Buradasınız
Hayat Kime Zor?
Sarıgazi’den bir işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Hayat zor! Bu cümleyi hep duyarız değil mi? Bazen biz söyleriz, bazen en yakınımızdakilerden duyarız. Hesaplar tutmadığında ya da bir aksilik olduğunda ağzımızdan çıkıverir: Hayat zor! Çok dertlidir bu cümle kendi içinde. Tümden bakar halimize, tümden yorumlar bizi.
Peki, hayat zor mu? Bize zor olduğu kesin. O halde bunun bir nedeni olmalı. Eğer her şey bir sebep sonuç ilişkisi içinde oluyorsa hayatın zor oluşunun da bir sebebi olmalı. Ya da soruyu şöyle soralım: Hayatı sana, bana, bize zorlaştıran kim? Öyle ya, kimse kendisine bilerek ve isteyerek zor yollar çizmez. Peki, ama kim veya kimler reva görüyor bu zor hayatı bize? Hepimiz hepitopu asgari ücret alarak uzun saatler çalışıyoruz. Bu bir sorun mu? Evet, büyük bir sorun. Çünkü asgari ücret geçinmemize yetmiyor. Suya, elektriğe, telefona, kiraya, yola, yiyeceğe, giyeceğe zam üstüne zam yapılıyor ama asgari ücret artmak yerine eriyor! Eğer asgari ücretin yetip yetmediği sorusunu Cumhurbaşkanına değil herhangi bir işçiye sorsak, hiç tereddütsüz “yetmiyor bu ücret” cevabını alırız. Ama Cumhurbaşkanına sorunca, “İşçilere her gün 3 simit, 3 çay yeter! Hem asgari ücret deyip geçmeyin, çok para çok! 320 kilo şeker alıyorsun yahu!” yanıtını alıyoruz.
Bir tarafta günlük hayatımızda ihtiyaç duyduğumuz her şeye yapılan zamlar, diğer tarafta ise eriyen ücretimiz... Böyle olunca geçinmek de zor haliyle. Örnek verecek çok şey var daha. Meselâ akaryakıt fiyatlarına ortalama her on günde bir zam geliyor. Sonra ham petrolün varil fiyatı 85 dolardan 62 dolara düşüyor. Peki, fiyatlar düşüyor mu? Hayır! Devletin Rusya’yla yaptığı anlaşmada doğalgaz alım fiyatı düşüyor. Peki iki ay önce yapılan %10’luk zam geri çekiliyor mu? Hayır! Eee, bu durumda hayat nasıl zor olmasın kardeşim! Zor gerçekten çok zor! Yalnızsan zordur her şey.
Peki, acaba tepemizdekilere, patronlara zor mudur hayat? Sizce onların bizimki gibi dertleri var mıdır? Bir düşünelim: Neden zor olsun ki? Onlar için gece gündüz çalışan bizler varız. Biz çalışıp üretiyoruz, onlar da ürettiklerimize el koyarak lüks hayatlarını devam ettiriyorlar. Örgütlü olmaz ve mücadele etmezsek zor bizim, refah ise hep patronlar sınıfının olacak. Onlara hayatın keyfi ve sefası, bize uzun çalışma saatleri, fazla mesailer, vardiyalar, iş cinayetleri düşecek.
Gelin hayatı bize zorlaştıranlara karşı birleşelim. Eğer birleşir ve mücadele edersek hayat bize başka şeyler vaat ediyor. İşte mücadele örgütümüz UİD-DER bu gerçeğin farkında olarak bütün işçileri en yakıcı sorunlarına karşı örgütlenmeye davet ediyor. Bu bağlamda başlamış olan “Düşük Ücretlere, Uzayan İş Saatlerine ve Taşeronlaştırmaya Hayır!” kampanyamız var. Bize düşen görev hayatı bize zorlaştıran patronlara karşı birleşerek ve örgütlenerek mücadele etmektir. Ancak o zaman hayatı biz işçiler için daha anlamlı ve rahat yaşanır duruma getirebiliriz.
Patronlarda Oyun Bitmiyor
Bir Etkinliğin Bize Anlattıkları
Son Eklenenler
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...