Buradasınız
4 Şubat Eyleminde Ankara’da İşçilerle Konuştuk
Ankara’dan UİD-DER’li işçiler
Altı konfederasyonun almış olduğu “üretimden gelen gücü kullanma” kararı doğrultusunda 4 Şubat Perşembe günü 08.00-17.00 arasında Türkiye’nin birçok ilinde iş bırakma eylemleri gerçekleştirildi. Bunlardan biri de Ankara’da yapıldı. Yaklaşık 15 bin işçi ve emekçinin katıldığı eyleme, UİD-DER’li işçiler olarak biz de katıldık. Eylemde çeşitli sendikalardan işçilerle sohbet ettik. 15 yıldır Bayındırlık ve İskân Bakanlığında çalışan Yol-İş üyesi bir işçi dostumuz Tekel sürecini şöyle değerlendirdi:“Özelleştirme politikaları bugün sadece Tekel işçilerini ilgilendiriyormuş gibi görünse de bu tüm işçileri ilgilendiren bir sorundur. Bu sorun elbette tüm dünyada var olan bir sorun, ancak Türkiye’de sonuçları daha derinden yaşanmaktadır. Avrupa’da sosyal devlet olgusunun gelişmesi bazı sorunları aşabiliyor. Bu elbette Avrupa işçi sınıfının geçmişte daha mücadeleci olmalarından kaynaklanmaktadır.”
Sohbetin ilerleyen bölümünde hükümetin 4-C politikaları konusu açıldı. 4-C’nin aslında sendikalara doğrudan yapılan saldırıdan başka bir şey olmadığını, işçi ve emekçileri güvencesiz ve sendikasız çalıştırmaya ittiğini belirtti işçi arkadaş. 17 Ocak mitingine de katıldığını, o mitingin iyi bir miting olduğunu, işçilerin kürsüyü zaptetmelerinin haklı olduğunu belirtti. Tekel işçilerinin duymak istediği farklı şeylerin olduğunu, bu yüzden kürsüyü işgal ettiklerini ve Mustafa Kumlu’nun konuşmasını protesto ettiklerini söyledi. Yol-İş’in 4 Şubat eylemi için yaptığı hazırlıkları da şu şekilde anlattı: “Öncelikle duyurular yapıldı, işyerlerinde bildiriler dağıtıldı. Bizler de çalışmama hakkımızı kullanıyoruz deyip iş durdurduk ve bugün buradayız. Ancak bu eylem çok daha iyi olabilirdi. İşçiler arasında eğitim çalışmaları yapılabilirdi. Ve katılımın çok daha fazla olması sağlanabilirdi.” Katılımın az olmasının sebepleriniyse şöyle anlattı: “Canımız yanmadığı müddetçe hiçbir şey yapmıyoruz ama yılan bize dokunmadan önce bir şeyler yapmalıyız. Sendika bürokratları görevlerini yerine getirmiyor. Tek Gıda-İş bile örgütlü olduğu işyerlerinde iş bırakmadı. Tabandan gelen basınçla Türk-İş Başkanlar Kurulu 8 ay aradan sonra toplanmak zorunda kaldı. Demek ki taban örgütlülüklerini ve mücadeleyi yükseltmemiz gerekiyor.”
Çankaya Belediyesi’nde 16 yıldır çalışan Tüm Bel-Sen üyesi bir kadın işçi ise 4-C’nin dayattığı kölelik koşullarından söz ettikten sonra, kendisinin 12 Eylül askeri faşist darbesini gördüğünü, şimdiki gençliğin bu konular hakkında bilgisinin olmadığını, işçi sınıfının önderlerinden Kemal Türkler’i bile tanımadığını belirtti.
Her iki işçi dostumuz da özelleştirmeler sonucu işçilerin hak kayıplarına uğramasının önüne geçirebilmesi için birlikte mücadele etmek gerektiğinin vurgusunu yaptılar.
- Grevci Tarkett İşçileri: “Birliğimizi Güç Haline Getirelim!
