Buradasınız
Direnişçi Tekel İşçileriyle Kısa Bir Söyleşi
UİD-DER olarak, 7 Ocak Pazar günü Bostancı temsilciliğimizde “Grev ve Direnişlerden Süzülen Dersler” konulu bir seminer gerçekleştirdik. Seminere çeşitli sektörlerden işçiler katıldılar. Şu an direnişte bulunan ve geçmişte grev ve direniş deneyimleri yaşamış olan sınıf kardeşlerimiz de aramızdaydı. Bunların bir kısmını ise Ankara’da direnişte olan ve o gün İstanbul’a gelmiş olan Tekel direnişçisi dostlarımız oluşturuyordu. Onlarla seminerimiz sonrasında kısa bir söyleşi gerçekleştirdik:
Kaç Yıldır TEKEL’de çalışıyorsunuz?
Ben 14 yıl, kardeşim 8 yıl, arkadaşım da 12 yıldır TEKEL de çalışıyoruz.
Etkinliğimizi nasıl buldunuz?
Öğretici bir etkinlikti. Sermayenin her tarafta olduğu bu dünyada böyle eğitici etkinliklerin olması çok önemli.
Sizlere göre grevinizin başarıya ulaşması için bundan sonra neler yapılmalı?
Ankara’daki çadırlar kalkmamalı. Sayımız sürekli artmalı, örgütlenmeliyiz ki, sokaklar boş kalmasın ve bizim gücümüzden korksunlar.
Sendikanızın tavrı ve desteğine dair ne söyleyebilirsiniz?
Sendikamız siz o meydanda ve sokaklarda olduğunuz müddetçe biz de size destek oluruz dedi. Bizler Abdi İpekçi Parkında direnişteyken polis “evlerinize dağılın” dedi. Biz de evimiz Türk-İş binası deyip oraya gittik.
Buradan diğer işçilere söylemek istedikleriniz var mı?
Oraya hiç gelmeyen işçiler gelsinler, ziyaret etsinler, hak hangi şartlarda alınıyor görsünler. Hakikaten sustukça sıra kendilerine gelecek, bunu görmeliler. Diğer işçiler kendi sendikalarını destek için zorlamalılar.
4/C’yi Türkiye’ye duyuran bu direniş oldu. Önümüzdeki yıllarda 4/C’li işçi sayısı daha da artacak. Diğer işçilere buradan 4/C ne anlama geliyor söylemek isteriz. 4/C demek iş güvencesinin, emeklilik hakkının, tazminatın olmaması demek. Sözleşme bitiminde “ben senin kaşını beğenmedim” diyerek sözleşmeni yenilemeyebilirler. 4/C kapsamında olan işçilerin mesai saatleri istendiği kadar uzatılabiliyor ve ek ücret ödenmiyor. Yani sizinle beraber çalışan kamu personeli ile aynı hakları alamıyorsunuz. Aslında 4/C daha birçok hak gaspını kapsıyor. Biz sadece kendimiz için değil bu şartlara maruz kalacak olan diğer işçiler için de mücadele ediyoruz.Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
İşçilerin inançlarını kaybetmemeleri lazım. İnsanların üzerlerindeki ölü toprağını kaldırdık biz bu direnişle. Elimiz boş dönsek de bu çok önemli bir kazanım.
Teşekkür ederiz.
Son Eklenenler
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...
- Emekçi kadınlar olarak birçok sorunumuz var. Hayat pahalılığı, yoksulluk, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamamak gibi sorunlar yaşıyoruz. İzmir’de tek göz bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden beş küçük çocuk hepimizi çok üzdü. Bu çocuklar...
- İşçi sınıfının emeklileri, abi ve ablalarımız, Erdoğan 2024 yılını “emekliler yılı ilan ediyoruz” demişti. Erdoğan’ın o konuşmasını belki de hepimiz dinledik, gazetelerden okuduk. Bazılarımız burjuva siyasetinin zokasını yutarak, “belki bu sefer iyi...
- Baskılara, yasaklara rağmen direnişlerini sürdüren Polonez işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Metal işçilerinin kararlı duruşu kazanım getirdi. Hitachi Energy grevi 24 Aralıkta, Schneider Elektrik grevi 6 Ocakta, Arıtaş Krijojenik grevi 10...