Buradasınız
General Motors İşçilerinin Mücadelesi Bugün de Sürüyor

Krizin bedeli işçi sınıfına ödetilmek istenirken dünyanın pek çok ülkesinde işçiler bu saldırılara direniş ve grevlerle karşı duruyorlar. ABD de grev ve direnişlerin yaygınlaştığı ülkelerden biri... Otel, hastane, market işçileri, eylemleri dünyanın pek çok ülkesindeki işçilere ilham veren eğitim işçileri, grevleri devam eden metal işçileri ve daha nicesi mücadeleye devam ediyor.
Otomotiv devi General Motors’da (GM), 16 Eylülde başlayan grev devam ediyor. Şirketin ABD ve Kanada’da 5 fabrikasını kapatacağını duyurması üzerine ülke genelinde onlarca fabrikada 50 bin işçi iş durdurmuş, işlerinin ellerinden alınmasına “hayır” demişlerdi. Grevci GM işçilerinin talepleri arasında daha iyi ücret, daha kapsamlı sağlık sigortası ve iş güvencesi yer alıyor. Bu grev, Amerikan otomotiv endüstrisinde son 12 yılın en büyük grevi olma özelliğini taşıyor! Birleşik Otomotiv İşçileri Sendikası’nda (UAW) örgütlü işçilerin pek çoğu, kriz bahanesiyle yıllardır geçici işçi statüsünde, düşük ücretlerle ve ağır koşullarda çalıştırılıyor. Hakları bir bir ellerinden alınan işçiler, şimdi de işlerini kaybetmekle karşı karşıya. Kriz ve rekabet gerekçesiyle maliyetleri düşürmek isteyen şirket, üretimi işçi ücretlerinin daha düşük, mücadele deneyimlerinin ise daha az olduğu ülkelere taşımayı planlıyor. Üstelik bu karar, şirketin son 3 yılda sadece Kuzey Amerika’daki fabrikalarından 35 milyar dolar kâr elde ettiği bir dönemin ardından geldi!
GM küresel durgunluk ve krizi gerekçe göstererek 2009 yılında iflas başvurusunda bulunmuştu. ABD hükümeti şirketi kurtarmak ve sanayiyi canlı tutmak adına devreye girerek, belirli bir hisse karşılığında GM’ye yaklaşık 40 milyar dolar kredi verdi. Devlet kredi desteğini sunmuş, sıra işçilere gelmişti! İşçilerden “fedakârlık” beklediklerini açıklayan General Motors, işçilik maliyetlerini düşürmek için harekete geçti. Sendika ile 2009 yılında imzalanan sözleşmede, geçici işçi statüsü getirilerek iş güvencesi ve pek çok sosyal hak ortadan kaldırıldı. Kadrolu işçilerin saat ücretinin 28 dolar olarak belirlendiği o sözleşmenin ardından geçen 10 yıla rağmen işçilerin saatlik ücreti bugün sadece 30 dolara yükseldi. Geçici işçi sayısının her geçen gün arttığı fabrikalarda, bu statüde çalışan işçilerin saatlik ücreti ise 15 dolar. En ağır işlerde, en zor vardiyalarda, daha uzun mesailerle çalıştırılan geçici işçilerin “iş güvencesi” ise patronun iki dudağı arasında duruyor. Tüm bu “fedakârlıkların” ardından şirket 2009’dan bu yana milyarlarca dolar kâr elde ettiğini açıkladı.
“Haklarımız için savaşmak zorundayız” diyen işçiler, GM’nin pek çok fabrikası önünde “grevdeyiz” yazılı afiş ve pankartlarla çadırlarını kurdular. Sadece GM’yi değil, otomotiv yan sanayiyi de etkisi altına alarak büyüyen grev karşısında, GM yetkilileri 11 Ekim Cuma günü, sendikaya bir teklifte bulunduklarını açıkladı. “Başarımız birbirimize bağlı” diyen GM yönetimi, grevin sadece grevci işçiler ve aileleri için değil, şirketin birlikte çalıştığı tedarikçiler için de zor olduğunu öne sürerek grevi sonlandırmanın “kritik öneme” sahip olduğunu vurguladı. Teklifte ücretlerin arttırılacağı, geçici çalışanların daimi işçi olmalarının sağlanacağı, mevcut sağlık hizmetlerinin süreceği ve ABD’de binlerce yeni iş yaratmak için milyarlarca dolar yatırım yapılacağı taahhüt ediliyor.
