Buradasınız
Gülfer’imizi Kaybettik

Gülfer Erol kardeşimiz; henüz liseliyken işçi sınıfı devrimciliğiyle tanışmış, o günden bu yana kavgasına tutkuyla sarılmış genç bir devrimciydi. Kanser hastalığı, onu bizden aldı. 24 Kasım’da, henüz 37 yaşındayken onu kaybettik.
Gülfer’imiz öylesine coşkulu ve kararlıydı ki gittiği her yerde insanlara güven verirdi. Duygusal bir yapısı vardı, içi dışı birdi. İnsanların dertlerini, acılarını içinde hisseder, onlara ortak olurdu. Yıllardır hemşirelik yapan kardeşimiz, çalıştığı her hastanede örgütlü bir işçi olarak öne çıkar, işçilerin sevgisini kazanırdı. Dersimli lehçesi, çocuksu saflığı, devrimci heyecanı ve uzlaşmaz tavrıyla sempati ve saygı uyandırır; birçok işçiyi etrafına toplayabilirdi. Girişkenliği sayesinde insanlarla rahatça tanışırdı. Yeni tanıştığı insanlar bile onun samimiyetini, içtenliğini, iyi niyetini hisseder, onunla hemen yakınlaşmaktan tereddüt etmezdi. Fikirlerimizi ve mücadelemizin haklılığını, doğruluğunu çevresine tutkuyla aktarırdı.
Gülfer, yaşama ve mücadelesine sımsıkı bağlıydı. İşçi sınıfının mücadelesine mutlak bir inançla, güvenle bağlıydı. Haksızlığa asla tahammül edemez, kaşları çatılıverir, kavga etmekten geri durmazdı. Çok çalışkan, atak, tutkulu bir devrimciydi. Hastalıkların önüne koyduğu engeller onu çok üzüyordu ama o son ana kadar mücadele arkadaşlarının yanında olmaya, mücadelenin içinde olmaya devam etti. “Yıkılmalı” demişti bizlere; “çağımızın hastalığı kanser değil, kapitalizm! Bu düzen yıkılmalı!” demişti.
Hastalık önce uzun, bukle bukle saçlarını almıştı. Ve nihayetinde kapkara gözleri de kapandı… Ölmeden hemen önce yanında olan bir arkadaşımız aracılığıyla, tüm mücadele arkadaşlarına selamlarını yollamıştı. Acımız çok büyük; devrimci bir kadını, dostumuzu, sınıf kardeşimizi, mücadele arkadaşımızı kaybettik.
Cenazesi Gazi Mahallesi Cemevi’nden kaldırıldı. Cemevi’nde yapılan konuşmada Gülfer’in, içinden geçmekte olduğumuz karanlık döneme rağmen mücadele kararlılığıyla geleceğe yönelik umudu dimdik ayakta tutan, bilinçli bir devrimci olduğu, kısacık ömrünün yarısını mücadeleyle doldurduğu vurgulandı.
Cebeci Mezarlığı’ndaki defin sırasında mücadele arkadaşları mezarını çiçeklerle donattılar. Mezarı başında mücadele arkadaşları şunları vurguladılar: “Herkes ölecek, hepimiz bir gün öleceğiz. Bir an gelecek her birimizin yüreği bir daha atmaz olacak. Sorun ne yaşadığın, nasıl yaşadığın, ne için yaşadığındır. Yüreğinin kimin yanında attığıdır. Gülfer’in yüreği ezilenlerin, emekçilerin, dünya işçilerinin yanında attı. Zalimlerin sömürücülerin karşısında öfkeyle çarptı yüreği. İyi, dürüst, doğruluktan yana bir insan olduğu için devrimciydi. (…) Örgütüne ve mücadelesine inancı ve bağlılığı tamdı. Onun kadar düzgün bir insanın başka türlü yaşaması da mümkün değildi.”
