Buradasınız
İçinden Geçtiğimiz Süreç ve 1 Mayıs
Esenyurt'tan bir emekçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Sermaye sahipleri ve onları temsil eden iktidarların yaptığı haksızlıklara karşı işçilerin ve emekçilerin mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs, dünyanın ve Türkiye’nin dört bir tarafında kutlandı.
Baskı ve otoritenin arttığı, faşist tırmanışın devam ettiği koşullarda AKP’nin Kürt halkına karşı yürüttüğü savaş da olanca hızıyla sürüyor. Örgütsüz işçiler, iktidarın oluşturduğu algıyla milliyetçi ve şovenist duygulara kapılıp AKP politikalarının yanında saf tutuyorlar. Ülkenin değişik bölgelerinde patlayan bombalara, muhalif televizyonların kapatılıp gazeteci ve aydınların gözaltına alınmasına hatta tutuklanıp cezaevlerine konulmasına, savaş politikalarına, Erdoğan’ın “sivil” bir darbeyle iktidarı adım adım tekelinde toplamasına sessiz kalıyorlar.
İşte bu sene 1 Mayıs’a böyle olağan olmayan bir dönemde Gebze’de katıldık. Tüm eksiklerine rağmen, Gebze Sendikalar Birliği’nin bir işçi kenti olan Gebze’de bu mitingi organize etmesi anlamlıydı. “Metal fırtına”nın yaratıcılarından ZF Sachs ve Arçelik LG işçilerinin de alanda yanımızda olması 1 Mayıs’ı bizim için daha bir anlamlı kılıyordu.
Tüm olumsuz faktörlere rağmen güzel ve coşkulu bir 1 Mayıs geçirdik. Sloganlarımızı haykırdık, şarkılarla, türkü ve halaylarla coşkumuzu ortaya koyduk. Bir kez daha gördük ki işçilerin sorunları ortak. Bu gerçeklik, en çok da çeşitli işçi kortejlerinden atılan sloganlarda, taşınan döviz ve pankartlarda kendini gösteriyordu. Kıdem tazminatının fona devredilmesi, kölelik bürolarının kurulması, taşeronlaşma, iş kazaları ve esnek çalışma, Ortadoğu’da süren emperyalist savaş, mülteci sorunu, parasız eğitim, sağlık, ulaşım ve konut, kadına yönelik şiddet ve taciz, halkların kardeşliği… Kısa olan yürüyüş mesafesinde egemenlerin ve kapitalistlerin duymak istemediği bütün taleplerimizi defalarca sloganlarla haykırdık.
Geçmiş yıllardaki 1 Mayıs’larla karşılaştırıldığında bu yılki 1 Mayıs’ın yeteri kadar kitlesel ve coşkulu olmadığı düşünülebilir. Ancak içinden geçtiğimiz süreç ve koşullar, nerede olursa olsun alanlarda olmamız, tüm baskılara ve engellemelere rağmen işçi sınıfının 1 Mayıs geleneğine sahip çıktığını göstermemiz, sınıfın örgütsüz ve bilinçsiz kesimlerine mücadele coşkusunu ve umudu aşılamamız gerektiğini ortaya koymaktadır. Bizler de UİD-DER’li işçiler olarak elimizden geldiğince bunu yapmaya çalıştık. Egemenlerin korku ve endişe yaratarak toplumu sindirdiği bir dönemde, kitlesel bir şekilde 1 Mayıs alanında yer alan UİD-DER, örgütlü mücadelenin ne kadar önemli ve anlamlı olduğunu herkese gösteriyor. İşçilere yine anlamlı bir 1 Mayıs yaşattırdığın için teşekkürler UİD-DER. UİD-DER yürüyor, mücadele büyüyor!
Son Eklenenler
- Bugün milyarlarca insan kapitalizmin yarattığı pek çok sorunla cebelleşiyor. İşsizlik, yoksulluk, iklim krizi, göç krizi, emperyalist savaşlar… Dünya üzerinde yaklaşık 300 milyon göçmen var. Türkiye’de Amerika’da, İspanya’da İngiltere’de ve daha...
- Geçtiğimiz günlerde Asya’nın en zengin ailesi olan Ambaniler’in Martta başlayan 4 aylık düğün maratonunda 250 milyon dolar harcadıklarına dair bir haber okudum. Mukesh Ambani’nin oğlu Anant’ın evlendirildiği şatafatlı düğüne dünyanın her yerinden...
- İstanbul 112 Ambulans çalışanları ve SES İstanbul Şubeleri, 26 Temmuz Cuma günü Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde, yaşanan sorunlara çözüm bulunması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına 112...
- Otoriter, faşist rejimlerin iktidarda olduğu dönemlerde toplumsal değerler aşındırılır, insanlar yalnızlaştırılır, bencillik ve bireycilik daha fazla öne çıkar. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak aptalca, kişisel çıkarları ön planda tutmak, bunun için...
- Kemal Türkler anılırken yaşadığı dönemle ve mücadele arkadaşlarıyla, sınıf mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarla anılıyor. Bize öyle önemli bir miras bırakmış ki katledilişinin 44. senesinde bizler onu hâlâ aramızda ve kavgamızda hissediyoruz....
- İstanbul Çatalca’da bulunan, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri üretimi yapılan Polonez’de baskılar ve hukuksuzluklar artıyor, işçiler de sendikal haklarına sahip çıkmaya devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının yeterli çoğunluğu sağlayarak...
- Siyasi iktidar Türkiye’nin dört bir yanını maden şirketlerine peşkeş çekmeye devam ediyor. Son olarak Emsa Enerji ve Madencilik şirketi Tokat’ta 30’dan fazla köyün yaylası ve su havzası olan Sorhun Obasında altın aramak için sondaj çalışmalarına...
- Sermaye sınıfının sendika düşmanlığına ve ücret gasplarına karşı işçilerin ve emekçilerin mücadeleleri sürüyor. İstanbul Çatalca’da Polonez işçileri patronun sendika düşmanlığına karşı direnişe geçti. Şişli Belediyesi işçileri ücretlerinin eksiksiz...
- “Fabrikadaki çoğu kadın 600-700 işçiye haklarının ellerinden gideceğini anlattığımızda protestoya katılmayı tereddütsüz kabul ettiler. Fabrikada sendikasız işçi yoktu. Kadınlar erkeklerden daha bilinçliydi. Sınıfsal olarak da meseleyi biliyorlardı....
- Başka dilde bir şarkı söylendiğinde sözlerini anlamayız. Yine de şarkıda akan hisler yüreğimize kolaylıkla işler. Elbette müziğin gücü ve evrenselliğidir bu. Ancak esas güç, egemenlerin ne yaparlarsa yapsınlar önüne geçemeyecekleri duygudaşlık...
- DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in Genel Başkanı, Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi Kemal Türkler, katledilişinin 44’üncü yılında Topkapı Mezarlığındaki mezarı başında anıldı. 22 Temmuzda gerçekleştirilen anmaya DİSK’e bağlı sendikaların üye ve...
- Türkiye işçi hareketinin yükselişe geçtiği 1960-1980 arası dönemi düşündüğümüzde bu yükselişe büyük katkısı olan Maden-İş geleneğini ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler’i anmamak olmaz. Kemal Türkler, bu dönemin sembolü haline gelmiş isimlerden...
- Kemal Türkler… DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in unutulmaz önderi… Dürüst, namuslu ve yüreği işçi sınıfından yana atan bir sendikacı… Katledilişinin 44. yıldönümünde büyük işçi önderi Kemal Türkler'i saygıyla anıyoruz.