Grevin etkileri en çok GM’nin en büyük tesisinin bulunduğu ve otomobil üreticilerinin merkezi olduğu Flint, Michigan’da hissediliyor. Ancak grevci işçileri yıldırmak ve grevi bitirmek isteyen GM, devletten de aldığı destekle polisi işçilerin üzerine salıyor. Direniş çadırları taciz ediliyor, işçiler çeşitli bahanelerle gözaltına alınıyor. Daha fazla kâr güdüsüyle hareket eden GM’nin bu tutumuna bugün ilk kez şahit olmuyoruz! ABD’de başlayan ve etkisi kısa sürede diğer ülkelere yayılan 1929 krizinde de işçi haklarına yönelik saldırıları arttıran GM’nin sicili kabarık! Bu kabarık sicili nedeniyle GM, işçilerin direnişlerine, fabrika işgallerine sahne olmuştur.
Patronlar aynı, saldırılar da!
1930’larda ABD’de işçiler krizle birlikte artan sorunlarına sendikalaşarak çare bulmaya çalışıyor, örgütleniyorlardı. Sendika düşmanlığı ile nam salmış General Motors’da sendikaya üye olan işçiler işten çıkarılıyor ancak işçiler bu saldırıyı karşılıksız bırakmıyorlardı. Pek çok fabrikada grevler hatta fabrika işgalleri yaşanıyordu. Bir yerde başlayan grev kısa sürede diğer fabrikalara da sıçrıyordu. Hem ailelerden hem de diğer işçilerden destek geliyor, mücadele dayanışmayla büyüyordu. Eğlenceden eğitime, iletişimden sağlığa kadar çeşitli konularda işçilerin ihtiyaçları ve talepleri belirleniyor, çalışmaları yürütecek komiteler oluşturuluyordu. Hatta grevin disiplinini bozacak davranış ve tutumlara karşı gerekli önemleri alacak mahkemeler bile kurmuştu işçiler. Komiteler aracılığı ile düzenlenen eğitimlerde işçiler geçmişin derslerini öğreniyor, bilinçleniyorlardı. Şirket hem paralı adamlarla hem de polisle işçileri yıldırmaya çalışıyordu. Öyle ki GM yönetimi, işçilerin örgütlülüğü ve kararlı duruşları karşısında mahkeme kararı çıkarttırarak ağır silahlarla harekete geçti. Ancak karşısında sadece grevci işçileri değil, farklı işkollarından ve pek çok bölgeden binlerce işçiyi buldu. Fabrika, işçilerin kalesi olmuş binlerce işçi de kalelerini savunmak için hazır duruma gelmişti. Bu kararlılık karşısında daha fazla direnemeyen şirket, sendika ile masaya oturmak zorunda kaldı. Sadece General Motors’da değil, diğer fabrikalarda da benzer durumlar yaşanıyordu. İşçiler canı ve kanı pahasına talepleri için mücadeleden geri durmuyorlardı. O yıllarda ABD’de işçilerin mücadelesi güçleniyor, sendikalılık oranı her sektörde artıyordu.
ABD’de aradan geçen on yıllar içinde geçmiş işçi kuşaklarının oluşturduğu mücadele hattı zayıflamış, ülke genelinde özellikle 1960’lı yıllarla birlikte sendikalılık oranı çok gerilere düşmüştü. 1980’lerden sonra ise işçi ücretlerinde %3’ün üzerinde bir artış olmadı, 90’lı yıllar ise işçi haklarına yönelik ağır saldırılarla geçti. Bugün işçiler, geçmiş işçi kuşakları ile benzer sorunlarla karşı karşıyalar! Ancak bugünün işçileri de bu sorunlar karşısında boyun eğmiyor, tersine her geçen gün daha çok işçiyi mücadele etmeye sevk ediyor. Sadece ABD’de 2018 yılında çeşitli sektörlerden yaklaşık 500 bin işçi greve çıktı. Bu sayı 1986’dan sonra gerçekleşen en yüksek katılımdı! Yapılan çeşitli araştırmalarda ise ülke genelinde sendikalara yönelik ilginin giderek arttığı sonuçları ortaya çıkıyor.
