Buradasınız
Dünya Alanlarında Mücadele Sesi Yükseliyor

Yunanistan’da yeniden grev
Yunanlı işçi kardeşlerimiz PASOK hükümetinin açıkladığı yeni “tasarruf” paketine karşı 22 Eylülde yeniden sokaklara çıktılar. Aralarında ulaşım işçilerinin, öğretmenlerin, hava trafik kontrolörlerinin de bulunduğu kamu işçileri greve gittiler. Daha önce yapılan tasarruf paketlerinin en acımasızı olarak tanımlanan kesintiler, çalışanların ve emeklilerin birçok hakkını elinden alıyor. Atina’da metro, tramvay, tren çalışanları iş bıraktı ve taksi şoförleri de kontak kapatarak eyleme destek verdi. Öğretmenler okullara gitmediler, belediye işçileri çalışmadı, sağlık, finans ve kamu çalışanları iş bıraktı. Kamu binaları büyük oranda kapandı, vergi memurları çalışmadı.Yeni tasarruf planına göre emeklilik maaşlarından %40 oranında kesinti yapılacak. Aynı zamanda 30 bin kamu çalışanı yedek kadro adı altında 12 aylık bir süre için askıya alınacak. Aylık maaşlarından %40 oranında kesinti yapılacak ve aslında bir yıl sonra da işten atılmış sayılacaklar. Vergi oranları arttırılacak. Düşük gelirli ailelerin durumları daha da kötüleşecek. Yunanistan’da işsizlik her geçen gün tırmanıyor. Resmi rakamlara göre %16’ya yükselen işsizlik özellikle genç nüfusu daha çok etkiliyor.
Yunanistan’da hükümetin, IMF ve AB ile birlikte planladığı bu saldırılar her geçen gün öfkeyi yükseltiyor. 73 yaşında emekli bir işçi olan Efthymios Gardikiotis, “ben 73 yaşındayım ve yeni bir savaşa başlıyorum. Çünkü hükümet bizi kavgaya davet ediyor” diyor. 32 yaşında bir başka eylemci ise “biz devletin yarattığı terörle yaşıyoruz. Kendimizi tedavi edecek durumda değiliz. Maaşımızı kesiyorlar, işimizi ve hayatımızı kaybedebiliriz. Emeklilik hakkımızı elimizden alıyorlar. Hâlbuki onları biz kazanmış ve onlardan almıştık. Fakat böyle gitmez. Biz hiçbir şey ya da hiç kimse için kurban olmayacağız. Biz onların yükünü taşıyamayız. Artık onlardan yana ümidimiz kalmadı” diyerek hükümete ve patronlara öfkesini dile getiriyor.
Sendikalar bu kesintilerin kabul edilemez uygulamalar olduğunu açıkladılar. Yunanistan Genel İşçileri Sendikası GSEE ve Kamu Hizmet Çalışanları Sendikası ADEDY 5 Ekimde iş bırakacaklarını, 19 Ekimde de bir günlük greve çıkacaklarını duyurdular.
Kriz, Avrupa ülkelerini derinden sarsmaya devam ediyor. Bazı ülkeler Yunanistan’ın Avrupa Birliği’nden çıkartılmasını ve kendi para birimine geri dönmesiyle yeniden düzelebileceğini söylerken, AB’nin ekonomi ve para işlerinden sorumlu bakanı Olli Rehn “Yunanistan’ın avro bölgesinden çıkması durumunda muazzam bir ekonomik ve sosyal zarar yaşanır. Ve yalnızca Yunanistan’da değil aynı zamanda bütün Avrupa ülkelerinde bu durumdan kurtulamayız” dedi. IMF’nin yaptığı açıklamaya göre Yunanistan’a ek olarak Portekiz, İrlanda, İspanya ve İtalya gibi birçok ülke tehlike altında ve iflasa doğru sürükleniyor. Bir yanda yarattığı krizle, diğer yanda savaşlarla birlikte kapitalizm tüm insanlığı tehdit ediyor ve inanılmaz acılar yaşatıyor. Onu tarihin çöp sepetine fırlatamadığımız müddetçe bu acılar dinmeyecektir.
