Buradasınız
İş Cinayetlerinde Kaybedilenler İçin Vicdan Nöbeti

Davutpaşa’da, OSTİM’de, Van Bayram Otel’de, BEDAŞ’ta, Esenyurt’ta, Sultanbeyli’de, Marmaray’da, Bursa’da, Erzurum’da, Karadon’da ve daha nice iş cinayetlerinde yaşamlarını yitiren işçilerin aileleri, Taksim tramvay durağında “1 Saatlik Vicdan Nöbeti” eylemi yaptılar. Aileler, cinayetlerin üzerinden onca zaman geçmesine rağmen sorumluların yargılanmamasına karşı adalet istediler, iş cinayetlerinin son bulması talebiyle haykırdılar: “Sorumlular Belli, Hesap Sorulsun!” “İş Kazası Değil Bu Bir Cinayet!” “Susma Sustukça Sıra Sana Gelecek!”
13.30’da bir araya gelen aileler, ellerinde dövizler ve yitirdikleri yakınlarının fotoğraflarını taşıdılar. “İş Kazası Değil Bu Bir Cinayet!” ve “Biz Bu İhmali de, İş Cinayetini de Gördük. Tarih İşçiler İçin Acı Tarafıyla Tekrar Ediyor!” pankartı açtılar. Gözü yaşlı, yüreği acılı analar, babalar, kardeşler ve çocuklar “Artık Yeter” diye haykırdılar! İş cinayetlerinin son bulması ve sorumluların yargılanması için bir araya gelen aileler adına basın açıklamasını, ikinci Van depreminde Bayram Otel’de yaşamını yitiren gazeteci Cem Emir’in kardeşi Sinem Emir yaptı. İşverenlerin, kâr hırsı nedeniyle işçilerin hayatını önemsememesi, iş güvenliğine dair önlemleri almaması ve yetkililerin denetimleri yapmaması nedeniyle her gün 5-8 işçinin öldüğüne dikkat çeken Emir, sözlerine şöyle devam etti: “Biz de ‘söz bitti’ diyoruz artık. ‘Vicdan sahibi herkes bu gerçeği görmeli’ diyoruz. Bu haftadan itibaren iş cinayetlerine dur diyebilmek için vicdan nöbetine başlıyoruz. Bugüne kadar görevini yerine getirmeyen hükümet görevlilerine, sendikalara, meslek odalarına, siyasi partilere, medya kuruluşlarına sesleniyoruz: ARTIK YETER! Her iş kazası aslında bir cinayettir. İşverenin ve diğer sorumluların yargılanması gerekiyor, yasal mevzuatta belirtilen önlemlerin çalışma hayatında acilen alınması gerekir, yargılamaya izin vermeyen idari kurul kararlarının ortadan kaldırılması gerekir. 28 Nisan’ın, dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi iş cinayetlerinde hayatını kaybedenlerin anıldığı ve yasının tutulduğu gün olarak ilan edilmesi gerekir.” Emir, ayrıca bir çağrıda bulundu: “Her hafta Galatasaray Lisesi önünde Pazar günleri Saat 13.00’da bir saatlik VİCDAN NÖBETİ tutmaya devam edeceğiz. Vicdan sahibi herkesi bekliyoruz.”
Basın açıklamasından sonra yakınlarını kaybeden aileler konuştu. İlk olarak Davutpaşa patlamasında yakınını kaybeden Hakkı Güleç söz aldı: “Türkiye’de yaşanan iş cinayetlerine dikkat çekmek için 5 yıldır mücadele ediyoruz ve diyoruz ki başka canlar yanmasın. Başka analar, babalar, kardeşler ağlamasın. Başka çocuklar anne-babasız kalmasın. Bu iş cinayetlerinin nedeni sorumluların sorumluluklarını yerine getirmemesinden kaynaklanıyor. Vicdan sahibi kişilerin, bizlerin yanında yer alarak adalet mücadelemize destek olmasını istiyoruz. Bizler başka canlar ölmesin dedikçe maalesef devlet ve AKP hükümeti ‘sizler ölmesin diyorsunuz ama biz öldürmeye devam ediyoruz’ diyor. Bizler tek yürek olalım, tek ses olalım ailelerin dayanışmasına büyük destek verelim. Bir daha başka canlar ölmesin.”
Davutpaşa patlamasında yakınını kaybeden bir başka kişi olan Adnan Saday ise şunları söyledi: “Devlet de hükümet de bizleri ciddiye almıyor. Bizler yeter ki birlik olalım. 70 milyon bir olursak 4 kişiyi deviririz. Sen de işçisin ben de işçiyim. Hepimiz birlik olur hukuk mücadelesi verirsek kazanabiliriz ancak. ‘Bana ne?’ derseniz, bu patronlar daha çok sopa vurur başımıza. Hep birlik olalım.”