Tarihin derslerini bilmek ve örgütlü mücadele yürütmek
Boyun eğip sefalete razı mı olacağız? Bu soru, geçmişten günümüze emekçilerin önünde duran temel sorulardan bir tanesi. İşçiler, işsizliğin, yoksulluğun arttığı, yaşam koşulların her geçen gün daha da zorlaştığı, krizin giderek derinleştiği günümüzde bu soruya pek çok yerde direnişlerle, grevlerle cevap veriyor. İşçi sınıfı tüm dünyada derin uykusundan uyanmaya başlıyor. Dünyanın pek çok ülkesinde işçiler mücadelede daha çok ve yaygın şekilde yer alarak, sefalete “hayır” diyorlar. Tıpkı geçmişte olduğu gibi sömürü ve zulme başkaldırıyorlar.
İşçi sınıfının deneyimlerle dolu bir mücadele tarihi var. Pek çok farklı kuşaktan işçilerin çalıştığı fabrikalarda pek çok mücadele örneği yaşanmış, ders çıkartılacak deneyimler birikmiş durumda. Ancak örgütsüzlük bu deneyimlerin bugüne ulaşmasının, geçmişle bugün arasında bağ kurulmasının önünde bir engel oluşturuyor. Geçmişin mücadeleci işçileri, diğer fabrikalarla ortak hareket ederek muazzam dayanışmaları organize etmiş, yasal sınırlara takılıp kalmamış ve başarıya ulaşmışlardı. Bugünün işçileri geçmişin mücadele deneyimlerini öğrenip, gereken dersleri çıkardığı durumlarda grev ve direnişlerin rengini de değiştiriyor. Benzer sorunlara karşı mücadele eden General Motors işçileri de dâhil dünya işçi sınıfı bu dersleri kuşanarak mücadele yolunda devam ettiği müddetçe başarıya ulaşacaktır.
- Dünya İşçi Sınıfı “Mücadeleye Devam” Diyor
- İspanya’da Metal İşçilerinin Grevi Bitti, Mücadele Devam Ediyor
- Hindistan’da 250 Milyon İşçi ve Emekçi: Boyun Eğmiyoruz!
- ABD’de Trump’a ve Otoriterleşmeye Karşı Öfke Büyüyor
- Kenya’da İşçilerin ve Emekçi Gençliğin Yükselen Mücadelesi
- İspanya’da Metal İşçileri Grevde
- Dünya Meydanlarında Emperyalist Savaşa Hayır Sesleri Yükseliyor
- İtalya’da Savaşa Karşı Genel Grev ve Protesto
- Dünya Meydanlarında Milyonların Sesi
- Filistinli İşçi ve Emekçilerle Uluslararası Dayanışma Büyüyor
- ABD’de Göçmen Karşıtlığına Karşı Protestolar Devam Ediyor
- İngiltere’de İşçiler Kemer Sıkma ve Savaş Politikalarına Karşı Meydanlarda
- İsveçli Liman İşçileri İsrail Zulmüne ve Sendikal Baskılara Hayır Diyor!
- Madrid Ayakta: “Sağlık Haktır, Satılamaz!”
- Hollanda’da 100 Bin Kişi Filistin Halkı İçin Yürüdü
- Nakba’nın 77. Yılında İngiltere’de Yüzbinler Meydanlara Çıktı
- Peru ve Almanya’da Grev, İspanya’da Protesto
- Arjantin’de İşçiler Üçüncü Kez Genel Grevde!
- Yunanistan’da Kemer Sıkma Politikalarına Karşı Genel Grev
- ABD, İspanya ve İtalya’da Emekçiler Meydanlarda
Son Eklenenler
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...