Şili’de öğrenciler ve işçiler yeniden grevde
22 Eylülde Şilili öğrenciler, öğretmenler ve işçiler hükümetin eğitim politikasını değiştirmesi talebiyle Santiago Almagro Parkında protesto gösterisi düzenlediler. Şili Öğrenci Konfederasyonunun çağrısıyla yapılan greve Bakır İşçileri Federasyonu da destek verdi.Öğrenciler eğitim sisteminin kamu ve özel okullar arasındaki eşitsizliği ve adaletsizliği yükselttiğini söylüyorlar. Hükümetin eğitime daha fazla bütçe ayırmasını, eğitimin kâr anlayışından çıkarılmasını, yoksul öğrencilere burs verilmesini ve tamamıyla parasız hale getirilmesini isteyen öğrencilerin taleplerine Şili halkının %80’i destek veriyor.
Protesto gösterilerinin yaygınlaşması ve tepkilerin artması üzerine başbakan Sebastian Pinera eğitime 4 milyar dolar ekstra bütçe ayıracağını açıkladı. Ancak eğitimi tamamıyla devlet kontrolüne almaya ve paralı eğitimi engellemeye karşı olduklarını da söyledi. Öğrenciler hükümetin vaatlerinin eğitim sistemindeki çarpıklığı temelden çözemeyeceğini ve neo-liberal politikaları değiştirmeyeceğini söylüyorlar.
İspanya’da ders zili grev için çalıyor
İspanya’nın başkenti Madrid’de öğretmenler işten atılmalara karşı 20 Eylülde greve çıktı. Aynı zamanda Galiçya bölgesinde de öğretmenler meslektaşlarına destek verdiler. Avrupa bölgesinde yükselen ve her geçen gün çalışanların sırtına yıkılmak istenen krizin faturasına karşı emekçiler öfkeliler. Madrid’de greve katılım oranı Genel İşçi Birliği Sendikasının (UGT) açıklamasına göre %80 oranında oldu.Kamu sektöründe yapılacak kesintiler aynı zamanda işçi çıkarılmasına da neden olacak. Aynı zamanda öğretmenlerin haftalık çalışma saatleri iki saat daha uzatılmak isteniyor. Öğretmenler, öğrenciler ve veliler yerel yönetim binalarıyla birlikte eğitim bakanlığı önünde bir insan zinciri oluşturdular. “Eğitim bütçesi tırtıklanacak ya da kemirilecek bir mesele değildir” diyen aileler, kesintilerin yapılmamasını ve eğitimin daha kaliteli hale getirilmesini istediler. Hükümet bu kesintilerle 80 milyon avro “tasarruf” etmeyi hedefliyor. Bazı eylemciler hükümet yetkililerin resimlerinin üzerinde “Eğitim fonunu soyma suçundan dolayı aranıyor!” yazan dövizler taşıdılar.
Krize karşı Avrupa işçileri dayanışmada
Avrupa’nın farklı ülkelerinden çeşitli sendikalara üye işçiler Polonya’da işten atmalara ve düşük ücretlere karşı 17 Eylülde protesto gösterisi yaptılar. Wroclaw kentinde bir araya gelen işçiler Avrupa maliye bakanlarının 16-17 Eylül tarihlerinde düzenledikleri Avrupa’da yaşanan krizi değerlendirme toplantısını protesto ettiler. Avrupa Sendikalar Birliği ETUC eyleme 40 bin işçinin katıldığını açıkladı. Sendika başkanı Segol yaptığı açıklamada “biz onları ekonomiyi düze çıkarmaya çağırıyoruz. Aksi takdirde bindikleri dalı kesecekler” dedi.
İspanya’dan, İtalya’dan, Portekiz’den, Almanya’dan, Norveç’ten, Litvanya’dan, Macaristan ve Slovenya’dan gelen işçiler hep birlikte yürüdüler ve “krizin kurbanı olmayacağız!”, “düşük ücretlere hayır!”, “işçi hakkı insan hakkıdır!”, “daha iyi iş ve daha iyi ücret!” sloganlarını yükselttiler.
Avrupa’da kriz her geçen gün derinleşiyor. İşsizlik oranları hız kesmeden artıyor. Maaşlar düşüyor ve sosyal haklar tırpanlanıyor. İşçilerin yaşam hakları her geçen gün ellerinden alınıyor. Devletler ve patronlar bir yandan krizin faturasını işçilerin sırtına yıkmaya devam ederken diğer taraftan da işçilerin bir araya gelmemesi için yabancı düşmanlığını hortlatıyor, milliyetçilik zehrini yayıyorlar. Bunlara karşı tüm dünya çapında işçilerin birliğini ve dayanışmasını yükseltmek, meydanlarda ortak sloganları dile getirmek tüm bu saldırıları geri püskürtecektir.