Ardından 2010 yılında İstanbul Gaziosmanpaşa’da 45 dakika boyunca elektrik tellerinde asılı kalarak can veren BEDAŞ işçisi Erman Keleş’in eniştesi Temel Şen, gözyaşlarına güçlükle hâkim olarak şunları dile getirdi. “Erman öldüğünde 2 aylık bebeği vardı. Erman’ı vasıfsız bir işçi olarak elektrik direğine çıkardılar. 35 bin voltluk elektrik çarptı ve öldü. Davası bile açılmadı. Bizler 2 yıldır mücadele veriyoruz. Bunun sorumlusu ortaya çıkarılsın, biz cezasını çekmesini istiyoruz.”
Ailelerin gönüllü hukuk danışmanlığını yapan Avukat Erbay Yücak iş cinayetlerinde yaşanan süreçleri anlattı. “Bu tip davalarda yargılanması gerekenler, hükümet, Çalışma Bakanlığı ve işverenlerdir. Ancak hiçbiri yargılanmıyor. Adalet nöbetine, duyarlı kurum ve kişiler destek olmalıdır.”
Konuşmaların ardından ve bir sonraki oturma nöbeti için çağrı yapıldıktan sonra eylem sonra erdi.
- Çocuk İşçilikle Mücadele İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinin Büyümesiyle Mümkün
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
Son Eklenenler
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimlerin ardından İzmir Çiğli Belediyesinde çalışan 147 işçi tasarruf bahanesiyle işten atılmış, yürütülen mücadele sonucu işçilerin bir kısmının işe iadesi yapılmıştı. Verilen tüm sözlere rağmen işe iadesi yapılmayan...
- Bu yıl 1 milyondan fazla öğrenci LGS sınavına, 2,5 milyon öğrenci YKS sınavına girmek için başvuru yaptı. Her yıl milyonlarca çocuk ve genç, aileleriyle birlikte sınav stresiyle baş etmeye çalışıyor. Çocuklarının geleceğine yönelik kaygı duyan...
- Artan fiyatlar karşısında alım gücümüz düşmeye devam ediyor. Enflasyonun artış hızının azaldığı söyleniyor ama bu, fiyatların düşmesi anlamına gelmiyor. Yaz meyveleri tezgâhlara çıktı ama kilosu 150-200 liraya varan fiyatlar yüzünden alamıyoruz....
- 15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişi, cesaretini, onurunu ve örgütlü gücünü kuşanmış Türkiye işçi sınıfının tarihe kazıdığı iki büyük gün… İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek...
- Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçtiğimiz günlerde en kötüsünü geride bıraktığımızı söyledi ve “2026 yılı, refahın daha çok hissedildiği, fırsatların genişlediği ve ekonomik güvenin pekiştiği bir yıl olacak” dedi. Yıllardır iktidar sözcülerinden...
- Özel Okul Öğretmenleri Sendikası üyesi öğretmenlerin Büyük Öğretmen Yürüyüşü 3. gününde devam ederken, 27 Haziranda Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı önünde basın açıklaması yapıldı. Aynı gün Haber-Sen Türkiye genelinde yaptığı basın açıklamalarında...
- Sevgili Polonez işçisi kardeşlerim, Dayanışma TV’de yayınlanan “146+Bir Polonez Bir İşçi Direnişinin Kalbinden” belgeselinizi büyük bir dikkatle izledim. Belgeseldeki her bir kare, her bir sözünüz direnişinizin gün gün örülmüş gerçek hikâyesini...
- “Gerçeğin içinden, sınıfın penceresinden” şiarıyla yayın yapan Dayanışma TV, işçi sınıfının ilham verici mücadelelerini belgelemeye, bu mücadelelerin işçi sınıfının ortak deneyimi haline getirilmesi çabasına katkı sunmaya devam ediyor. Dayanışma TV...
- Türk-İş’e bağlı sendikalarda örgütlü kamu işçileri, 2025-2026 yılı toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde siyasi iktidarın yüzde 16’lık sefalet zammı dayatmasına karşı 26 Haziranda Türkiye genelinde yarım gün iş bıraktı. Türkiye Sağlık-İş Sendikasına...
- İspanya’nın güneyinde bulunan sanayi kenti Cadiz’de yaklaşık 30 bin metal işçisi grevde. 18-19 Haziranda 2 günlük grevlerinin ardından talepleri karşılanmayan işçiler 23 Hazirandan bu yana süresiz grevdeler. CCOO ve UGT sendikalarına üye işçiler,...
- Gençlik dönemi, insan hayatının en heyecanlı, en meraklı ve en enerjik zamanlarıdır derler. Bu yönleriyle gençlik bir nehre benzetilebilir; coşkulu, yönünü arayan, bazen de önüne çıkan taşlara çarpa çarpa yolunu bulan… Bazen hızlı, bazen yavaş akar...
- Yozgat Sorgun’da, 71 yaşındaki Selami Şimşek dede, çalıştığı inşaatın 6. katından düşerek yaşamını yitirdi. Akla ilk şu soru geliyor: “71 yaşındaki bir dedenin evinde torununu sevmek yerine, ne işi var inşaatın 6. katında?”
- Umutlarım, hayallerim, sevdalarım Sığmıyor ceketimin cebine Bunca zamandır ket vurulmuş umutlarıma Bunca zamandır kafeste tutulmuş ruhum, nefesim, aklım Sığar mı bu düzene gencim, yaşlım