Buradasınız
Geleneğimize Sahip Çıkmak İçin Alandaydık
Esenyurt’tan bir işçi
Uluslararası işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs, dünyanın dört bir yanında ve Türkiye’de kutlandı. Meydanlar işçilerle doldu taştı. Mücadeleci işçiler olarak bizler de Gebze’de 1 Mayıs mitinginde UİD-DER kortejinde yerimizi aldık.
Bölgemizden sabahın erken saatlerinde otobüslerle yola çıktık. Araçta görevli arkadaşımız bizlere UİD-DER’in 1 Mayıs kutlama mesajını okudu. Hemen arkasından öncelikle dünya işçi sınıfı için 1 Mayıs’ın ne anlama geldiğini ve neden alanlarda mücadelemize, geleneğimize sahip çıkmamız gerektiği ile ilgili kısa bir konuşma yapıldı. Daha sonra alanda atacağımız sloganları haykırdık; marşlarımızı, türkülerimizi okuduk. Aslında bizim için daha Gebze’ye gelmeden 1 Mayıs başlamış oldu.
Gebze’ye geldiğimizde araçlardan inip sloganlarımızla sokakları inleterek, toplanma yerinde arkadaşlarımızla buluştuk. Diğer bölgelerden gelen arkadaşlarımızla böyle bir günde bir arada olmak coşkumuzu ve motivasyonumuzu yükseltti. Halaylar, türküler ve sloganlarımızla bulunduğumuz alan daha da canlandı. 1 Mayıs’a davet ettiğimiz emekçilerin yanı sıra çevreden bu coşkumuza ortak olan ve halaylarımıza katılan işçilerin, sloganlarımıza ortak olması ve yürüyüşe geçildiğinde kortejimizle yürümeleri bizleri mutlu etti.
Coşkumuz kortejimizi oluşturup yürüyüşün başlaması ile bütün Gebze sokaklarına yansıdı. Bir anda upuzun cadde kızıl renklere boyandı. En önde emekçi kadınlar yer aldı. Tacize, şiddete tecavüze, işyerlerinde yaşanan haksızlık ve baskılara karşı kadın komitemiz taleplerini haykırıp emekçi kadınları mücadeleye çağırdılar. Kortejimizde Suriyeli, İranlı göçmen ve mülteci işçiler de yerini almıştı. Hep beraber “Dünyanın Bütün İşçileri Birleşin” çağrısında bulunduk. Genç işçiler ve emekçi kadınlar çocuklarıyla kortejde yürürken öfkelerini ve taleplerini yumrukları havada, sloganlara eşlik ederek devam ettirdi. Taleplerimiz ve öfkemiz OHAL düzeninden tek adam rejimine, kıdem tazminatımızın elimizden alınmasına, uzun çalışma saatleri ve düşük ücretlere, taşeronlaştırmaya, örgütlenme ve sendikalaşmamızın önüne konan yasaklara, emperyalist savaşlara, kriz ve işsizliğe, demokratik haklarımızın gaspına ve kahrolası kapitalist sisteme karşı idi. 1 Mayıs alanına kadar coşkumuzun devam etmesi, mücadele ve dayanışma günümüzü nasıl sahiplendiğimizin göstergesiydi.
Tüm baskılara, yasaklara rağmen yaşadığımız olağandışı süreçte 1 Mayıs’a bizim gibi mücadeleci işçilerin sahip çıkması, alanlarda yerlerini alan sendikalı işçilerin, demokratik kitle örgütlerinin ve mücadele eden çeşitli kesimlerin katılım sağlaması yaşadığımız dönem açısından çok önemli. Kortejimizdeki gençlerin ve kadın işçilerin yoğunluğu, coşkusu umudumuzu arttırıyor. İktidar korku, endişe ve gerilim atmosferi yaratsa da mücadeleci işçiler olarak geleneğimize sahip çıkıp mevziimizi koruduk. Tabii ki bizi sınıf mücadelesi ile tanıştıran, yaşadığımız bütün olumsuzluklara rağmen sınıf bilinci ile hareket etmemizi sağlayan ve sınıf geleneğine uygun bir bayram yaşatan UİD-DER’e ne kadar teşekkür etsek az olur. Bir kez daha şunu anladım:
UİD-DER Yürüyor Mücadele Büyüyor!
