Buradasınız
Haklarımız İçin 1 Mayıs’a!
Bağcılar’dan UİD-DER üyesi bir işçi
Geçenlerde Bağcılar’da bir kaza geçirdim; başımda yarılma oldu ve acil olarak en yakınımızdaki Özel Ufuk Hastanesine gittik. SGK’lı olduğum için ücret ödemeyeceğimi düşünüyordum normal olarak, fakat bana göre normal olan şey hastaneye göre anormal bir durummuş, çünkü acil serviste aldığım hizmet bedeli olarak 100 TL talep ettiler. Bana, SGK’nın acil servis hizmetlerini karşılamadığını, sadece muayene ücretini karşıladığını söylediler. Bunun üzerine 100 TL’yi takdim ederek bize yaptıkları hizmetin ayrıntılarının yazılı olduğu bir belge vermelerini istedik, bize 100 TL hizmet bedeli yazan bir kasa fişi verdiler dalga geçer gibi. Tabii itiraz ettik hemen; çünkü onların veremeyeceği bir şey talep etmiştik, hastaneyi dava edeceğimizi, bu yüzden ayrıntılı bir belge istediğimizi, isterlerse polis çağırabileceklerini ve belgeyi almadan hastaneden gitmeyeceğimizi söyledik. Tabii bu konuşmalarımız, belgenin hâlâ verilmemesi üzerine şiddetli bir tartışmaya dönüştü. Diretmemiz sonucu hastane müdürünü arayacaklarını söylediler ve aradılar, 15 dakika daha bekledik, biz hastane müdürünün gelip bizimle görüşmesini beklerken bir telefon geldi, telefonda ne konuştular bilmiyoruz ama verdiğimiz 100 TL’yi iade ettiler.
Anlaşılan o ki, bizim gibi hakkını aramayan herkese keyfi olarak paralar ödettiriyorlar. Bir kere daha anladım ki, haklarımız ancak biz onları bilip kullanırsak anlamlıdır. Meselâ 8 saat çalışma hakkı; bugün kaçımız bu yasal hakkımızdan yararlanabiliyoruz? 12 saat, 16 saat çalışan işçiler var halen birçok yerde. Zorunlu fazla mesailer de cabası. Oysa fazla mesaiye kalmak ancak işçinin razı olması ile mümkün olabilir yasalara göre. Mevcut haklarımızı bile elimizden almaya çalışıyor patronlar sınıfı. Ve maalesef çoğumuz hâlâ üzerimizdeki ölü toprağını atamadık. İşte patronlar da bundan korktukları için bizim uyanmamızı istemiyorlar; eğer işçiler bir kez ayağa kalkarsa bu artık 8 saatle sınırlı kalmayacak ve hakkımız olan her şeyi alacağız. Bu dünyada her şeyi biz işçiler üretiyoruz, o halde neden kendi ürettiğimizde söz sahibi olamayalım? Üreten bizsek yöneten de biz olmalıyız, iktidar işçilerin olmalıdır. Önümüzde bunu gerçekleştirme yolunda önemli bir adım var, 1 Mayıs. Tek tek hepimiz için bu küçük bir adım gibi görünebilir, ama bu adımı bütün işçilerin birlikte attığını bir düşünün. Karşımızda ne patronlar durabilir ne de onun uşağı hükümetler...
Haklarımıza sahip çıkmak ve yaşanılabilir bir dünya yaratmaya adım atmak için hep birlikte, elele 1 Mayıs’a...
Son Eklenenler
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...