Buradasınız
İleri Elektrokimya Direnişinden Çıkan Dersler ve Kazanımlarımız

Basına ve kamuoyuna
İşçi kardeşler,
Biz İleri Elektrokimya Direnişçileri olarak 4 aya yakın bir zamandır süren direnişimizden çıkardığımız dersleri ve bu süreçte yaşadıklarımızı sizlerle paylaşmak istiyoruz. Biz patronun uyguladığı kötü çalışma koşullarına karşı çıktığımız ve işçi arkadaşlarımızı hakları konusunda bilgilendirdiğimiz için işten atılmıştık. Biliyoruz ki yaşadığımız sorunlar sadece bizlere özel değil, tüm işçi arkadaşlarımız aynı sorunları yaşıyor. Hangimiz işten atılmadık, hangimiz haksızlığa uğramadık, hangimiz istemediğimiz halde zorunlu mesaiye bırakılmadık, hangimizin bedeni, ruhu çalışma koşulları yüzünden rahatsızlanmadı, hangimiz insanca bir ücret alıyor, hangimiz ailesiyle dostlarıyla bir tatil yapabiliyor, hangimiz elektriğe, suya, gıdaya yapılan zamlara katlanabiliyoruz? Anladık ki, sorunlarımız ortak ve bizler tarafından çözülmeyi bekliyor.
Kriz sürecinde pek çok işçi kardeşimiz bizler gibi işten atıldı ve çeşitli saldırılara maruz kaldı. Kimi boynunu büküp evinin yolunu tuttu, kimi de haksızlıklara karşı mücadele verme yolunu seçti. Bizler İleri Elektrokimya direnişçileri olarak, onurumuzu korumak ve hakkımız olanı almak için mücadele etme yolunu seçtik. Bizim için en önemli ikinci ders de bu oldu. Haksızlıklara boyun eğerek, kaderimize razı olarak kölece çalışma koşullarına katlanmak veya patronların saldırıları karşısında sessiz kalmakla elimize hiçbir şey geçmiyor. Ama mücadeleye atıldığımızda, her şeyden önce kendi kimliğimizi kazanıyoruz. Bir sınıfın parçası olduğumuzun farkına varıyoruz. Zor da olsa, mücadele ederek bir şeyleri değiştirebileceğimizin farkına varıyoruz. “Böyle gelmiş, böyle gider” diyenlere inat, küçük de olsa bir şeyleri değiştirebilmenin hazzını yaşıyoruz.
Demek ki, her birimiz bir yerden başlayıp bu sorunları çözmenin mücadelesini verebiliriz. Biz bir yerden başladık, işten atıldık ama direnişe geçtiğimiz için sözleşme süresi dolan arkadaşlarımızın işten atılmasını önlemiş olduk. Taşeron şirket üzerinden, geçici işçi statüsünde çalıştırılıyorduk, şimdi ise tüm arkadaşlarımız kadroya alınmış oldu. Zorunlu mesailer oluyordu, şimdi ise arkadaşlarımıza sorulmadan ve onayları alınmadan mesaiye bırakılmıyorlar. Kimya sektöründe çalışıyorduk ama metal işkolunda gösteriliyorduk, şimdi kimya işkolunda gösteriliyoruz. Sigorta primlerimiz bu yüzden 32A’dan yatırılıyor. İşte bunlar bizim kazanımlarımız. Fakat bunlar tek başına iki işçinin mücadele etmesi sayesinde değil, içeride çalışan işçi arkadaşların destekleri sayesinde kazanıldı. Biz yaşayarak öğrenmiş olduk ki, mücadele ettiğimizde çözülmez sorun yoktur. Yeter ki kendimize inanalım, işçi arkadaşlarımıza güvenelim. Bir de farklı fabrikalardan ve sektörlerden, hatta ülkelerden işçi kardeşlerimizin bir araya gelerek mücadeleyi yükselttiğini düşünün. Kim bilir neler değişecek ve dünya ne kadar daha yaşanası bir yer olacaktır biz işçiler için…
Direnişe geçerken öğrendiğimiz en önemli şeylerden biri, direnişin bir yerde hapsolmamasıydı. Bundan dolayı biz de direnişimizi duyurmak ve yaşanan diğer direnişlerle ortaklaştırmak için, işçi arkadaşlarımızı ziyaret ederek dayanışma içinde olduk. Bu bağlamda UPS, Çel-Mer, Mutaş, Betesan, Sa-Ba, Çizmeci Gıda, Rimaks, Birillant, Konveyör ve Bericap direnişçilerinin yanlarında olup, mücadelemizi büyütmek için çalıştık. Bu direnişlerin bir kısmı sona erdi, bir kısmı da eninde sonunda bitecektir. Fakat önemli olan, kurmuş olduğumuz bu birlikteliğin devam etmesi ve kalıcı hale gelmesidir. Bunu başarırsak, en önemli kazanımımız bu olacaktır.
