Buradasınız
Güney Afrika’da Selde 440 Kişi Yaşamını Kaybetti: Doğa Değil Kapitalizm Öldürüyor!
Kapitalizmin insanlığa yaşattığı felaketlerin ardı arkası kesilmiyor. Filipinler’de yüzlerce insanın ölümüne yol açan fırtınanın ardından bu kez de Güney Afrika’da yağmurlar felakete dönüştü. Geçtiğimiz hafta Güney Afrika’nın KwaZulu-Natal eyaletinin en büyük şehri olan Durban’da yalnızca 48 saat içinde bölgenin yıllık yağışının yarısı kadar şiddetli ve aşırı yağışlar görüldü. İklim krizinin bir sonucu olan şiddetli yağışların ardından sel yaşandı. Felakete dönüşen selde hayatını kaybedenlerin sayısı 440’ı aştı. 19 Nisanda yapılan açıklamalara göre, bölgede 4 binden fazla ev yıkıldı, 8 binden fazla ev hasar gördü, 40 binden fazla insan yerinden oldu.
Kıtanın en sanayileşmiş ülkesi olan Güney Afrika’da toplumsal çelişkiler büyüyor. Bu çelişkilerin girdabında yıkım üstüne yıkım yaşayan işçi ve emekçiler, bu kez de felakete dönüşen selin sonuçlarıyla yıkıma uğradılar. Günlerce süren şiddetli yağışların ardından oluşan sel yoksulların canını almakla kalmadı; evini, yurdunu terk etmek zorunda kalan on binlerce insanın yoksulluğunu derinleştirdi. Eyaletin altyapısı çöktü. Elektrik ve su kesintileri hayatı felç etti, ulaşım seferleri askıya alındı, okullar ve sağlık tesisleri ciddi hasarlar aldı.
10 bin askerin arama kurtama çalışmalarına gönderildiği ülkede son 60 yılın en şiddetli hava olayları yaşanırken, Devlet Başkanı Cyril Ramophosa “Tıpkı Covid gibi, ülkemizin üzerine inen bir felaket var” diyerek yaşanan felaketten “iklim değişikliğini” sorumlu tuttu. Doğanın sınırsızca talanı ve sömürüsü üzerine kurulu kâr düzeninin açgözlü temsilcilerinin ikiyüzlülükleri, dünyanın hangi ülkesine gidersek gidelim değişmiyor. İklim değişikliğinin yol açtığı sorunlar bilindiği halde önlem alınmaması, rant odaklı kentleşme modelleri, felakete davetiye çıkaran altyapı ve plansız inşaatlar Güney Afrika’daki felaketin boyutunu arttıran sebeplerden yalnızca birkaçı. Kaldı ki bugünkü iklim krizini tetikleyen kapitalist üretim tarzıdır. Siyasi iktidarların yağma, talan ve rant politikaları doğa olaylarının felaketlere dönüşmesine yol açıyor. Türkiye’den Güney Afrika’ya, Avrupa’dan Asya’ya emekçilere büyük yıkımlar yaşatıyor. Açgözlü kapitalist sömürü düzeninin neden olduğu küresel iklim değişikliği yeni felaketlere yol açarken, felaketler çağına son verecek olan dünya işçi sınıfının örgütlü mücadelesidir. İnsanlığın ve doğanın tek kurtuluş yolu felaketlerin ortasında kalan emekçilerin kendisidir.
- İngiltere’de On binler Yeniden Meydanlarda: “İsrail’i Silahlandırmaya Son!”
- Japonya’da Liman İşçileri ABD Savaş Donanmasına Karşı Greve Çıktı
- Filistin Halkıyla Dayanışma ve Savaş Karşıtı Protestolar Devam Ediyor
- Dünya İşçileri Saldırılara, Baskı ve Zorbalığa Karşı Mücadeleyi Büyütüyor
- Almanya’da Grev Dalgası da Grev Hakkına Yönelik Saldırılar da Büyüyor
- İngiltere’de Yükselen Ses: “Barış ve Adalet Yürüyüşümüzü Durduramayacaklar!
- Dünyanın Dört Bir Yanında Grev ve Kitlesel Eylemlerle İşçiler Mücadeleyi Büyütüyor!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Sürüyor, Savaşa Karşı Tepki Büyüyor
- Yunanistan’da Tren Katliamının Yıl Dönümünde Genel Grev
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- Venezuela’da da İşçiler Hâlâ Toprak Altında!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri Devam Ediyor
- İngiltere’de Meydanlar: “Filistin’e Özgürlük! Ateşkes Hemen Şimdi!”
- İngiltere’de İşçiler Grev Hakkına Sahip Çıkıyor
- Dünya Meydanları: Savaşa, Düşmanlığa, Baskı ve Zorbalığa Hayır!
- Arjantin’den İrlanda’ya İşçiler Grev Diyor
- İnsanlığa Büyük Acılar Çektiren Kapitalizme Karşı Birleşelim
- Sağlık İşçileri: 2024’te Her Şeye Rağmen Mücadele!
- Meksika’dan ABD’ye Büyük Göçmen Yürüyüşü: “Suçlu Değil Uluslararası İşçileriz!”
- Avrupalı İşçiler Belçika’da Haykırdı: “Kemer Sıkmaya Hayır!”
Son Eklenenler
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...
- Adnan Yücel, Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek şiirinde “saraylar, saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter” der. Yeryüzünde “aşkın” yani özgürlüğün, barışın, mutluluğun hâkim olacağı günler için ve o günlere kadar mücadelenin devam edeceğini...
- Bugün dünyanın pek çok yerinde savaş naraları yankılanıyor. Filistin, Ukrayna, Suriye, Lübnan, Yemen ve daha birçok ülkede emperyalist savaşların getirdiği yıkımlara, acılara, ölümlere tanık oluyoruz. Şimdilik televizyon ekranlarında, gazetelerde...
- Portekizli yazar Jose Saramago “Körlük” romanında toplumsal körlüğü, bu kitabın devamı olan “Görmek” romanında ise ezilenler gerçekleri görmeye başladıklarında neler olduğunu anlatır. “Körlük” romanı 1933-1974 yılları arasında Portekiz’de hüküm...