Buradasınız
DİSK II. Uluslararası İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Konferansı

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) 2. Uluslararası İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Konferansı’nı İstanbul’da gerçekleştirdi. 24-25 Kasım tarihlerinde gerçekleşen konferansa ulusal ve uluslararası alandan uzmanlar, sendikacılar ve işçiler katıldı. Konferansta, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliğinin (İSİG) bir mücadele alanı olduğu belirtilirken örgütlenmenin önemi vurgulandı.
Konferansta ilk sözü alan DİSK Genel Sekreteri Cafer Konca 3. Havalimanı inşaatında kötü çalışma koşulları ve iş cinayetlerine karşı mücadele eden binlerce işçiyi anarak sözlerine başladı. Sırf bu sebeple yüzlerce işçinin gözaltına alındığını, aralarında Dev Yapı-İş Genel Başkanı Özgür Karabulut ile İnşaat-İş Sendikası yöneticilerinin de olduğu işçilerin tutuklandığını hatırlatan Konca; “köhnemiş düzene karşı ortak mücadele edilmelidir” dedi. Daha sonra da sözü DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’na bıraktı. Arzu Çerkezoğlu, İSİG’in çalışma yaşamının en önemli alanlarından biri olduğunu belirtirken bu alandaki sorunların çözümü için sendikaların örgütlenmesinin önündeki engellerin kaldırılmasının ve her türden güvencesiz çalışma biçimine son verilmesinin şart olduğunu vurguladı. Çerkezoğlu konuşmasında örgütlenme ve mücadeleyi yükseltme gereğinin altını çizdi. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Direktörü Numan Özcan ise dünya genelinde yılda 2,7 milyon işçinin iş cinayetine kurban gittiğini belirtirken gerek Türkiye’de gerekse de dünyada eşitsizliklerin arttığını vurguladı.
İngiltere’den Hilda Palmer kendisinin de temsilcisi olduğu işçi sağlığı ve iş güvenliği çalışmaları yürüten Hazards Campaign adlı organizasyonu tanıttı, yürüttükleri çalışmalardan bahsetti. Dünya genelinde İSİG alanındaki genel durum hakkında bilgi veren Palmer, işçi haklarının aynı zamanda insan hakları olduğunu vurguladı. İSİG Meclisi gönüllüsü Aslı Odman ise “İşçi Sağlığı ve İş Güvenliğinde Ülke Haritalaması” başlıklı sunumunda Türkiye’de geçen yıl en az 2006 işçinin, bu yılın ilk 10 ayında ise en az 1640 işçinin iş cinayetleri sonucu yaşamını yitirdiğini söyledi.
Doç. Dr. Aziz Çelik, ILO’nun kuruluşu, yapısı ve işleyişini anlatırken ILO Kıdemli İSİG Uzmanı Valentin Mocanu da çeşitli ILO uygulamaları hakkında bilgi verdi. Konferansın ilk gününün son konuşmacısı İş Başmüfettişi Şeref Özcan, İSİG Mevzuatıyla ilgili bir sunum gerçekleştirdi, deneyimlerini paylaştı. Kanunların patronlar için bariyer işlevi gördüğünü belirten Özcan, “işçiler örgütlüyse iş cinayetleri azalıyor” dedi.
Konferansın ikinci gününde Dr. Ahmet Tellioğlu meslek hastalıkları üzerine bir sunum yaptı. İktidarın meslek hastalıklarının sayısını kâğıt üzerinde düşürmeye yönelik bir politika izlendiğini belirten Tellioğlu, meslek hastalıklarını buzdağının görünmeyen yüzü olduğunu vurguladı. Türkiye’de her yıl iş cinayetlerinde ölen işçilerin en az birkaç katı kadar meslek hastalığı sebebiyle ölüm olduğunu belirtti. Meslek hastalıklarındaki artış ile sendikasızlaştırmanın, güvencesiz ve taşeron çalışmanın yaygınlaşması arasında paralellik olduğunun altını çizdi. Tellioğlu’nun ardından Prof. Nurcan Özkaplan konuştu. Sunumunda ışıltısıyla göz kamaştıran AVM’lerde çalışan çoğunluğu genç işçilerin yaşadığı sorunlardan bahseden Özkaplan, ışıltının ardındaki kölece çalışma koşullarına ışık tuttu. Gazeteci Yazar Ercüment Akdeniz ise mültecilerin ve göçmenlerin çalışma koşulları üzerinde durdu. Sendikaların mülteci komisyonları kurması gerektiğine değinen Akdeniz Türkiyeli işçiler ile mültecilerin ve göçmen işçilerin kaderlerinin ortak olduğunu belirtti.
DİSK Basın Yayın Dairesinden Umar Karatepe ekonomik kriz koşullarında işçi sağlığı ve iş güvenliği sorununun yakıcılığı daha da hissedilen bir mücadele konusu olacağını düşündüğünü belirtirken buna uygun hazırlıkların yapılması gerektiğini belirtti. İSİG Meclisi gönüllüsü Ahmet Sürücü pek çok işyerinde verilen yemeklerin sağlıksız olduğunu çeşitli yönleriyle ortaya koyarken Adalet Arayan İşçi Aileleri adına yapılan konuşmada yakınlarını iş cinayetleri sonucu yitirmiş ailelerin yürüttüğü çalışmalardan bahsedildi. Konferansta Türkiye’de iş cinayetlerinin en çok yaşandığı sektörlerin başında gelen inşaat sektörüne ilişkin de çeşitli sunumlar yapıldı. Doçent Doktor Emre Gürcanlı sektörün yapısına ve sektördeki iş cinayetlerinin temel nedenlerine değinirken DİSK/Dev Yapı-İş ve İnşaat İş sendikaları temsilcileri hukuki ve pratik mücadele örnekleri ortaya koydu.
