Buradasınız
Grev ve Direnişteki İşçilerle Dayanışma Çağrısı
Türk-İş’e bağlı Deri-İş, Basın İş ve TÜMTİS sendikaları Türk-İş 1. Bölge Temsilciliğinde 6 Ağustos günü ortak bir basın toplantısı düzenlediler. Basın toplantısında söz alan şube başkanları grev ve direnişlerde mücadeleyi birleştirme çağrısı yaptılar. Ayrıca Türk-İş İstanbul Şubeler Platformu da bu anlamlı çağrıyı desteklemek amacıyla oradaydı.
Basın toplantısında ilk konuşmayı Deri-İş Tuzla Şube Başkanı Binali Tay yaptı. Düzce’deki Desa Deri’de direnişin 100. gününe gelindiğini hatırlatan Binali Tay, direniş sürecinde aynı firmanın Sefaköy ve Çorlu fabrikalarında da örgütlenme çalışmasını yürüttüklerini, bu süreçte de Sefaköy fabrikasında Emine Arslan’ın 3 Temmuz günü işten çıkarıldığını ve o günden beri direnişte olduğunu ifade etti. Ayrıca yıllardır örgütlü oldukları Aka Deri’de de işverenin 29 Temmuz günü bir işçiyi ve sendika temsilcisini işten attığını, aynı şekilde bu işçilerin de direnişte olduğunu söyledi. Bu mücadelenin kazanımının bütün işçi sınıfının kazanımı olacağını söyleyen Binali Tay sözlerini Türk-İş’e işçilerine sahip çıkma çağrısı yaparak bitirdi.
Binali Tay’ın ardından söz alan Basın-İş Şube Başkanı Levent Dinçer, E-Kart fabrikasındaki grevin 52. gününe gelindiğini belirtti. Birçok fabrikasında sendikanın olduğu Eczacıbaşı’nın, E-Kart fabrikasındaki sendikalaşmayı engellemek için işçileri istifaya zorladığını, istifa etmeyenleri işten çıkartarak ve sürekli olarak grev kırıcı işçi alarak grevi engellemeye çalıştığını söyleyen Levent Dinçer, bu saldırının yalnızca E-Kart işçilerine değil asıl olarak grev ve sendikalaşma hakkına yapılmış bir saldırı olduğunu belirtti. Dinçer, tek başına mücadelenin mümkün olmadığını, Desa Deri, Unilever ve E-Kart işçilerinin birlikte hareket ederek dayanışması gerektiğini, ayrıca diğer sendikaları ve tüm sivil toplum örgütlerini de bu ortak mücadeleye davet ettiğini söyleyerek konuşmasını bitirdi. Dinçer’in konuşmasının ardından “Türk-İş Uyuma, İşçine Sahip Çık!” sloganları atıldı.
TÜMTİS şube başkanı Çayan Dursun ise Kozmetik, Gıda ve Temizlik ürünlerinde dünya devi olan Unilever’de sendikalaşan işçilerin 26 Mayısta işten çıkarıldığını ve o günden beri direnişlerine devam ettiğini hatırlattı. Unilever’in 52 ülkede fabrikası olduğunu, Hindistan dışında bunların hepsinde sendika olduğunu, Türkiye’de de başka bölümlerinde Petrol-iş ve Tek-Gıda İş sendikalarının örgütlü olduğunu ancak tüm bunlara rağmen işverenin sendikalaşmanın önüne geçmek için her türlü zoru kullandığını söyledi. İşyerinde örgütlenme yapmadan önce Çalışma Bakanlığı’na giderek işkolu tespiti yaptırdıklarını, işverenin sendikalaşmayı öğrendikten sonra işkolu itirazı yaptığını, Çalışma Bakanlığı’nın bu itiraz üzerine kendisiyle çelişme pahasına bu itirazı kabul ederek işkolunu değiştirdiğini de söyledi. Her türlü yasadışı uygulamaya maruz kalmalarına rağmen haklı mücadelelerini mutlaka kazanacaklarını ifade eden Dursun, direnişlerle ilgili ciddi bir dayanışma ağı örülmesi gerektiğini vurguladı.
Son olarak İstanbul Şubeler Platformu yürütmesi adına söz alan Rabia Özkaraca, bugüne kadar yılmadan mücadele eden direnişçi işçileri kutlayarak konuşmasına başladı. İstanbul Şubeler Platformu olarak ellerinden gelen tüm desteği bugüne kadar vermeye çalıştıklarını ve bundan sonra da vermeye devam edeceklerini ifade etti. Merkezi bir dayanışmanın örgütlenmesinin zorunluluğuna değinen Özkaraca, üç sendikanın çağrısını dikkate alarak ortak kararlar aldıklarını belirtti. Direniş ve grevdeki işçiler için maddi destek örgütlenmesi mutlak gerekli olduğu için “Sendikal hakları için direnen ve grevde olan işçi kardeşinle 5 liranı paylaş” kampanyası başlattıklarını söyleyen Özkaraca, başta genel merkez ve konfederasyonlar olmak üzere tüm emek örgütlerini direnişlere maddi destek vermeye çağırdı. Yine direniş ve grev ziyaretlerini kitlesel bir şekilde yapma kararı aldıklarını da sözlerine ekleyen Özkaraca, bu karar doğrultusunda ilk ziyaretlerini 27 Ağustos günü Unilever’e gerçekleştireceklerini ve orada kitlesel bir basın açıklaması yapacaklarını açıkladı. “Sermaye kendi sınıf çıkarları sözkonusu olduğunda bütün imkânlarını seferber ediyor. Ancak emek örgütleri ortak hareket etmeyi henüz başarabilmiş değiller” diyerek konuşmasını bitiren Rabia Özkaraca, örgütlü ve birleşik mücadele gereğini bir kez daha vurguladı.
