Buradasınız
İşçi Sınıfı Örgütlü Gücünü Yükselttiği Ölçüde Burjuvazinin Dayatmalarına Direnebilir
Bostancı’dan işsiz bir işçi
2009 1 Mayıs’ı, dünyada ve Türkiye’de çeşitli alanlarda düzenlenen miting, yürüyüş ve gösterilerle kutlandı. Türkiye’de önemli bir yere sahip olan İstanbul’da ise 1 Mayıs ikiye bölündü. Biz, işçi konfederasyonlarından Türk-İş’in bulunduğu Kadıköy’de bayramımızı kutladık. DİSK ve KESK, önce Taksim’de kitlesel bir kutlama yapacaklarını açıklamıştı. Ancak, beklendiği gibi, 1 Mayıs’a bir gün kala yaptıkları son açıklamayla “makul sayıda” bir kitleyle ve sınırlı bir süre Taksim’de bir anma yapma kararı aldılar. Krizin ciddi boyutlara ulaşması, 1 Mayıs’ın tatil ilan edilmiş olması, ne yazık ki katılımın artmasına yol açamadı. Tabii bunda Kadıköy-Taksim ayrımının ve en önemlisi de işçi sınıfının örgütsüz olmasının büyük etkisi var.
1 Mayıs biz işçilerin, kapitalist sisteme karşı birlik, mücadele ve dayanışma günüdür. Bizim örgütlü bir biçimde taleplerimizi dile getirmemiz oranında anlam kazanan bir gündür. Sınıf mücadelesinin yükseldiği dönemlerde 1 Mayıslar mücadeleci özüne uygun biçimde kutlanır. İşçi sınıfının sendikal ve siyasal düzeydeki örgütlülüğünün tedirgin edici boyutlarda gerilediği dönemlerde ise, 1 Mayıs anlamlı bir tarih bile olsa, sınıf hareketinden bir gün içinde devrimci bir nitelik sergileyecek bir sürpriz beklenemez. Maalesef bugün kendisini işçi sınıfının öncüsü konumunda gören birçok siyasi çevre, DİSK’e egemen olan CHP yanlısı Süleyman Çelebi ekibinin arkasına takılarak kendi egolarını tatmin etmek için Taksim’de ısrar etti. Ortaya çıkan bu bölünmüşlük ve belirsizlik durumu, gene örgütlü olan burjuvazinin işine yaradı. Fabrikalarda, işyerlerinde hiçbir ön hazırlık yürütmeksizin, sadece tepeden ve bu koşullarda işçi kitleleri ilerletmeyeceğini bile bile “Taksim” diye geveleyen sendika bürokratları, kararsız tutumlarıyla miting öncesinde işçilerin kafasını karıştırmaktan başka bir iş yapmadılar.
İşçi sınıfı mücadelesinde asıl önemli olan, zaten devrimci bilince ulaşmış kadroların kendilerini tatmin etmeleri değil, geride duran işçileri elden geldiğince biraz daha öne çekebilmek için uğraşmalarıdır. İşçi sınıfı örgütlü gücünü yükselttiği ölçüde burjuvazinin dayatmalarına direnebilir. Ancak o zaman burjuvazinin barikatları bizlerin Taksim dâhil büyük alanları doldurmamızı engelleyemez.
İşçiler Uyanıyor!
Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın Sosyalizm!
Son Eklenenler
- 12 Eylül askeri faşist darbesinin üzerinden 44 yıl geçti. Darbeyle hesaplaşamayan Türkiye işçi sınıfı uğradığı hak kayıplarını telafi edemediği gibi yeni kayıplar yaşadı, yaşıyor. Sınıfsal hafızaya vurulan ağır darbe yüzünden 1980 sonrası işçi...
- 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesiyle egemenler geçmişle gelecek arasındaki köprüleri yıkmak, işçilerin mücadele deneyimlerini unutturmak istediler. Toplumu baskı ve şiddetle susturdular, yıllarca sürecek bir karanlığa hapsettiler. Çekilen tüm...
- DİSK’in “Artık Yeter! Geçinemiyoruz! Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet” şiarıyla düzenlediği eylemler devam ediyor. 10 Eylülde Gebze Kent Meydanında gerçekleşen eyleme DİSK’e bağlı sendikalarda örgütlü işçiler, DİSK Yönetim Kurulu, DİSK Birleşik Metal...
- Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe mahallesinde 21 Ağustostan beri kayıp olan 8 yaşındaki Narin, 19 gün sonra yapılan bir ihbar sonucunda, öldürülmüş ve cansız bedeni bir torba içinde dere kenarına bırakılmış olarak bulundu. Narin’in...
- Polisin saldırılarına, Emniyet Müdürünün tehdidine boyun eğmeyen direnişçi Polonez işçileri halaylarla, türkülerle, sloganlarla, dayanışmayla direnişlerini sürdürüyorlar. Tüm emek dostlarını direnişleriyle dayanışmaya çağırıyorlar.
- Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, reel ücretlerin düşmesi işçilerin yaşamını her geçen gün daha da zorlaştırıyor. Siyasi iktidarın ekonomik yıkımın faturasını işçi ve emekçilere kesen ekonomi programları ise sorunlarımızı katlanarak büyütüyor. Bu...
- İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), geçtiğimiz haftalarda bir açıklama yaptı. Hem su sarfiyatını azaltacak hem de aile bütçesine katkı sağlayacak tasarruf önerilerini sıraladı. Aşırı kurak bir dönem...
- Tuzla Kimyacılar Sanayi Sitesinde bulunan, Selüloz-İş Sendikasının örgütlendiği MKB Rondo grevinin 11. gününde, UİD-DER coşkulu bir dayanışma ziyareti gerçekleştirdi. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor” pankartı taşıyan UİD-DER’li işçiler, “...
- Yüzyıllar evvel yaşamış bir Alman filozof, şöyle demişti: “Sarayda yaşayan başka, kulübede yaşayan başka düşünür.” Bu sözler zenginlerle yoksulların dünyasının, düşünce ve hareket tarzlarının birbirinden çok farklı olduğunu anlatır. İnsanlar bu...
- Yeni eğitim yılı başlarken çocuklarımız heyecanlı. Bizlerse düşünceliyiz. Çocukların heveslenip istedikleri rengârenk çantalar, kalemler, defterler ne yazık ki el yakıyor. Daha çocuklarımız okul çantalarını sırtlarına takamadan, bizim sırtımıza okul...
- Bir grup UİD-DER’li işçi olarak Tuzla Kimyacılar Sanayi Sitesindeki MKB Rondo grevini ziyaret ettik. Duymayan işçi kardeşlerimize MKB Rondo grevini duyurmak, grev yerine dayanışmaya davet etmek için bu mektubu yazmak istedik. Grevci işçiler bizi...
- 6 Eylül 2014’te İstanbul Mecidiyeköy’de Torunlar Center inşaatında meydana gelen işçi katliamının üzerinden tam 10 yıl geçti. Asansörün otuz ikinci kattan yere çakılması sonucu 10 işçi feci şekilde can vermişti. İşçiler asansörün bozuk olduğunu...
- İktidarın her türlü desteğini arkasına almanın rahatlığı ve pervasızlığı içindeki sermaye sınıfı insanların üzerine ateş açarak katledecek kadar gemi azıya almış durumda. Bugün doğasını savunduğu için Reşit Kibar’ı katleden, İliç’te işçileri toprak...