Son Eklenenler
- Topraktan başını güneşe uzatan filiz, meyve veren dal, ana rahminden kopup emekle, sabırla büyütülen çocuk… Yeşeren, serpilip gelişen, bugünden yarına geleceğe dönüşen yaşam… Biz emekçi kadınlar yaşam zahmetsiz, kahırsız, mutlulukla aksın isteriz....
- Burjuva partilerin vekil adayları seçim zamanı bizdenmiş gibi görünüp türlü vaatlerle oyumuzu almaya çalışırlar. Seçim biter bitmez sonraki seçime dek bizi umursamazlar. İşçi ve emekçilerin haklarına saldırı, sermaye sahiplerine kıyak anlamına gelen...
- 57 gündür direnişte olan Polonez işçileri gece ve gündüz fabrika önünde direnerek, polisin baskısına boyun eğmeyerek mücadele ediyor, sendikal haklarının tanınmasını istiyor. Antep’te bulunan Akcanlar Tekstil işçileri de 7’li vardiya sistemi...
- Soma Katliamında sorumluluğu olan ve daha önce yargılanmayan 28 kamu görevlisinin 10 yıl sonra yargılanmaya başlandığı davanın ikinci duruşması 12 Eylülde Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Sanıklar bir kez daha mahkemeye getirilmezken, sanık...
- 78’liler Hareketi, 12 Eylül askeri faşist darbesinin 44. yılında İstanbul Taksim Kazancı Yokuşunda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya 20’nin üzerinde kurum temsilcisi ve UİD-DER’li işçiler katıldı. “12 Eylül Tekçi Rejimle İç İçe Sürüyor”...
- İşçi sınıfının genç ve çalışkan evlatları, hepinize sınıfımızın samimi sıcaklığıyla merhabalar. Her birinizin mutlaka duyduğu, gördüğü, alıp okuduğu, hatta belki arkadaşlarınıza da önerdiği kişisel gelişim kitapları üzerine sizlerle hasbihâl etmek...
- Zaman hızla akıp gidiyor. Gündemimiz de aynı hızla değişiyor. Hiç düşündük mü, nasıl oluyor da yaşanan büyük olaylar, felaketler bile çok kısa sürede hiç olmamışlar gibi gündemden çıkıyor? Mesela Haziran ayında Diyarbakır ve Mardin’de çıkan orman...
- 12 Eylül askeri faşist darbesinin üzerinden 44 yıl geçti. Darbeyle hesaplaşamayan Türkiye işçi sınıfı uğradığı hak kayıplarını telafi edemediği gibi yeni kayıplar yaşadı, yaşıyor. Sınıfsal hafızaya vurulan ağır darbe yüzünden 1980 sonrası işçi...
- 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesiyle egemenler geçmişle gelecek arasındaki köprüleri yıkmak, işçilerin mücadele deneyimlerini unutturmak istediler. Toplumu baskı ve şiddetle susturdular, yıllarca sürecek bir karanlığa hapsettiler. Çekilen tüm...
- DİSK’in “Artık Yeter! Geçinemiyoruz! Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet” şiarıyla düzenlediği eylemler devam ediyor. 10 Eylülde Gebze Kent Meydanında gerçekleşen eyleme DİSK’e bağlı sendikalarda örgütlü işçiler, DİSK Yönetim Kurulu, DİSK Birleşik Metal...
- Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe mahallesinde 21 Ağustostan beri kayıp olan 8 yaşındaki Narin, 19 gün sonra yapılan bir ihbar sonucunda, öldürülmüş ve cansız bedeni bir torba içinde dere kenarına bırakılmış olarak bulundu. Narin’in...
- Polisin saldırılarına, Emniyet Müdürünün tehdidine boyun eğmeyen direnişçi Polonez işçileri halaylarla, türkülerle, sloganlarla, dayanışmayla direnişlerini sürdürüyorlar. Tüm emek dostlarını direnişleriyle dayanışmaya çağırıyorlar.
- Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, reel ücretlerin düşmesi işçilerin yaşamını her geçen gün daha da zorlaştırıyor. Siyasi iktidarın ekonomik yıkımın faturasını işçi ve emekçilere kesen ekonomi programları ise sorunlarımızı katlanarak büyütüyor. Bu...