Navigation

Buradasınız

Anasayfa » İşçi Hareketi » Grev ve Direnişler

DHL İşçilerine Destek Büyüyor!

TÜMTİS’e üye oldukları için işten atılan DHL işçilerinin direnişi devam ederken, sendikalaşma mücadelesini engellemek isteyen DHL yönetiminin saldırıları da hız kesmiyor. Direnişçi işçilerin kurdukları çadırlar polis tarafından defalarca yıkıldı. Polisin ve DHL patronunun bu keyfi tutumu 4 Şubatta (direnişin 235. Gününde), TÜMTİS öncülüğünde gerçekleştirilen basın açıklaması ile protesto edildi. Eyleme, Türk-İş Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak, Tek Gıda-İş Genel Sekreteri Mecit Amaç, Belediye-İş 1 ve 2 No’lu Şube yöneticileri, Tuzla Deri-İş Şube Başkanı Binali Tay ve sendika yöneticileri, Teksif, Tes-İş, Haber-İş, Petrol-İş üyesi işçiler ve sendika yöneticileri, Deri-İş’te sendikalaştıkları için işten atılan ve 47 gündür direnişte olan Ermenegildo Zegna işçileri, emekten yana siyasi partiler, Almanya’da ki DHL depolarında 200 bin üyesi olan Alman Ver.di Sendikası’ndan bir grup sendikacı ve derneğimiz UİD-DER destek verdi.

Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi önünde bir araya gelen kitle, DHL depolarına doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş esnasında “DHL’ye Sendika Girecek Başka Yolu Yok”, “ İş Ekmek Yoksa Barış da Yok”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”, “ Yaşasın Enternasyonal Dayanışma!” sloganları atıldı.

Depoların önüne gelindiğinde TÜMTİS Genel Başkanı Kenan Öztürk burada bir basın açıklaması gerçekleştirdi. DHL yönetiminin işçilerin sendikalı çalışma talebini yok saydığını dile getiren Öztürk, şöyle konuştu: “DHL patronu, sendikamıza üye oldukları için 23 işçiyi işten attı. Ancak her kademeden bütün yöneticilerini, müdürlerini 30 Kasımda kurulan Hak-İş’e bağlı Öz Taşıma-İş Sendikası’nda örgütlemek için seferber oldu. Bu sendika işveren eliyle kurulmuştur ve hiçbir işyerinde ne üyesi vardır ne de bir toplu sözleşme yapmıştır. DHL işçileri tüm baskılara rağmen direnişlerini kararlılıkla sürdürecekler. Tekrar tekrar yıkılsa da çadırlarını kurmaya devam edecekler.”

Kenan Öztürk’ün ardından Ver.di Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Andrea Kocsis söz aldı. Kocsis en doğal insan hakkı olan sendikalaşma hakkının ne Türkiye’de ne de dünyanın başka ülkelerinde ayaklar altına alınmasına asla müsaade etmeyeceklerini belirtti.

Basın açıklaması çekilen halaylar ve atılan sloganlarla sona erdi.

5 Şubat 2013
  • Yazıcı için
  • e-postayla gönder

Son Eklenenler

  • İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
    Yaşanan depremlerin, yangınların, sellerin bir felakete veya katliama dönüşmesinin sebebi patronların kâr düzeni ve kâr hırslarıdır. Dolayısıyla bu yaşananlar sınıfsaldır. Tek tek kişilerin sorunu değil, bir bütün olarak işçi sınıfının sorunudur,...
  • BİRTEK-SEN Genel Başkanının Tutuklanması Protesto Edildi
    Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen 16 Şubatta ikinci kez gözaltına alındıktan sonra 17 Şubatta savcılık tarafından ifadesi alınmadan, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi ve tutuklandı. Türkmen’...
  • İngiltere’de Yükselen Ses: “Gazze’den Elinizi Çekin!”
    İngiltere işçi sınıfı, Filistin halkı için yürüttüğü ulusal eylem günleri kapsamında 15 Şubatta başkent Londra’da bir kez daha meydanlara çıktı. Hükümet binalarının bulunduğu Whitehall’da toplanan çeşitli sendikalardan, siyasi partilerden ve sivil...
  • Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
    2025 yılı için asgari ücretin son derece düşük belirlenmesi işçileri şaşırttı ve haklı olarak öfkelendirdi. Pek çok işçi, “daha yüksek belirlenmesini bekliyorduk” dedi. Aynı öfke emekli maaşları için de söz konusu. Öte yandan metal işçileri de...
  • Temel Conta İşçilerinin Grevi Devam Ediyor
    Temel Conta işçilerinin grevi 10 Aralıktan bu yana sürüyor. İşçiler, yaklaşık bir yıl önce sendikalı olma kararı almış, Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi’nde örgütlenmeye başlamışlardı. Petrol-İş Sendikası, Çalışma Bakanlığı’ndan yetki belgesini...
  • “Kafasını Telefona Gömen Gençlerden Değiliz!”
    Sırbistan’ın ikinci büyük şehri olan Novi Sad’in tren istasyonu 2022 yılında cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri kampanyası sırasında yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de istasyonun açılış törenine katılarak, 60 yıl sonra bu istasyonu...
  • Urfa’dan Trabzon’a, İnşaattan Enerjiye İşçiler Mücadele Ediyor
    Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Kadıköy Güneş Enerji Santrali’nde (GES) Kalyon ve Eksim Real Enerji şirketlerinde çalışan işçilerin 11 Şubatta başlattığı iş bırakma eylemi tüm baskılara rağmen devam ediyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi şantiyesinde...
  • İkinci Yılında Depremin Anlattıkları
    6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
  • Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
    Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
  • Antep Başpınar İşçileriyle Dayanışma Eylemleri
    Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
  • Ağız ve Diş Sağlığı Çalışanları İş Bıraktı
    Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
  • Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
    Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
  • “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
    Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.