Amerika’da yoksulluk artıyor
Amerika’da nüfus idaresinin yaptığı açıklamaya göre yoksulluk oranları 1959 yılından bu yana en yüksek rakamları gösteriyor. 2010 yılı verilerine göre 46,2 milyon Amerikalı, yani her altı Amerikalıdan biri yoksulluk sınırında yaşıyor. Bu rakamın içerisinde 16,4 milyon çocuk bulunuyor. Yaklaşık 20 milyon yoksul Amerikalı barınma, yeme gibi en temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor. İşsizlik artıyor, milyonlarca Amerikalı ya işsiz, ya part-time iş bulabiliyor ya da düşük maaşa razı gelmek zorunda bırakılıyor.
Bir tarafta zenginlik alabildiğine yükseliyor diğer tarafta ise yoksulluk milyonlarca insanı kendi girdabına çekiyor. Forbes dergisinin geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamaya göre, zenginler listesinin başında bulunan Microsoft patronu Bill Gates, gelirini bir yılda 54 milyar dolardan 59 milyar dolara çıkarttı. Warren Buffet bir yılda 39 milyar dolar kazanırken, Oracle patronu Larry Ellison 33 milyar dolar kazanıyor. Liste uzayıp giderken yoksulluğun listesi de uzuyor.
Amerikan devleti de diğer devletlerde olduğu gibi bütçe açığını kapatmak için kamu harcamalarını kesme yoluna gidiyor. Barack Obama geçtiğimiz günlerde bütçe açığını 10 yılda 3,6 trilyon dolar azaltmayı hedefleyen planını açıkladı ve zenginlerden alınan vergilerin arttırılmasını önerdi. Bugüne kadar vergi sistemindeki boşluklarından yararlanarak çalışanlardan daha az vergi ödediğini açıklayan Amerikalı süper zengin Buffet, New York Times gazetesine yazdığı makalede “uzun süredir şımartıldık. Şimdi bizim de fedakârlık yapma zamanımızdır” diyerek kendi yüzsüzlüklerini açıklıyor. Obama, hem işçilere hem de patronlara yani her iki tarafa da eşit duruyormuş gibi görünmeye çalışıyor. Oysa bu planın arkasından özellikle kamu hizmetinde kesintiler olacak ve binlerce işçi kapı önüne konacak. Örneğin posta hizmetinde çalışan 120 bin işçinin işine 2015 yılına kadar son verilecek. Aynı zamanda kamu bütçesinden de kesintileri hedefleyen planda emeklilikten sağlığa, işsizlik fonundan eğitime kadar birçok alanda kesintiler yaşanacak.
Tüm bunlara karşı Wall Street’te yolsuzluğa ve bütçe kesintilerine karşı “artık onların açgözlülüklerine izin vermeyeceğiz” diyen gençler protesto gösterisi düzenlediler. Hem bütçe kesintilerini hem de Amerika’nın Libya’ya, Irak’a ve Afganistan’a yaptıkları müdahaleyi protesto eden gençler, meydana uyku tulumları ve sırt çantalarıyla geldiler ve kamp kurarak caddeyi Tahrir Meydanı’na çevirmek istediler. Ancak önceden önlem alan polis, eylemcilerin alana girmelerine izin vermedi. Wall Street’i Amerika’nın finans merkezi olduğu için tercih ettiklerini söyleyen eylemcilerden birisi, “Bu patronların para hırsına karşı bir gösteri. Wall Street’e geldik çünkü burası patronların çürümüşlüğünün merkez noktasıdır. Artık onlara tahammülümüz kalmadı” dedi. Amerikalılar da artık yoksulluğa, yolsuzluğa ve adaletsizliğe dur demek için meydanlara çıkmaya başlıyor.Taşeron Değil Asıl İşveren Sorumlu
Diyarbakır Hapishanesi Ne Yana Düşer?
- İngiltereli Emekçiler Filistin Halkıyla Dayanışmaya, Protesto Hakkına Sahip Çıkmaya Devam Ediyor
- Dünya İşçi Sınıfı “Mücadeleye Devam” Diyor
- İspanya’da Metal İşçilerinin Grevi Bitti, Mücadele Devam Ediyor
- Hindistan’da 250 Milyon İşçi ve Emekçi: Boyun Eğmiyoruz!