Direnişimiz süresince bizleri yalnız bırakmayan sınıf dostlarımız ve kardeşlerimiz sayesinde, sınıf dayanışmasının ne kadar önemli olduğunu öğrendik. Bu vesileyle, direnişimizle dayanışma gösteren tüm işçi örgütlerine, dostlarımıza ve kardeşlerimize de teşekkür etmek isteriz. Özellikle UİD-DER gibi bizzat mücadeleci işçiler tarafından kurulmuş işçi örgütlerinin önemini bir kez daha vurgulamak istiyoruz. UİD-DER bize sınıf mücadelesinin ne olduğunu, neden mücadele etmemiz ve bir araya gelmemiz gerektiğini öğretti ve geçmiş mücadelelerin deneyimlerini ve derslerini aktardı.
Evet dostlar, bizler İleri Elektrokimya direnişçileri olarak mücadelemizi bundan sonra da farklı şekillerde ama aynı kararlılıkla sürdüreceğimizi buradan sizlere duyurmak istiyoruz. Belki işe geri alınmadık, ama direnişimiz sayesinde işyerindeki işçi kardeşlerimiz bazı kazanımlar elde ettiler. İşe iade davamız halen sürüyor ve bu sürecin de takipçisi olacağız. Hangi işkolunda veya fabrikada çalışırsak çalışalım, artık bilinçli işçiler olarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye çalışacağız. Çünkü çok iyi anladık ki, BİRLEŞEN İŞÇİLER YENİLMEZLER! YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ!
İleri Elektrokimya Direnişçileri
Tunus’ta İsyan Büyüyor!
- Buca Belediyesi İşçileri Ücret Gaspına Karşı İş Bıraktı
- Hak Gasplarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçi Mücadeleleri
- Reckitt İşçilerinin Grevi Kararlılıkla Sürüyor
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevi Bitti Ama Grev Nefreti Bitmedi
- Bayramın Üçüncü Gününde KRT İşçileriyle Dayanışma
- KRT Çalışanlarından Eylem
- Reckitt Benckiser Grevcilerini Ziyaret Ettik
- Portakal-Porvil Grevi Kazanımla Sonuçlandı
- Genel-İş Sendikası İzBB Grevi Hakkında Basın Açıklaması Yaptı
- Sağlıktan Petrokimyaya İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- Çiğli Belediyesinde İşten Atılan Kadın İşçiler Mücadelede Kararlı
- Toros Tarım ve DYO Boya İşçileri Grevde
- Hakkını İsteyen İşçilere Dayanışma İşçilerden Gelir
- Temel Conta İşçileri Basın Açıklaması Yaptı
- Queen Tarım İşçilerinden Dayanışma Çağrısı
- TPI Compozit’te Grev Başladı
- İzmir’den Kocaeli’ye İşçiler Grev Diyor
- İzmir Narlıdere Belediyesi İşçileri Greve Çıktı
- İşçilerin Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Mücadelesi Sürüyor
- Erlau Metal, ATR Yapı, TÜPRAŞ İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
Son Eklenenler
- 15 Haziran 1970 sabahı, İstanbul ve Kocaeli sanki sıradan bir pazartesiye uyanmış gibiydi. Ama sokaklar başka türlü fısıldıyordu. Fabrika bacaları susmuş, presler durmuştu. Ne kayışlar dönüyor, ne makine gürültüsü yükseliyordu. Henüz üç yıl önce...