Konuşmalar boyunca “Direne Direne Kazanacağız!”, “Birleşen İşçiler Yenilmezler”, “Türk-İş Uyuma, İşçine Sahip Çık!” sloganları atıldı. Konuşmaların ardından TÜMTİS şube başkanı Çayan Dursun basın açıklamasını okudu. Düzce ve Sefaköy’de Desa Deri fabrikasında Deri-İş sendikasının, Gebze’de E-Kart işyerinde Basın-İş sendikasının, Susurluk Yörsan’da Tek Gıda-İş sendikasının, İstanbul Kumport ve Marport limanlarında Liman-İş sendikasının, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinde Belediye-İş sendikasının, Kocaeli Üniversitesinde Oleyis sendikasının, Arçelik’te Nakliyat-İş sendikasının, Tega’da Birleşik Metal-İş sendikasının, Bursa ve Gaziantep Büyükşehir Belediyeleri ile Unilever’de TÜMTİS sendikasının örgütlediği grev ve direnişlerin devam ettiğinin belirtildiği basın açıklamasında Kumport ve Marport işçilerine yapılan saldırı da kınandı.
Sendikalı işçilerin yasal olarak da hakkını aramakta zorlandığının, bu anlamda sendika hakkının sermayenin topyekûn saldırısı ile karşı karşıya olduğunun ifade edildiği açıklamada, bu topyekûn saldırıya karşı topyekûn bir sınıf direnişi örgütlemek zorunluluğuna vurgu yapıldı. Çayan Dursun, “Gücümüz örgütlü birliğimizden gelir şiarı ile başta konfederasyonumuz Türk-İş olmak üzere tüm sınıf örgütlerini, emek ve demokrasi güçlerini, konfederasyon farkı gözetmeksizin tüm sendikaları, direniş ve grevleri desteklemeye, direnişleri birleştirmeye davet ediyoruz” çağrısıyla sözlerini bitirdi.
Basın açıklamasının ardından basının sorularına da yer verildi. “Türk-İş yönetiminden grev ve direnişlere dair somut destek geldi mi?” sorusu üzerine Türk-İş Bölge Başkan Yardımcısı Rahime Akdoğan’ın Türk-İş’in her zaman işçilerin yanında olduğunu, herkesin bunu böyle bilmesi gerektiğini söylemesine karşılık TÜMTİS şube başkanı Çayan Dursun bu soruyu yaşadıkları bir sıkıntıyı anlatarak yanıtladı. Dursun, Unilever direnişi sürecinde genel merkezden maddi destek istediklerini ancak genel merkezin “sizin borcunuz var, o yüzden fon aktaramayız” diyerek yardım talebini reddettiklerini söyledi.
Aslında Çayan Dursun’un yanıtı bugün işçi sınıfının sendikal örgütlülüğünün ne durumda olduğunun yanıtıdır. İşçilerden kesilen paralarla milyarlarca lira maaş alan sendika bürokratları, direnişteki işçilere destek talebini reddebiliyorlar. İşçilerde sınıf bilincinin olmadığı yerde sendikal bürokrasi cirit atıyor. Sendikal bürokrasinin tüm ayak sürçmelerine karşın mücadeleci sendikalar direnmeye ve işçiden yana olmaya devam ediyor. Alınan ortak mücadele ve dayanışma kararı oldukça anlamlıdır. Ama sınıf bilinçli işçilerin basıncı ve çabası olmaksızın sendikaların bu kararı hayata geçirmeleri mümkün değildir. İşyeri komiteleriyle, grev ve direniş komiteleriyle ortaklaştırılıp büyütülecek bu mücadelenin pek çok grev ve direnişin başarıyla sonuçlanmasına yol açacağı açıktır. Bunun için örgütlenelim, mücadeleyi ortaklaştıralım ve dayanışmayı güçlendirelim.
- Çiğli Belediyesinde İşten Atılan Kadın İşçiler Mücadelede Kararlı
- Toros Tarım ve DYO Boya İşçileri Grevde
- Hakkını İsteyen İşçilere Dayanışma İşçilerden Gelir
- Temel Conta İşçileri Basın Açıklaması Yaptı
- Queen Tarım İşçilerinden Dayanışma Çağrısı
- TPI Compozit’te Grev Başladı
- İzmir’den Kocaeli’ye İşçiler Grev Diyor
- İzmir Narlıdere Belediyesi İşçileri Greve Çıktı
- İşçilerin Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Mücadelesi Sürüyor
- Erlau Metal, ATR Yapı, TÜPRAŞ İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Sakarya Şehir Hastanesi İşçileri Direnişte
- Belediyelerde Grev Sesleri Yükseliyor
- Oryantal Tütün Grevcilerinin Anlattıkları
- Manisa’da Mercan Makina’da Direniş Başladı
- Tütün ve Maden İşçileri Aileleriyle Grevde, Eylemde!
- Tütün, Tekstil, Maden İşçileri Mücadeleye Devam Ediyor
- İzmir’de Sunel Tütün İşçileri Greve Çıktı
- Temel Conta İşçilerinin Grevi Devam Ediyor
- Urfa’dan Trabzon’a, İnşaattan Enerjiye İşçiler Mücadele Ediyor
- Chinatool ve Green Transfo Grevlerinde Anlaşma Sağlandı
Son Eklenenler
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...