- ABD’de Trump’a ve Otoriterleşmeye Karşı Öfke Büyüyor
- Kenya’da İşçilerin ve Emekçi Gençliğin Yükselen Mücadelesi
- İspanya’da Metal İşçileri Grevde
- Dünya Meydanlarında Emperyalist Savaşa Hayır Sesleri Yükseliyor
- İtalya’da Savaşa Karşı Genel Grev ve Protesto
- Dünya Meydanlarında Milyonların Sesi
- Filistinli İşçi ve Emekçilerle Uluslararası Dayanışma Büyüyor
- ABD’de Göçmen Karşıtlığına Karşı Protestolar Devam Ediyor
- İngiltere’de İşçiler Kemer Sıkma ve Savaş Politikalarına Karşı Meydanlarda
- İsveçli Liman İşçileri İsrail Zulmüne ve Sendikal Baskılara Hayır Diyor!
- Madrid Ayakta: “Sağlık Haktır, Satılamaz!”
- Hollanda’da 100 Bin Kişi Filistin Halkı İçin Yürüdü
- Nakba’nın 77. Yılında İngiltere’de Yüzbinler Meydanlara Çıktı
- Peru ve Almanya’da Grev, İspanya’da Protesto
- Arjantin’de İşçiler Üçüncü Kez Genel Grevde!
- Yunanistan’da Kemer Sıkma Politikalarına Karşı Genel Grev
Son Eklenenler
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), 23 Temmuzda üniversite hastaneleri önünde basın açıklamaları yaparak TİS taleplerini açıkladı.
- Biz bir grup genç olarak UİD-DER’li abilerimizle birlikte, mücadeleye yıllarca katkı sunan, tecrübe sahibi bir büyüğümüzü Çatalca’daki evinde ziyaret ettik.
- İşçi sınıfının uluslararası marşı Enternasyonal 137 yıldır her dilde söyleniyor, işçi sınıfının sömürüden kurtuluşu mücadelesinin en güzel sembollerinden biri olmaya devam ediyor. Sınıfımızın mücadele geleneğinden doğan bu marşın nasıl ortaya...
- Sağlık Bakanlığı’nın son düzenlemeleriyle birlikte Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) büyük bir çöküşe sürükleniyor. Halk sağlığını korumakla görevli ASM’ler, sağlık hizmeti sunulan yerler olmaktan çıkarılıp, sağlık emekçilerini cezalandıran, halkı...
- Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi, DİSK’in kurucusu ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler, katledilişinin 45. yılında Topkapı Mezarlığı’nda düzenlenen törenle anıldı.
- Katledilişinin 45’inci yılında Kemal Türkler’i ve lideri olduğu Maden-İş Sendikasının mücadeleci sınıf sendikacılığı anlayışını hatırlamak, belki de her zamankinden daha büyük önem taşıyor.
- Sınıf temelinde örgütlü olmak, işçi sınıfının gücüne inanmak demektir. “Bu işçiler değişmez” diyenlerin yanıldığını, İzmir’deki grev ve direnişlerde bir kez daha gördük.
- Geçtiğimiz günlerde evde bazı tadilat işleri yapmaya başladık. Eşim de ben de emekli olduğumuz için bu masraflar bütçemizin biraz üzerine çıktı. Ben de düşük limitli kredi kartımın limitini yükseltip, taksitlendirmeyle bu sorunu çözmeyi düşündüm.
- İngiltere’de işçi, emekçi ve öğrenciler, yaklaşık 22 aydır devam eden İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı durmak, Filistin halkıyla uluslararası dayanışmayı büyütmek ve suç ortağı İngiltere hükümetinin barış eylemlerine yönelik baskılarını...
- Eşimiz, kardeşimiz ya da başka bir yakınımız dayanışmanın öneminin farkında olmayabilir. Eğer biz biliyorsak, bilmeyenlere sabırla öğretelim ve yol gösterelim! Unutmayalım ki işçinin işçiden başka dostu yoktur.
- Sağlık emekçileri, “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdıkları, hem sağlık emekçilerinin hem de hastaların hak kaybına uğratıldığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine karşı 16 Haziran’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yaptı. ASM’lere 6...
- Dünya egemenlerinin emperyalist paylaşım savaşlarında ölenlerin net sayısını telgraf telleri bildirmiyor artık. Bugün sosyal medyayla, telefonlarımıza düşen bildirimlerle çok kısa bir sürede alıyoruz dünyanın başka yerlerindeki saldırıların,...
- Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan, Kristal-İş Sendikasının örgütlü olduğu GM Teknik Cam fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Temmuzda grev başladı. İzBB Belediyesinde işten atılan Belediye-İş Sendikası...