Gülfer’imizi “Hoşçakalın Dostlarım” şarkısını söyleyerek uğurladık. Dostumuz, sınıf kardeşimiz, mücadele arkadaşımız Gülfer’imizi asla unutmayacağız. Anısı örgütlü mücadelemizde yaşayacak…
Emekçi Bir Anne Anlatıyor
Sıranın Bize Gelmesini Bekleme
- Kamu İşçileri Ülke Genelinde Meydanlara Çıktı
- Özel Sektör Öğretmenlerinin Eylemine Gözaltı Saldırısı
- Kamu İşçilerinin Sefalet Zammına Karşı Eylemleri Sürüyor
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Mücadele Kazanım Getiriyor
- Türk-İş Sefalet Zammına Karşı Eylemlere Başladı
- Belediye-İş İstanbul 2 No’lu Şube Genel Kurulu Yapıldı
- KESK’ten Toplu Sözleşme Eylemleri
- Dev Sağlık-İş’ten Kamuda Sefalet Zammı Dayatmasına Karşı Eylem
- KRT TV İşçileri Beşiktaş Meydanından Seslendi
- Genel-İş Sendikacıların Tutuklanmasını Protesto Etti
- Türk-İş’ten Maliye Bakanlığı Önünde Eylem
- Sağlık Emekçileri: “Bitmeyen Eziyet Bitmeyen Rezalet! Hasta Gelmedi Ceza Geldi”
- DİSK 15-16 Haziran Anma Etkinlikleri Gerçekleştirdi
- Ankara’da “Büyük Engelli Buluşması”
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevinin Gösterdikleri
- İşçiler, Emekçiler, Emekliler Eylemde
- Kamu Emekçileri ve Belediye İşçilerinden Eylemler
- Tez-Koop-İş’ten Çalışma Bakanlığı Önünde Eylem
- TPI Compozit’te Grev Başladı
- Emek Örgütlerinden Çalık Holding Önünde Eylem
Son Eklenenler
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...
- Zamanın çarkları döner, takvim yaprakları birer birer savrulur, yaşananlar birer birer unutulur. Fakat bazı değerler, deneyimler vardır ki, kuşaklar değişse de yitip gitmez, çünkü onlara sahip çıkanlar, onları geleceğe taşıyanlar vardır. İşçilerin...
- İktidar, yıllardır Türkiye’yi “şahlandırdığını”, ekonomiyi büyüttüğünü anlatıp duruyor. Televizyonlarda bol bol rakam gösteriyor, beton kulelerle övünüyor. Ama sokakta, evde, işyerinde bambaşka bir hayat yaşanıyor. Milyonlarca genç ne okulda ne işte...
- Artık eski kuşak bir işçi olarak, gençliğimde başımdan geçen bir olayı anlatacağım. Yıllar evvel “iş kazası” nedeniyle biri ağır iki ayrı ameliyat olmuştum. Sonrasında bir buçuk seneye yakın yatalak kalmıştım. Bu sürenin 7 ayını evde geçirmiştim....
- UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılan bir engelli arkadaşımız, dünyada 1 milyar engelli olduğunu söyledi. Bu rakam 8 milyarlık dünya nüfusunun yüzde 12,5’ine denk geliyor. Yani her 8 kişiden biri engelli! TÜİK verilerine göre de Türkiye’de en az 10 milyon...
- ABD’nin her yıl “özgürlük ve bağımsızlık günü” olarak kutladığı 4 Temmuz, bu yıl resmi törenlerin ve barbekü partilerinin ötesine geçerek işçi ve emekçilerin öfkesine sahne oldu. “Amerika’ya Özgürlük” sloganıyla onlarca şehirde gerçekleşen...
- Şüphesiz ki koşullar insanın ruh halini belirlemede çok etkili olur. Aynı şekilde tersine, bilinçlenen, ruh halleri değişen insanlar koşulları belirlemekte ve değiştirmekte çok etkili olur. Örneğin yoğun bir kış mevsimin yarattığı ruh hali, öyle bir...
- “Kamu imkânlarını amacı dışında kullanmak, kamuya ait işleri yavaşlatmak ya da aksatmak, verilen görevleri layıkıyla yerine getirmemek hem vebal hem de günahtır. Kamu hizmetlerini sunarken insanlar arasında ayrım yapmak, tanıdığı kişilere öncelik...
- Petrol-İş Sendikasında örgütlü grevci TPI Kompozit ve Temel Conta işçileri ile grevlerini kazanımla sonuçlandıran DYO Boya işçileri ve sendika düşmanlığına, işten atma saldırılarına karşı direnen TEKSİF üyesi Digel Tekstil işçileri, İzmir Menemen...