Buradasınız
Denizciler Hakları İçin Açlık Grevinde
Sefaköy’den denizciler

Ekonomik kriz derinleşmeye ve dünya işçi sınıfını da nefessiz bırakmaya devam ediyor. Krizi yaratan patronlar sınıfı hava, kara, deniz demeden işçi sınıfının kanını emmeye kararlı görünüyor. İşçi sınıfına yapılan saldırıların bir ayağını denizler ve gemiler oluşturuyor. Daha önce yapılan bu saldırıları ve deniz işçilerinin yaşadığı çeşitli sorunları dile getirmiştik. Fakat saldırılar bitmiyor aksine katmerlenerek devam ediyor. Bu saldırılar karşısında aylardır çözüm arayan deniz işçileri çözüm bulamayınca son çare olarak açlık grevine başladılar. Hem Türkiye’de hem de Kuveyt’te deniz işçileri açlık grevinde. Dünyanın iki farklı yerinde, iki farklı denizinde ve iki farklı gemisinde bulunan, renkleri, dilleri, dinleri farklı deniz işçileri… Her şeyleri farklı ama yaşadıkları, söyledikleri, haykırdıkları aynı.
Birinci acı örnek, Kuveyt’in Shuaiba limanında terk edilen 19 deniz işçisidir. Azerbaycan, Bangladeş, Hindistan ve Türkiye vatandaşı 19 deniz işçisi maaşlarını alamadıkları için açlık grevine başladılar. 7 Ocak’tan beri açlık grevinde olan işçilerin kimi 14 ay, kimisi de 19 aydır bu gemide çalışıyor. İçlerinden biri de tam 26 aydır bu gemide çalışıyor. Aylarca, yıllarca bir demir yığını içinde çalışmak ve ücretini alamamak kadar acı bir şey olmasa gerek. Terk edildikleri gemide ne yiyecek yemekleri ne içecek temiz suları ne de giyecek temiz kıyafetleri var. Çaresizliğin son damlasına gelen deniz işçilerinin son çırpınışı, son nefesidir bu açlık grevi.
İşçilerin arasından biri hem yaşadıkları sorunları hem de krizin işçileri soktuğu insanlık dışı koşulları şöyle özetliyor: “Annem, babam, kız kardeşim ve küçük erkek kardeşim, babamın Covid-19 salgını nedeniyle işini kaybetmesi nedeniyle bana güveniyor. Yani şimdi işi olan tek kişi benim ama 11 aydır maaşım yok. Aldığımız borçları da geri ödeyemiyoruz.”
Bir diğer acı örnek ise hemen başucumuzda yaşanıyor. FETÖ soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Mübariz Mansimov’a ait Nagdeliyev gemisi 9 aydan fazla bir zamandır Zeytinburnu’nda terk edilmiş durumda. Gemideki denizciler aylardır maaşlarını alamıyorlar. Devlet ve şirket arasında kalmış denizcilere ne yiyecek veriliyor ne de temiz su. Denizdeki diğer meslektaşlarının ya da küçük balıkçıların yardımı ile hayatta kalmaya çalışan denizciler, insanlık dışı koşullarda yaşıyorlar aylardır. Bu koşullara dayanacak güçleri kalmayan denizciler, maaşlarını almak ve evlerine geri dönmek istiyorlar. Bu talepleri aylardır karşılanmayan deniz işçileri uzaktaki diğer meslektaşları gibi son çare olan açlık grevine başladılar.
Deniz işçilerinin sahip oldukları hakları koruyabilecekleri, çalışma koşullarını düzeltebilecekleri bir yol var. Örgütlü olmak. Fakat ne yazık ki deniz işçileri örgütsüzler. Hâl böyle olunca armatörler de istedikleri gibi davranıp işçileri maaşsız, yemeksiz, susuz bırakabiliyor. Dünyanın her tarafında aynı kötü koşullarda yaşayan deniz işçilerinin tek çıkar yolu örgütlü bir şekilde mücadele etmektir.
Ellerimize ve Yalana Dair
Egemenlerin Değişmeyen Tıyneti
- İşçiler Sendika Düşmanlığına Karşı Mücadele Ediyor
- Omsa Metal İşçileri Sendika Hakları İçin Direnişte
- Cam İşçileri Grevde, İzBB İşçilerinin Direnişi Sonuç Verdi
- Sefalet Zammı Dayatmasına, İşten Atmalara Karşı İşçi Mücadeleleri
- Soygun Değil de Ne?
- İzmir’de Grevci İşçiler Sefalet Dayatmasına Hayır Dedi
- DYO Boya Grevi Kazanımla Sonuçlandı
- İşçiler, Emekliler Sefalet Dayatmasına Karşı Mücadeleyi Büyütüyor
- Buca Belediye İşçilerinin Anlattıkları
- Çiğli Belediyesinde İşten Atılan Kadın İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Kamu Emekçileri, Öğretmenler, İşçiler Mücadele Ediyor
- Polonez İşçilerine Selam Olsun
- Bize Ekmek Yoksa Size Pasta Yok!
- Buca Belediyesi İşçileri Ücret Gaspına Karşı İş Bıraktı
- Hak Gasplarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçi Mücadeleleri
- Reckitt İşçilerinin Grevi Kararlılıkla Sürüyor
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevi Bitti Ama Grev Nefreti Bitmedi
- Bayramın Üçüncü Gününde KRT İşçileriyle Dayanışma
- KRT Çalışanlarından Eylem
- Reckitt Benckiser Grevcilerini Ziyaret Ettik
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...
- Geçtiğimiz ay Emekçi Kadın köşemizde, 1840’lı yıllarda Ignaz Semmelweis adlı genç bir doktorun annelerin hayatını kurtaran mücadelesine yer vermiştik. Zorluklara, engellere, baskılara rağmen doğru bildiği yolda yürüyerek kadınların ve bebeklerin...
- Bundan 1162 yıl önce, 863’te köleler Abbasi İmparatorluğuna isyan ettiler ve bataklığın ortasında bir şehir kurdular. Bu şehrin adı El-Muhtare idi, yani “Özgürlük Kenti”… Bu bölge, Dicle ve Fırat nehirlerinin Basra Körfezine dökülmeden önce...
- 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi kapsayan toplu sözleşme sürecinde iktidarın ilk zam teklifi 2026 yılının ilk 6 ayı için yüzde 10, ikinci 6 ayı için yüzde 6; 2027’nin ilk 6 ayı için yüzde 4, ikinci 6 ayı için yüzde 4 olmuştu. İkinci...
- Kamu emekçilerinin 2026–27 yıllarını kapsayacak toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başladı. Yaklaşık 6 milyon kamu emekçisi var ve aileleri ile birlikte düşünüldüğünde 20 milyon insanı ilgilendiren bir süreç başladı. Kamu işvereni yani devlet, 2026’nın...
- İşçi Dayanışması’nın sayfalarında dünyadan işçi mücadelelerine, yüz milyonlarca işçinin katıldığı grevlere, farklı millet ve inançlardan yüz binlerce emekçinin bir araya geldiği Filistin’le dayanışma eylemlerine, ülkeden ülkeye yayılan emekçi...