Buradasınız
Daha Güçlü 1 Mayıs’lar İçin Örgütlenelim
Aydınlı’dan bir büro işçisi
Gebze’de kutladığımız İşçi Sınıfının Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs coşkulu, heyecanlı ve en önemlisi örgütlü geçti. Mücadele örgütümüz UİD-DER ile birlikte yıllardır 1 Mayıs’a katılıyorum. Ancak her sene sanki ilk 1 Mayıs’ımmış gibi aynı heyecanı ve coşkuyu yüreğimde hissetmeden duramıyorum elbette.
Bizler çalışmalarımızı elbette işçi sınıfını örgütlemek ve tüm mücadele alanlarını 1 Mayıs alanına çevirmek hedefiyle yürütüyoruz. Grevler, direnişler ve eylemlerin yaşandığı tüm alanlar aslında işçi sınıfı için 1 Mayıs alanı olmalı. Elbette mücadele bir günlük değil, yaşamımızın her anında! Bu yüzden 2 Mayıs itibariyle işçi sınıfının can yakıcı sorunlarına yönelik çalışmalarımıza devam ediyoruz.
1 Mayısların hem tarihsel olarak hem de bugünkü hak kayıplarına ve baskılara karşı ayrı bir önemi var elbette. 1 Mayısın ilanını sağlayan geçmişteki tüm yoldaşların akıttıkları terin ve kanın elbette biz işçiler için büyük değeri var. Bundan tam 129 yıl önce işçilerin şiarları “8 Saat İş, 8 Saat Uyku ve 8 Saat Canımız Ne İsterse” idi. Ancak biz bugün geldiğimiz noktada bırakın 8 saat çalışmayı, ailemizin yüzünü göremez hale geldik. İşte bu yüzden ve bunun gibi binlerce nedenle 1 Mayıs mücadele günümüze sahip çıkmalı ve kitleselliği arttırmalıyız.
Bu 1 Mayıs’ta diğer bölgelerden UİD-DER’li arkadaşları tekrar görmenin mutluluğu, büyüyen kortejimizin, örgütlülüğün anlamını gösterircesine sergilediği disiplinli yürüyüşü her yıl yüreğimi titretmeye ve coşkumu arttırmaya devam ediyor.
Gebze’de 1 Mayıs alanında toplanmamızdan tutun da, yanımızdan geçen sendika kortejlerindeki işçileri, çeşitli demokratik kitle örgütlerini ve partileri selamlamamıza ve ortak sloganlar atmamıza kadar her şey mükemmeldi. Özellikle pencerelerinden bizleri alkışlayan ve ıslıklarıyla bizlere destek olan insanların yüzlerindeki umudu görebilmek harikaydı.
Unutmamamız gereken bir nokta var: Yaşamın her alanında mücadele son derece büyük önem arz ediyor elbette. Bu mücadelenin örgütlü bir şekilde tarih bilincine bürünerek ilerlemesi de ayrı bir gereklilik. Ben bunu UİD-DER ile yıllar öncesinde elde etme şansına eriştiğim ve halen bu yolda devam ettiğim için kendini gerçekten şanslı hissedenlerdenim. Fakat hem bu bilinci yaymak, hem de gücümüzü daha daha arttırmak için çevremizdeki, fabrikalarımızdaki, işyerlerimizdeki tüm arkadaşlarımızı da bu mücadelenin içerisine katmalıyız. Düşünsenize, bir insanı çok seviyorsunuz ancak sizin mücadelenizin, hayatı fark edişinizin çok dışında. Neden onlar da bu bilgiye, bu bilince ulaşmasınlar ve ortak noktalarınız her geçen gün daha da artmasın?
UİD-DER ile bu mücadeleye sahip çıktığım için elbette kendimi çok şanslı hissediyorum. Çünkü biliyorum ki; ÖRGÜTLÜYSEK HERŞEYİZ, ÖRGÜTSÜZSEK HİÇBİRŞEY!
Coşkuyla 1 Mayıs
Son Eklenenler
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...