Buradasınız
Fabrikalarda, Mahallelerde UİD-DER’in Sesini Duyuralım
Ankara’dan işsiz bir işçi
Marşlarımızla türkülerimizle yola koyulduk Ankara’dan İstanbul’a. Gece yarısı varacağız İstanbul’daki temsilciliğimize. Hepsi birbirine karıştı heyecan ve sevinçlerimizin. UİD-DER’liler olarak birlikte haykıracağız sloganlarımızı, birbirimize sarılacağız, hoş bulduk diyeceğiz. Birleşik ve kitlesel 1 Mayıs beklentimizde adım atılacak ve Taksim’de olacağız.
Bizde alışkanlık yaptı 1 Mayıslarda İstanbul’daki UİD-DER temsilciliğimizde dinlenmek ve kahvaltı etmek. Pankartlarımızı dövizlerimizi yükleyip Şişli’ye vardık. Temsilcimiz 1 Mayıs bildirisini okudu, görevliler belirlendi.
Pankartımızı açarak slogan ve alkışlarla korteje girdik. Elimizde kızıl bayraklar, kızıl önlüklü görevliler, gelincik tarlası gibiyiz. Saatler ilerledikçe sloganlarımız daha gür, marşlarımız daha canlı. Ama kaygılanmıyor da değilim. Bir adım ilerleyemiyoruz, alanın dolduğu ve giremeyeceğiz kaygısı bu. Hesabını soracağımız günlerin geleceğine inancımızla Taksim’de olmak, işçi kardeşlerimizle buluşmak istiyoruz.
Yürümeye başladığımızda adeta koşarak gitme isteğimizi zorlukla engelleyerek arama noktasından geçtik. Taksim miting alanı görüş alanımıza girdiğinde heyecanımız daha da arttı. Yine yavaşladık, çok ağır ilerliyoruz.
Yürüyüş boyunca evlerinin camlarından bizi izleyenler, kafelerde oturanlar dikkatimizi çekerken, sermayenin terörize etme çabalarından etkilenen bazı esnafların da kepenkleri kapalıydı. En ilginci ise kortejlerin dışında akın akın insanların Taksim Alanına bayrama gider gibi gitmesiydi. “Örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzsek hiçbir şey” sloganımız tam yerini buluyor. 1 Mayıs kutlama yapılan bir gün değil, uluslararası işçi sınıfının örgütlü gücünün cisimleştiği bir gün.
Alana yaklaştık, yavaş yavaş giriyoruz, yüz binlerle kucaklaşıyoruz. Coşkumuz sloganlarımız birbirine karışıyor. 32 yıl sonra örgütlü olarak Taksim’de “UİD-DER yürüyor, mücadele büyüyor” diye haykırıyoruz. Yine de bir burukluk var içimde, bir eziklik. Oysa yine alanlardayız. Yine yüzbinler diye bahsediliyor katılanlardan. 1 Mayıs 1977’deki yüz binlerle karşılaştırsam mı acaba? 1977 1 Mayısında sınıf bilinçli işçiler, direnişlerden, grevlerden, fabrika işgallerinden, sınıf mücadelesinin içinden geldiler. Örgütlü güçleriyle korku saldılar sermayeye. Yine Tekel işçileri, İSKİ işçileri, itfaiyeciler vardı ama kendi sendikaları dahi sahip çıkmıyor. Sendika bürokratları üşüşmüş tepelerine.
Evet 1 Mayıs’ta daha fazla hıncım artıyor, daha fazla örgütlenmek için, egemenlere işçi sınıfı içindeki hainlerine cevaplarını vermek için. Haydi 1 Mayıs 2011 hazırlıklarına sarılalım. Fabrikalarda, mahallelerde her yerde UİD-DER’in sesini duyuralım.
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
1 Mayıs’ta UİD-DER’le Alandaydık
Ben de Maaşımı İstiyorum!
Son Eklenenler
- Sağlık emekçileri, “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdıkları, hem sağlık emekçilerinin hem de hastaların hak kaybına uğratıldığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine karşı 16 Haziran’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yaptı. ASM’lere 6...
- Dünya egemenlerinin emperyalist paylaşım savaşlarında ölenlerin net sayısını telgraf telleri bildirmiyor artık. Bugün sosyal medyayla, telefonlarımıza düşen bildirimlerle çok kısa bir sürede alıyoruz dünyanın başka yerlerindeki saldırıların,...
- Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan, Kristal-İş Sendikasının örgütlü olduğu GM Teknik Cam fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Temmuzda grev başladı. İzBB Belediyesinde işten atılan Belediye-İş Sendikası...
- Türk-İş’e bağlı Sağlık-İş ve KESK’e bağlı SES üyesi sosyal hizmet işçileri, 18 Temmuzda Bahçelievler Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Ek Binası önünde ortak bir basın açıklaması düzenledi. Kamuda yürüyen toplu sözleşme süreçlerine dair gerçekleştirilen...
- Merhaba, ben İstanbul’da bir devlet hastanesinde temizlik personeli olarak çalışan bir kadın işçiyim. Bilindiği gibi senenin yarısı geride kalmasına rağmen toplu iş sözleşmemiz halâ imzalanmadı. Bu süreçte sendikalar meydanlarda mitingler yaptılar,...
- 14 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yasa değişikliğiyle turizm sektöründe çalışan işçilerin hafta tatili hakkı fiilen gasp edildi.
- Ne acıdır, barış sözcüğü ağzımızdan çıkar çıkmaz yüreğimizde savaşın gölgesi belirir. Gözlerimiz dolar, sesimiz titrer, mahzunlaşırız çocuklar gibi. Oysa ne güzeldir kim bilir ağzımızdan taşan gülücüklerle, yüreğimizden kopan kardeşlik türküleriyle...
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- Zeytinliklerin, ormanların, tarım arazilerinin sermayeye peşkeş çekilmesinin önünü açacak olan ve kamuoyunda “süper talan yasası” olarak adlandırılan “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Meclis Genel...
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) şirketleri İZDOĞA, İZBETON, İZULAŞ ve 185 İZSU çağrı merkezinde işten atılan 368 Belediye-İş Sendikası üyesi işçi, işlerine geri alınma talebiyle mücadele ediyor. İşten atılan işçiler arasında 1,5 senelik genç...
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...