiz Ekim ayından bu yana, işçiler ve öğrenciler başkent Reykjavik sokaklarında kitlesel protesto gösterileri düzenliyorlar. Ülke tarihinde görülen bu en büyük gösteriler sonucunda, Sosyal Demokrat Parti ile Muhafazakâr Partinin koalisyon hükümeti sona eriyor.
Küresel ekonomik kriz sonucu düşen ilk hükümet İzlanda hükümeti oldu. Başbakanın istifasını isteyen 5 bin gösterici, parlamento binasını günlerce kuşatma altında tuttu. İzlanda başbakanı Geir Haarde bozulan sağlığını gerekçe göstererek 9 Mayısta erken seçime gideceklerini, kendisinin tekrar aday olmayacağını açıkladı. İstifanın sebebi sağlık nedenleri değildir elbette. İzlanda egemenlerinin amacı, hükümet değişikliği ve genel seçimi kullanarak, ayağa kalkan kitleleri yatıştırmaktır.
Yaklaşık 320 bin nüfusa sahip bir ada ülkesi olan İzlanda’da geçtiğimiz Ekim ayında ülkenin en büyük 3 bankası iflas etmiş, hükümet bankalara el koymuştu. Ancak bankalara el koyarak 44 milyar euro’luk borcu da üstlenen İzlanda’nın bu borcu karşılaması mümkün olmadığı için devlet iflas etti. Para hızla değer kaybetmeye başladı, halkın yaşam standardı düştü, işsizlikte patlama yaşandı. Ekonomi hızla küçülürken, 2009 yılında işsizliğin 10 kat artacağı tahmin ediliyor.
Seçimle gelecek yeni hükümet de kapitalizmin krizine derman olamayacaktır. İşsizlik artarken ve para değer kaybederken, patronların örgütleri ücretleri dondurma kararı alıyorlar. Önümüzdeki dönemde İzlanda’da sınıf mücadelesinin sertleşerek devam edeceği çok açık.
UİD-DER’le Alanlara!
- Örgütlü İşçiler Unutmuyor, Hesap Soruyor! Sömürüye ve Haksızlıklara Karşı Mücadeleyi Büyütüyor!
- İngiltere, ABD ve Sırbistan’da Mücadele Sürüyor
- Dünya İşçi Sınıfı Yeni Yıla Mücadeleyle Girdi
- Güney Kore’de Devlet Başkanı Görevinden Uzaklaştırıldı, Mücadele Devam Ediyor
- Güney Kore’de Devlet Başkanına Karşı Protestolar Devam Ediyor
- Almanya’da Volkswagen İşçileri Grevde
- Dünya İşçi Sınıfı İşyerlerinde, Meydanlarda Mücadeleyi Büyütüyor!
- İngiltere’de İşçi ve Öğrenci ‘Filistin için İşyeri Eylem Günü’nde Birleşti
- İspanya’da On Binlerce Emekçi Artan Kira Fiyatlarını Protesto Etti
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Yunanistan’da Kitlesel Genel Grev
- Fransa’da Demiryolu İşçileri İş Bıraktı
- Gürcistan’da Binlerce Maden İşçisi İşsiz Bırakıldı
- İspanya’da Emekçiler: Bizim Üzerimizde Çamur, Sizin Elinizde Kan Var!
- İngiltere’de On Binler Filistin Halkı İçin Yeniden Meydanlara Çıktı
- İspanya’da Sel Felaketinde Can Kaybı Yükseliyor
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!
- Yunanistan Liman İşçileri İsrail’e Silah Sevkiyatını Engelledi
- İtalya’da Ulaşım, Liman ve Otomotiv İşçileri Grev Yaptı
- İspanya’da Emekçiler Yüksek Kiralara Karşı Meydanlara Çıktı
Son Eklenenler
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...