Buradasınız
Hayatımdaki İlk 1 Mayıs
Hacettepe Hastanesi’nden bir taşeron işçi

Hayatımda yaşadığım ilklerden bir tanesi. Ama asla son bulmasını istemediğim bir mutluluk ve coşkuyu, bir arkadaşta bulamadığım o kardeş bağını o gün, yani 1 Mayıs günü işçi bayramında buldum. En son koltuğumun kabardığını lisedeyken bir kavgada, haklı olduğum için arkadaşlarım bana destek çıktığında hissetmiştim. Bu duyguyu bir daha tadabileceğime ihtimal vermiyordum. Ama Ankara Sıhhiye’den başlayan serüvenim bazı şeyleri tekrar hissedeceğimin habercisiydi. Yolumuz uzundu ama marşlarımız o kadar gürdü ki, derneğimizin Aydınlı temsilciliğine varmamız bir nefes kadar kısaydı.
O heyecan, o beklenti sabahın ilk ışıklarında güneş gibi doruğa varacaktı. Ve beklenen an gelmişti. Hayatımda ilk defa katıldığım 1 Mayıs’ı Taksim Meydanı’nda kutlayacaktım. UİD-DER’li arkadaşlarımla omuz omuza, kol kola ayrılmaz bir zincirin halkaları gibi kortejimizi oluşturmuştuk. Sağıma bakıyorum işçi kardeş, soluma bakıyorum işçi kardeş. Herkes bendi, ben de herkestim. Sloganlarımız, marşlarımız sadece alınan bir nefes değil, duyulduğunda kafa yorulması gereken haykırışlardı. Çünkü televizyonda şahit olduğum 1 Mayıs görüntüleri ve atılan sloganlar bana hep yabancı gelmiştir. Lakin UİD-DER kortejinde atılan sloganlar bizi anlatan, işçilerin talepleri olan sloganlardı.
Evet, dostlar bu 1 Mayıs benim için bir ilkti ve herkesin bu ilki yaşamasını, o alanlarda olmasını ve ne kadar güçlü olduklarını hissetmelerini isterim. Çünkü UİD-DER kortejinde bu coşkuyu yaşamak gerçekten bambaşkaymış.
Kıraç’ta 1 Mayıs Etkinliğimiz
Son Eklenenler
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...