Buradasınız
İşçiler Tiyatro Yaptı!
Gebze’den bir işçi
Patronlar sınıfı biz işçilere ayaktakımı diyor. Onlara göre biz çalışmaktan ve çocuk yapmaktan başka bir şey yapamayız. Belki doğru, ama nedenleri nedir? Kimi her gün 10-12 saat bir fabrikaya tıksanız ve açlıkla yüz yüze bıraksanız başka hiçbir şey yapamaz. Başka bir şey yapabileceğinin, yapılabileceğinin bile farkında olamaz. Bunun farkına varabilmesi için bile bilinçlenmesi, insan olduğunu hatırlaması, kendini fabrika dışındaki hayatın içine atması, kendi için bir şeyler yapmaya başlaması gerekir.
Bunu başarmaya çalışan arkadaşların bir araya geldikleri UİD-DER, bize bir kez karar verdiğimizde yapamayacağımız bir şey olmadığını kanıtlamaya devam ediyor. 20 Nisan Pazar günü UİD-DER tiyatro kulübünden işçi arkadaşlar, 1 Mayıs’ın doğuşunu anlatan “1 Mayıs Karanfilleri” isimli oyunu sergilediler.
Biz de tiyatroyu seyretmek için dernek temsilciliklerinden otobüslere binerek tiyatro salonuna gittik. Giderken arabalarda marşlarımızı, şarkılarımızı hep bir ağızdan söyleyerek yolculuğu tamamladık. Tiyatro salonuna ulaştığımızda kalabalık bir kitlenin oyunun başlamasını beklediğini gördük. Bunu görünce heyecanımız daha da artı. Sonra oyununun başlayacağı duyurulunca salona girmeye başladık. O kadar kalabalıktı ki, bir kısmımız oyunu ayakta izledik. Sonra oyun başladı. Oyunda 1886’da Amerikan işçi sınıfının 1 Mayıs gününü bizlere nasıl mücadele günü olarak armağan ettiği anlatıldı. Oyunu seyredenler sanki o sırada 1886’ya gitmiş gibiydi. Herkes öyle dikkatle oyunu seyrediyordu. Oyunun bazı sahnelerinde kendini tutamayıp ağlayan birçok arkadaşımızı görünce daha da duygulandık.
Bu oyunu sergileyen arkadaşların hepsi işçiydi ya da geleceğin işçileriydi. İşçi sınıfının bireyleri gösterdi ki karar verince her şey yapılabilir. Oyunu sergileyen arkadaşlar uzun uğraşlar verdiler, kimisi vardiyadan çıkıp provalara katıldı, kimi gece saat 4’te eve gidip, sabah 7’de işe gitti. Ama onlar şunu biliyorlar ki emek harcanmadan hiçbir şey olmuyor. Kısacası dostlar UİD-DER’le tiyatro bir başka. Hiçbir oyuncu arkadaş profesyonel değildi, ama emin olun ki onlara taş çıkarttılar. Bu oyunda yer alan tüm arkadaşların emeğine sağlık.
Bugün patronlar sınıfı her şey gibi sanatı da kendi egemenliğine almış durumda. Patronlar sınıfı işçi-emekçilerin sanatsal etkinlikleri sadece para verip seyredebileceklerini söylüyorlar. Oysa biz dünyayı yaratan ve onu kurtaracak olan yegâne sınıfız, yani işçi sınıfıyız. Yeter ki kafamızdaki zincirleri kıralım. Göreceğiz ki bizler de birçok şeyi yapabiliyoruz.
Son Eklenenler
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...