- DİSK: “Emeğimiz, Haklarımız, Geleceğimiz ve Demokrasi İçin Ayaktayız”
- Manisa’da Mercan Makina’da Direniş Başladı
- Sağlık Çalışanları Tıp Bayramında İş Bıraktı
- Tersane ve Belediye İşçileri Ücret Gaspına Karşı Mücadele Ediyor
- Metal İşçisi “Grev”, Belediye İşçisi “Ücret Gaspına Hayır” Dedi
- İstanbul’da Enerji, İzmir’de Tütün, Ankara’da Maden İşçileri Mücadele Ediyor
- İzmir’de Sunel Tütün İşçileri Greve Çıktı
- Doktorların “Beyaz Yürüyüş”ü Devam Ediyor
- Belediye İşçileri Ücret Gaspına Karşı İş Bıraktı
- Sendikal Baskılara ve Hak Gasplarına Karşı Mücadele Sürüyor
- Başpınar İşçilerine Yönelik Baskılar ve BİRTEK-SEN Genel Başkanının Tutuklanması Protesto Edildi
- BİRTEK-SEN Genel Başkanının Tutuklanması Protesto Edildi
- Antep Başpınar İşçileriyle Dayanışma Eylemleri
- Ağız ve Diş Sağlığı Çalışanları İş Bıraktı
- Chinatool ve Green Transfo Grevlerinde Anlaşma Sağlandı
- Digel Tekstil İşçileri: Sendikalı Çalışmak İstiyoruz!
- Çayırhan İşçilerinin Ankara Yürüyüşü Sona Erdi
- Antep: İşçiye Yine Baskı ve Yasak!
- Antep’te Tekstil İşçilerinin Düşük Zamlara Karşı Mücadelesi Sürüyor
- Çayırhan İşçileri Özelleştirmeye Karşı Ankara’ya Yürüyüş Başlattı
Son Eklenenler
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...
- Elizabeth Gaskell’in Kuzey ve Güney adlı romanını okumaya başlamadan önce, kitabı okuduğunu düşündüğüm birçok mücadele arkadaşımın yorumlarını almak istedim. Biri önce dört bölümlük dizisini izlememi tavsiye etti, bir diğeri uzun bir özet gönderdi....
- 19 Marttan bu yana başta gençler olmak üzere protestolara katılanları polis şiddetiyle gözaltına alan, tutuklayan, tehdit eden rejimin saldırıları giderek artıyor. Saldırılar karşısında geri adım atmayan ve faşist baskılara itirazını dersleri boykot...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, başkent Londra’da hükümet binalarının bulunduğu Whitehall sokaklarına çıktı. Endonezya’da emekçiler, kabul edilen Silahlı Kuvvetler yasasını protesto etmek için sokaklara döküldü. Arjantin’de iktidara gelir gelmez...
- İşçi sınıfının yanında saf tutan, kalemini yoksulların, emekçilerin hayatını ve özlemlerini anlatmak için kullanan nice yazar, şair ve aydın geçmiştir dünyamızdan. 2 Nisan 1948’de yaşamdan koparılan Sabahattin Ali de bunlardan biriydi.
- Sevgili işçi kardeşlerim, İşçi Dayanışması’nın 202. sayısında ve UİD-DER web sitesinde yayınlanan “Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan” yazısını okudum ve sesli yorumunu defalarca dinledim. Bu yazı, sınıf bilinciyle hareket eden...
- Sevgili işçi kardeşlerim, işçi sınıfının büyüklerinden kulağımıza küpe olan bir söz vardır: “Ayağın taşa değse, kapitalizmden bil!” Sınıf bilinçli işçiler olarak, temas ettiğimiz her işçi kardeşimize bu sömürü düzeninin hepimize nasıl dokunduğunu...
- Yeşiline sevdalandım/ Mavisine…/ Gülen gözlerinden süzülen ışıltıya/ Bir şiir/ Bir şiir yolumuzu açar belki
- 29 Martta CHP’nin çağrısıyla Maltepe’de bir araya gelen 2 milyonu aşkın işçi, emekçi, öğrenci, emekli; faşist saldırılara, polis şiddetine, baskı ve yasaklara, adaletsizliğe karşı “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz” diye haykırdı...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), “Meydanlarda verdiğimiz demokrasi mücadelesini işyerlerine de taşıyoruz!” şiarıyla 28 Martta örgütlü olduğu işyerlerinde yarım gün iş bıraktı. Sabah saatlerinde işçiler işyerlerinde DİSK’in ortak...
- KESK İstanbul Şubeler Platformu, 26 Mart sabahı ev baskınıyla gözaltına alınan ve savcılık ifadesi dahi alınmadan çıkarıldığı mahkemede tutuklanan Eğitim Sen İstanbul Üniversitesi işyeri temsilcisi Levent Dölek ve tüm tutukluların serbest...