- İsrail bir tarafta İran ile savaşırken diğer taraftan da Gazze’ye yönelik saldırılarına devam ediyor. Bölgeden gelen haberler ve görüntüler bize Siyonist rejimin insanlık dışı katliamlarının yeryüzünde hiçbir vicdana, hiçbir insanlığa sığmadığının...
- İzmir Dikili’de Danimarka menşeli Queen Tarım’da sendikal baskılara karşı direnen BTO-SEN üyesi işçiler, 16 Mayıs’ta Danimarka Başkonsolosluğu önünde basın açıklaması yaptı. Kadın işçilerin de hedef alındığı mobbing, tehdit ve hak ihlallerine karşı...
- Türk-İş’e bağlı Belediye-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şube, 20 Haziran Cuma günü Bakırköy Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezinde 13. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirdi. Genel Kurul, Avcılar, Bakırköy, Gaziosmanpaşa, Sultangazi, Zeytinburnu...
- Birleşmiş Milletler (BM), 2001 yılında “savaş, zulüm, çatışma, şiddet, insan hakları ihlalleri nedeniyle zorla yerinden edilen insanların yaşadıkları zorluklara dikkat çekmek” için 20 Haziran’ı Dünya Mülteciler Günü olarak kabul etti. Ne var ki o...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK, 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine dair eylem programını 16 Haziranda açıkladı. Buna göre 18 Haziran-4 Temmuz tarihleri arasında KESK’e bağlı sendikalar...
- İzmir Buca Belediyesi işçileri Nisan ve Mayıs ayı maaşları, mesai ücretleri, 2 aylık gıda kartları ve toplu sözleşme farkları yatmadığı için 18 Haziranda iş bıraktı. İşçiler belediye bütçesinin yönetilememesinden ya da belediyenin borçları nedeniyle...
- Kamu Çerçeve Protokolünde siyasi iktidarın sefalet zammı dayatmasına karşı Dev Sağlık-İş Ankara’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde eylem gerçekleştirdi. Çeşitli illerden gelen sendika temsilci ve üyelerinin katılımıyla 18 Haziranda...
- Kültür Radyo Televizyon (KRT) işçileri, aylardır maaşlarını ve yemek ücretlerini alamamalarına, düşük ücret dayatmasına, keyfi işten çıkarmalara ve artan baskılara karşı sürdürdükleri direnişlerinin 15’inci günü olan 18 Haziranda Beşiktaş Meydanında...
- Sıcakların bastırdığı ama henüz çok bunaltıcı olmadığı Haziran günlerindeyiz. Ama soluduğumuz toplumsal atmosfer son derece bunaltıcı, boğucu. Üstelik bu boğucu, zehirli atmosfer kesifleşmeye devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada şahit olduğumuz...
- Rejimin 19 Mart saldırılarını protesto eylemlerine katılan İzmir Genel-İş 8 No’lu Şube Başkanı Deniz Şahin Gümüştekin ve 3 No’lu Şube Kadın Komisyonu Başkanı Mine Bilir, 17 Haziranda “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla tutuklandı. Bu...
- İnsanlık için çıkış yolu, işçi sınıfının uluslararası düzeyde örgütlenmesi, kendisinin sömürülmesi üzerine kurulu bu düzeni yıkması, yeni bir toplumsal düzenin kapılarını açmasıdır. Bilinç ve örgütlülük düzeyinin son derece geri olmasından hareketle...
- Kamuda çalışan 600 bin işçinin 2025–2027 yılları arasındaki ücret zammı ve sosyal haklarının belirleneceği Kamu Çerçeve Protokolü Çerçeve Sözleşmesi için Türk-İş ve Hak-İş Konfederasyonları ilk teklifi 27 Şubatta vermişti. Kamu işverenleri adına...