- Grevdeki MKB Rondo İşçileriyle Söyleşi
- Durak Tekstil İşçileriyle Söyleşi
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- Nilgün Soydan ile Kemal Türkler Söyleşisi
- Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Gümüştekin ile Söyleşi
- İş Güvenliğimiz İçin 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Saflarındayız
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Ekmekçioğulları İşçileri ve Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgan’la Direniş Üzerine
- Söz Hakları İçin Direnen Ekmekçioğulları İşçilerinde
- Trelleborg İşçileriyle Grev Üzerine Söyleşi
- Cargill İşçileriyle Sohbet
Son Eklenenler
- As Plastik işçileri grevlerinin 58. gününde İstanbul Marmarapark AVM’de As Plastik ile iş ilişkileri olan Mavi Jeans önünde basın açıklaması yaptı.
- 100 küsur günü geride bırakan Polonez direnişine, kadın işçilerin kararlılığı damgasını basıyor. Sendikaları Tekgıda-İş’te örgütlenen işçiler sendika düşmanı patronları tarafından işlerinden atıldılar. Direnişe geçtiler, işlerine örgütlü bir biçimde...
- Geçtiğimiz günlerde İzmir’in Selçuk ilçesinde baraka gibi bir evde, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında en büyüğü 5 yaşında olmak üzere 5 kardeş hayatını kaybetti. Bu sırada hurda toplamaya giden anne eve döndüğünde çocuklarının cansız...
- Narin, Leyla, Sıla ve niceleri. Haberlerde duyuyoruz onların adlarını. Bir süre gündemde kalıyorlar, sonra unutuluveriyorlar. Oysa hafızayı diri tutmak gerekir mücadeleyi sürdürebilmek için. Bizler de bu mektubu, yaşananları unutmamak, unutturmamak...
- Son zamanlarda pek çok insanın aklında, dilinde aynı sorular var: Biz nasıl bir toplum olduk böyle? Nasıl olur da insanlar bu kadar kötü olabilir? Teşbihte hata olmaz derler. Toprağı düşünelim. Toprakta her zaman zehirli bitkiler yetişebilir. Ama bu...
- İşyerinde, mahallede, parkta, sokakta, kahvede… Sohbetler döner dolaşır hep aynı soruya bağlanır: “Ne olacak bu memleketin hali?” Soru bakidir, cevabı ise yaşadığımız koşullara, ait olduğumuz sınıfa göre değişiklik gösterir. Çünkü işçi ve...
- Şair “Kuşların vurulduğu zamandır şimdi” demiş. Gerçekten de haksızın haklı, hırsızın namuslu, haydudun yiğit sayıldığı zamandır şimdi. Her gün yeni bir “bu kadarı nasıl olur?” sorusuyla başlıyoruz güne. Geçtiğimiz günlerde Bursa’da bir tekstil...
- Yaklaşık iki ay boyunca hakları için mücadele eden, bu süreçte polisin ve jandarmanın saldırısına maruz kalan, gözaltına alınan Fernas işçilerinden biri arkadaşlarından birinin çocuğunun ilk adımını direniş alanında attığını söylemişti. Bir başka...
- Bir an için hafızamızı kaybettiğimizi düşünelim. Annemizin, babamızın, kardeşlerimizin, evlatlarımızın kim olduğunu, nereli olduğumuzu, yaşadığımız evi, ne iş yaptığımızı hatırlamadığımızı hayal edelim. Bütün yüzlerin, sokakların yabancı olduğunu...
- Bugünlerde kiminle konuşsak, herkes sorunlardan bahsediyor. Tezgâh başında, sokakta, pazarda, toplu taşımada, markette, bir hastanenin ya da bir okulun bahçesinde… Eğitimden sağlığa, kira derdinden geçim sıkıntısına, işçi ve emekçilerin gündemleri...
- İstanbul’da Maltepe Belediyesi ile İzmir’de Buca Belediyesi işçileri, Denizli’de Pamukkale Üniversitesi İktisadi İşletmelerde çalışan işçiler, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktılar. Çeşitli illerden gelerek...
- “Benim derdim ne biliyor musunuz? Bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa, Türkiye de öyle yönetilmelidir. Yoksa bileklerine bağlıyorlar prangayı, yürü yürüyebilirsen. Bu ülke bu şekilde sıçramaz.” Erdoğan’ın 2015’te söylediği bu sözlerin amacı işçi...
- İspanya’da 29 Ekimde yaşanan sel felaketi Valencia bölgesinde 250 insanın yaşamını yitirmesine neden oldu. Onlarca insan hâlâ kayıp. Şehir, evler harap olmuş durumda. Felaket boyunca kendi başının çaresine bakmak zorunda kalan, sevdiklerini,...